AKP Van Milletvekilliği yapan Abdulahat Arvas diye bir ‘zat-ı muhterem’ var. Eski AKP Van Milletvekili Burhan Kayatürk’ün 2020 modeli.
Van İmam Hatip Lisesinden mezun olmuş. Arapça dili ve Kur’an ilimleri üzerine medrese eğitimi almış. Ama gel gör ki, hayatta yaptıklarıyla aldığı eğitim maalesef birbirini tutmuyor.
Başkale’de mağdur edildiklerini ve yetkililerin yetersiz kaldığını söyleyerek tepkilerini gösteren depremzede yurttaşlara; “ Böyle yaparsanız çeker gideriz, hadi bakalım HDP ve dağdakiler gelsin size yardım etsin” demişliği bile vardır ne yazık ki!
Onunla ilgili en güzel manşeti vaktiyle Şehrivan Gazetesi atmıştı; ‘İşini biliyor’ diye. Son günlerde ortaya çıkan gerçeklerden anlıyoruz ki işini gerçekten biliyormuş.
Diğer AKP’liler üç-beş yolunu bulurken Arvas, başka bir yoldan yürüyor. Neredeyse yedi sülalesini kamu kurumlarında işe koymuş ya da konumlarında yükselmelerini sağlamış.
Hafta içinde Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre dıdısının dıdısının dıdısını bile kamu kurumlarında işe yerleştirmiş:
Reşit Arvas, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi akademik personel; Cüneyt Arvas, Özalp İlçe Milli Eğitim Müdürü; Sıbgatullah Arvas, Gevaş İlçe Müftüsü; Übeydullah Arvas, Tuşba İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü; Turgut Arvas, Ziraat Bankası Van Bölge Yöneticisi; Abdulhadi Arvas, KOSGEB Van İl Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı; Abdulilah Arvas, Van Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nda yönetici; Adil Arvas, Van İl Sağlık Müdürlüğü’nde çalışan ve kızı Şeyma Arvas…
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde öğretim görevlisi; Nurullah Arvas ise Diyanet-Sen Van Şube Başkanı, Cihannüma Van Yönetim Kurulu üyesi, Van Kurumsal İletişim Başkanı, Memur-Sen Van İl Başkan Yardımcısı ve Diyanet-Sen Genel Merkez Denetleme Kurulu üyesi olarak görev yaptığı ortaya çıktı.
Mübarek sanki oradan oraya ışınlanıyor, hepsine nasıl yetiştiriyorsa o da ayrı bir muamma!
Bu nasıl bir makam hevesidir anlamak mümkün değil. 5 ayrı görev yaptığına göre çoğundan ayrı ayrı maaş alıyordur.
Sorsan ‘Allah yürü ya kulum demiş’ diyerek bu durumu savunacak birçok yandaş çıkacaktır.
TUİK verilerine göre Arvas’ın milletvekili olduğu Van, Türkiye işsizlik sıralamasında yüzde 26 ile il bazında sondan 5. sırada yer alıyor. Yetişkin nüfusu düşündüğümüzde bu kentte 3 kişiden biri işsiz.
TUİK verilerine göre yaklaşık 200 bin Vanlı açlık sınırı ya da açlık sınırın altında yaşamını sürdürüyor.
Pandemiden ötürü esnaf bitmiş tükenmiş durumda, Kapıköy sınırı kapısında; günlük 100 TL kazanmak isteyen esnaftan üç günde bir zorunlu covit testi için 170 TL ve 50 TL pul parası alınıyor.
Daha birçok sorun sayabiliriz, bunları çözmesi gereken AKP Milletvekili ise yakınlarını ihya etmekle meşgul.
Torpil, iltimas, dayıcılık, kohumbazlık ne derseniz deyin… Almış başını gidiyor. Arvas’ın nepotizmi tüm kamu kurumlarını sarmış.
Van halkının dertlerini bir kenara atmış, siyaseti aile ve çevresinin istikbali için kullanıyor.
Bu kadarına da pes diyor insan. Arvas’ın skandalları bununla da sınırlı değil. Bugün ’de aynı törende Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür eden ama kendisine teşekkür etmeyen Erciş İlçe Başkanı Nedim Sağlam’ı görevden aldı.
Zerre kadar umurumda değil, yesinler birbirlerini banana!
Ama İmam Hatip Mezunu, Kuran İlimleri üzerine eğitim almış bu adamın kibrine ve egosuna bakın hele! Erek dağını ben yarattım havasında… Kendisine teşekkür etmedi diye kendi ilçe başkanına bile acımıyor!
Sümme hâşâ, Kendini Reis ile bir mi tutuyor diye endişe ettim. Sonra ‘Tövbe dê Oktay’ diyerek bu düşüncemden derhal vazgeçtim.
…Ve demiş ki; “AK Partiyi Van’da ben sırtımda taşıyorum, ben olmasam AK Parti iflas eder. AK Parti beni taşımıyor. AK Partiye ihtiyacım da yok”
Belli belli Veresiye defterini kilo ile satmandan belli(!)
Birbirlerini sırtlarında taşıdıkları günler bitti artık. Herkes birbirini sırtından vurmaya başladı.
Para bitti, rant bitti. Kalan rantı da MHP’lilerden ‘biri kesmiş, biri pişirmiş, biri yemiş’… AKP’liler de “Hani bana hani bana’ diye ağlamaya başladılar.
Arvas’ın şundan haberi yok: Kendisi Van’da asla sevilen bir siyasetçi olamadı. Van halkı en yakın seçimde onu da evvelleri Hüseyin Çelik, Burhan Kayatürk gibi evine gönderecek. Kendi ilçe başkanı bile onu teşekküre layık görmüyorken o kalkıp Van halkının siyasi tercihlerini eleştiriyor, hakaret ediyor.
Bir fıkra ile bitirelim:
“Amerikan, İngiliz ve Türk Maliye Bakanları bir araya gelmiş.
ABD Maliye Bakanı demiş ki; “Biz memura ortalama 1400 dolar veriyoruz, onlara lazım olan 1000 dolar, kalan 400 dolarla ne yapıyorlar, bilmiyoruz.”
İngiliz söze karışmış; “Biz de 1500 paunt veriyoruz, lazım olan 1000 paunt, 500’ü ne yapıyorlar, bilmiyoruz.”
Sıra Türk Bakana gelmiş;
“Biz ortalama 500 TL veriyoruz, lazım olan 1500 TL. Geri kalan 1000 TL’yi nereden buluyorlar, bilmiyoruz.” Demiş.
ARVAS gibileri bitmedikce biz o 1000 TL’yi asla bulamayacağız.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Serhat News’in editöryal politikasını yansıtmayabilir.
