6 Şubat’ta Maraş’ta meydana gelen iki büyük deprem birçok ilde ağır yıkıma ve can kaybına neden oldu. Deprem yaraları halen sarılmadığını dile getiren İMO Van Şube Başkanı Mihail Atik, deprem bölgesinde konut inşa etmek için henüz erken olduğunu ifade etti.
Depremin üzerinden 3 aydan fazla zaman geçmesine rağmen bölgedeki geçici barınma ve diğer sorunlar henüz tam olarak çözülemedi. Resmî açıklamalara göre 50 bin 399 kişinin hayatını kaybettiği depremle ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı’nın yaptığı açıklamada bin 297 kişi henüz kimliklendirilemedi. Aile ve Sağlık Bakanlığı açıklamalarına göre ise 23 çocuğun kimliği henüz tespit edilemedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı açıklamada 26 bin yıkılmış ve acil yıkılacak binanın, 10 bininin enkaz kaldırma ve acil yıkım işlemlerinin tamamlandığını, bölgede 250 bin çadır ve 50 bin konteyner kurulduğunu belirtti. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesinde şu ana kadar 53 bin 830 konutun yapım sürecini başlattıklarını, 22 bin 467’sinin temellerini attıklarını bildirdi.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hatay’da katıldığı Defne Devlet Hastanesi temel atma töreninin temsili olduğu ortaya çıktı. Temsili temel atma törenine tepkiler çığ gibi büyürken, temelin ertesi gün bulunduğu yerden kaldırılması da yeni tartışmaları beraberinde getirdi.
İktidarın, depremin üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen geçici barınma sorununu çözmemiş olması ve konut inşaatlarını sık sık gündeme getirmesi teknik odalardan tepki topladı. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Van Şube Başkanı Mihail Atik, deprem bölgesinde konut inşa etmek için henüz erken olduğunu ifade etti.
‘Artçılar devam ederken inşaat yapılmamalı’
Mihail Atik, inşaat çalışmalarının yapılabilmesi için artçıların geçmesinin beklenmesi gerektiğini söyledi. Atik, “Zira her artçı hasar oluşturabildiği gibi yerkürede, zeminde deformasyona sebep olabilir. Dolayısıyla yapacağınız zemin çalışmaları size doğru sonuçları vermeyecektir. Şu an bir çalışmanın yapılması başlı başına bir problemdir” dedi.
Artçılar devam ederken inşaatların başlamasının yanı sıra yapılacak zemin çalışmalarının bile yanlış olduğunu aktaran Atik, depreme uygun imar planlarının hazırlanmadığını, raporlama aşamasının dahi tamamlanmadığına vurgu yaptı. “Projelendirmelerden sonra konut yapımına başlanır” diyen Atik, bu aşamaların en az altı aylık bir süreci kapsadığını dolayısıyla bu kadar kısa sürede böyle bir çalışmaya başlamanın doğru olamadığını belirtti.
‘Yapılaşma için altyapı yok’
Atik, deprem sonrası barınma alanlarının olması gerektiğini, barınma alanlarında bu süre zarfında insanların konut sorunu yaşamaması için gerekli altyapıların hazırlanması gerektiğini, deprem öncesinden de sıklıkla ifade ettiklerini söyledi. Atik, “Aynı zamanda uzmanlar da bu alanlarda çalışmalarını sürdürecek. Ve nihayetinde bir yapılaşma, yeniden bir konut faaliyeti sürecektir. Ama şimdi bu altyapı yok, dağınık bir yerleşim var” diye konuştu. Enkaz kaldırmanın ilkel bir şekilde yapıldığını ifade eden Atik, başlarken yanlış başlandığını söyledi. Atik, böyle bir yöntemle müdahale edilmesini kesinlikle önermediklerini, onaylamadıklarını vurguladı.
Atik, “Bu çalışmaya bir sürü kesimin müdahil olduğu ve STK’ların da yer aldığı söyleniyor. Asla; Biz bu konunun en ilgili birimiyiz, oluşumuyuz. Odalar örgütlenmesiyiz. Bizim böyle bir şeye onay vermemiz mümkün değil. Nitekim bunun olmaması için odalarımıza üye meslektaşlarımız ve ilgili meslek grupları bunun sakıncalarını sık sık dile getiriyorlar. Ama maalesef egemen anlayış, otorite duymadı. Dün de duymadı. Bugün de duymuyor sesimizi” dedi.
‘İmar affına karşı çıktık’
İmar affına ısrarla karşı çıktıklarını belirten Atik, “Deprem kuşağında yer alıyoruz. İmar afları cinayettir desek de imar affı bir marifetmiş gibi getirdiler. Ve bunu bas bas mitinglerde bağırdılar. Halka birkazançmış, bir nimetmiş gibi sundular ve muazzam kitleler tarafından alkışlandılar. Nitekim bugün aynı kitle, aynı vatandaş maalesef enkazın altında kaldı” diye belirtti. Atik, bu yöntemlefarklı bir zaman diliminde, farklı bir felakete randevu çıkarıldığını da sözlerine ekledi. Ülkenin deprem kuşağı üzerinde yer aldığını belirten Atik, aktif fay hatları ile beraber yapılarda; burkulma, çatlama, bükülme, eğilme tarzı deformasyonların meydana geldiğini söyledi. İlgili kurumların rutin olarak yapıları, on yılda bir kontrol etmesi gerektiğini de vurguladı Atik.
Atik, “Bu ülkede deprem, bir savaş kadar can alabiliyor. Bunu gördük. Deprem, savaştan daha ileri bir yıkıma, bir maddi zarara sebep olabiliyor,” diyen Atik, “Bunu sadece kamu kuruluşlarının değil, toplumun da bilmesi lazım. Yani oturdukları evlerin zamanla ne hale geldiğini, nasıl deformasyona maruz kaldığını, olası bir depremde nasıl davranılması gerektiğini bilmesiyle bunun bilincinin oturması lazım” dedi.
Atik son olarak şunları ifade etti: “Böyle yaklaşıp, böyle tedbir almak en sağlıklısıdır. Aksi takdirde bu felaketler tekrar tekrar başımıza gelecektir.”
Serhat News