İshak Paşa Sarayı’nda Ressam İsmail Acar tarafından açılan, toplam 40 eserin bulunduğu sergi büyük ilgi gördü: “Bir Anka Kuşu ya da Süleyman portresi ya da Ehmedê Xanî, İshak Paşa, Mevlâna gibi bu ülkenin aslında ortak değerlerinin buluştuğu bir platform oluştu.”
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Dosso Dossi Holding sponsorluğunda, ‘Ağrı Dağı Müzik Festivali’ düzenlendi. Festival kapsamında, ünlü Ressam İsmail Acar’ın ‘Nuh’ isimli sergisi de açıldı. Sergi, İshak Paşa Sarayı’ndaydı. Toplam 40 eserin bulunduğu sergide Acar’ın, Ağrı Dağı’na atfen yaptığı ‘Nuh’ isimli dijital art çalışması büyük ilgi gördü. Sergide, görme engelliler için Braille alfabesi kullanılarak hazırlanan resimler de özel deneyim alanında sunuldu. Acar’ın dünyada ilk kez uygulanan bir teknikle hazırladığı, yaradılış, aşk, güç, korku ve kıyamet temalarını işleyen eserleri, görme engelli vatandaşların da sergiyi gezebilmelerine imkân sağlıyor. İshak Paşa Sarayı’nda açılan sergi, bir ay boyunca sanatseverlerin ziyaretine açık kalacak.
‘Gelmeyi arzuladığım bir yerdi Doğubayazıt’
Tarihi İshak Paşa Sarayı’nda, Adem’in çocuklarına adanmış bir sergi gerçekleştirdiklerini söyleyen Acar, “Açıkçası biz çok yoğun insanlarız. Ben herhalde dünyanın 70’i aşkın ülkesinde sergiler yaptım. Yurtdışında da çok fazla işler yapıyorum. Aslında bizi buraya getiren bir davetti. Dosso Holding’in, dostlarımızın daveti,” diyor ve şunları ekliyor: “Ama tabii biz buralara çok yatkın insanlarız. Diyarbakır dahil Türkiye’nin birçok farklı bölgesine gittik. Asıl özünü bir davet oluştursa da gelmeyi arzuladığımız bir yerdi Doğubayazıt.” Çizdiği resimlerin ilham kaynağını biraz okuduklarından biraz da yaşadığı coğrafyadan aldığını söyleyen Acar, “Türkiye gibi bir yerde yaşıyorum ve Türkiye’den ilham alarak bir şeyler üretiyorum. Türkiye gerçeğini resmediyorum,” diyor. Sanatçının kendi topraklarından etkilendiğini, Türkiyeli bir sanatçının Türkiye coğrafyasından etkilenmesi gerektiğini ve Doğubayazıtlı bir sanatçının kendi değerlerini evrensele taşıması gerektiğini söylüyor: “O anlamda benim etkileşimim, yaşadığım coğrafya aslında.”
‘Efsanevi detaylar, izleyicisini bulmak hedefiyle geldi’
“Efsaneler var. Mesela Nuh’un Gemisi bir efsane yani bunun gerçekliği, çok sürreal bir gerçeklik açıkça söylemek gerekirse,” diyen Acar, serginin bir Türkiye ortalaması olduğunu ifade ediyor: “O açıdan bu bölgedeki insanlar da aslında biraz efsaneleri seviyorlar. Okumaktan daha çok dedelerinden, atalarından duydukları efsaneleri sevdikleri için biz, buraya bir resim sergisi getirdik. Sergide kullanılan efsanevi detaylar, izleyicisini bulmak hedefiyle geldi. Bu sergiyi buradaki halkın beğenisine sunmak üzere ve onlarla paylaşmak üzere geldiğimiz için onlara bugüne kadar anlatılan o efsaneleri, biz onlara eser olarak ortaya koyduk.”
‘Ehmedê Xanî’den Mevlana’ya ortak değerler’
Acar, “Elbette sergide dini motifler var. Hz. Muhammed’in sandaleti gibi. Bu aslında bir gerçeklik kadar bir mitos da bir diğer açıdan. Bir Anka Kuşu ya da Süleyman portresi ya da Ehmedê Xanî, İshak Paşa, Mevlâna gibi bu ülkenin aslında ortak değerlerinin buluştuğu bir platform oluştu. Dini motifler mi, inanç motifleri mi, mistik motifler mi yoksa mitolojik motifler mi diye düşünürseniz siz istediğiniz tasviri yapabilirsiniz,” diyor. Tekrar Doğubayazıt’a gelmeyi istediğini fakat farklı bir proje kapsamında olursa bunun mümkün olacağını söyleyen Acar, “Sonuçta aynı şeyleri tekrar etmeyi ben çok fazla sevmiyorum ama başka bir bölgede neden olmasın ya da başka bir projeyle neden olmasın. Ama aynı projeyle başka bir yerde olmayı tercih ederim. Çünkü bizim için sanattaki en önemli şey yenilik, farklılık. Burada o farklılığı birinci kez yaşayınca ikincisi bize tekrara dönüşüyor,” şeklinde belirtiyor. Acar, aynı zamanda anlamlı bir atölye çalışması da yaptı. 2300 rakımlı Meşar Köyü’nde çocuklar ile buluşarak, beraberinde getirdiği resim malzemelerini dağıttı. Hikmet Eraslan ve İsmail Acar ile bir süre sohbet eden çocuklar, daha sonra Nuh’un Gemisi efsanesine dair hayallerini resmettiler.
Video: Zafer Avnaş
(ro)
