BBC Türkçe “Van: Kılıçdaroğlu’na güçlü destek vermeye hazırlanan seçmen, iki partili yapıyı kırabilecek mi?” başlıklı bir haber ele aldı.
Van, 12 Eylül öncesinde, başbakan çıkarmış bir kent. 1972’de başbakanlık görevini üstelen ve şimdi havaalanına ismi verilen Ferit Melen, hemşehrilerine “en çok hizmet getiren siyasetçi” olarak hep saygıyla anılıyor. Burukan Aşireti’nin lideri Adalet Partisi 16. Dönem milletvekili Kinyas Kartal kentin simge isimlerinden. ANAP’lı yıllarda Turgut Özal, sonrasında belediye başkanlığını kazanan Refah Partisi’nin güçlendiği kentte, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidara gelmesinden sonra eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in hizmetleri hala anlatılıyor.
2011 depremi Van için kırılma noktası olmuş. Vanlılar, iktidar partisinin, 2014’ten sonra oyları düştüğü için kendilerini bir anlamda cezalandırdığından, altyapı hizmetinin gelmediğinden yakınıyor:
‘Milletvekillerini seçip, Ankara’ya gönderiyoruz, sonrasında burayı unutuyorlar…’
Van, 1980 öncesi ve sonrasında farklı partilerin “kalesi” olmuş. 12 Eylül öncesinde CHP’nin güçlü olduğu kentte, darbe sonrasında ise Turgut Özal liderliğindeki Anavatan Partisi güçlenmiş.
O nedenle 1987-1991’i kapsayan 18. Dönemde, milletvekilliklerinin tümünü alarak “tulum” çıkarmış. Özal sonrasında ise “milli görüş” yükselişi görülüyor ve Refah Partisi’nin (RP) Şanlıurfa ile birlikte büyükşehir belediyesini kazanmış.
AKP kurulana kadar da “milli görüş” çizgisi parlamentoda da güçlü temsil olanağı bulmuş. 2002 seçimlerinde ise bu kez AKP kentte tulum çıkarmış. 2007 seçimlerine bağımsız adaylarla katılan Kürt siyasi hareketi çizgisindeki siyasi partilerin kalesi haline gelmiş.
2018 seçimlerine gelindiğinde, o dönem HDP’nin adayı Selahattin Demirtaş yüzde 58,4 oy alırken, Erdoğan’a yüzde 35,4 oy çıkmış.
Parlamento seçimlerinde ise HDP beş, AKP de üç milletvekili çıkarmış.
Sokağın havası: Milletvekilliğinde Yeşil Sol, cumhurbaşkanlğında Kılıçdaroğlu önde
Sekiz milletvekilini parlamentoya gönderecek olan şehrin sokaklarında, parklarında, kahvehanelerde konuştuğumuz Vanlılardan parlamento seçiminde sandalye dağılımı için aşağı yukarı aynı tahminler geliyor:
Yeşil Sol Parti beş, AKP iki ve CHP bir.
Ya da Yeşil Sol Parti altı, AKP de iki.
Ancak Van özelinde cumhurbaşkanlığı seçimini kimin önde bitireceği konusunda ise neredeyse ağızbirliği var: Kemal Kılıçdaroğlu.
Yeşil Sol Parti’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmama kararı bunda başat etken, ancak CHP liderinin son iki yıldır izlediği politika, özellikle “helalleşme” çağrısı da karşılık bulmuş. Geçmişe dönük CHP’ye yönelik kırgınlıklar ve hatta kızgınlıklar ise geleceğe dönük beklenti nedeniyle şimdilik “buzdolabına” kaldırılmış. Kılıçdaroğlu’nun en az “yüzde 60 oy alacağı” yorumu çok sık duyuluyor.
‘Gözümüzü kapatıp CHP’ye oy vereceğiz’
Kültür Park’ta annesiyle ve küçük çocuğuyla Nisan güneşinin tadını çıkaran inşaat işçisi Emir Polater de bu görüşe katılanlardan. “Bakın geçmişe, CHP buralarda zulümdür, ama inşallah değişir” derken, iktidar değişimini umut olarak görüyor:
“Gözümüzü kapatıp CHP’ye oy vereceğiz. 20 seçmenim var, hepsi CHP’ye verecek. AK Parti’nin ilk iki senesi iyiydi, hastanelere gidebiliyorduk, para kazanabiliyorduk. Şimdi işsizlik aldı başını gidiyor. Afganlılar, Suriyeliler aldı başını gitti. Patron sana Afganlılarla aynı maaşı veriyor, bir şey yapamıyorsun. Ama parti bellidir, milletvekilliğinde Yeşil Sol.”
Genç işsizliği, Van’ın en büyük sorunlarından biri olarak gösteriliyor. Van batıdaki illere, özellikle de metropollere, en çok inşaat işçisi gönderen illerin başında geliyor. Karşı bankta oturan Raci de inşaatlarda çalıştığını söylüyor, kendisini “beden işçisi” olarak tanımlıyor.
İş olanağı olmadığı için gençlerin gurbete gittiğini anlatıyor: “İstanbul’da hangi inşaata giderseniz Vanlı ile karşılaşırsınız, yüzde 90’ı diyebilirim.”
İşsizlik ve yoksulluktan iktidarı sorumlu tutuyor ve “21 yıldır iktidardalar, bu pahalılığın, işsizliğin sebebi ben değilim, sen de değilsin. İş olsa niye memleketimi bırakıp gideyim” diyor.
‘Her hafta bir işçi cenazesi geliyor’
Turizmci Abdülkerim İnce, uzun yıllar Türk Havayolları’nda çalıştığını belirtip, görev yaptığı dönemlerde “her hafta bir işçi cenazesi geldiğini” anlatıyor:
“Çocuk geliyor 16-17 yaşına, bakıyor iş yok. Ailesine destek vermek için gidiyor, ne iş olursa yaparım diye. İnşaatlarda iş buluyor ama inşaat tecrübesi yok. Bu da hayatına mal oluyor, o kanayan yara sürekli devam ediyor. Gençler canı pahasına çalışıp hayatıyla ödüyor. Van sahipsiz olduğu gibi gençleri de sahipsiz.”
‘Amaç turizmimizi çalmak’
Abdülkerim İnce çevre illerle birlikte Van’ın 3 milyonluk bir nüfusa sahip olduğunu anlatırken, turizm potansiyelinin değerlendirilmemesinden şikayetçi. Sınır komşusu İran’dan yoğun turist alan kente bu alanda yatırım yapılmadığını savunuyor ve birçok Vanlı gibi Karadeniz’e yapılan yatırımlarla karşılaştırıyor:
“Mesela Erciş ilçemiz 350 bin, Rize 148 bin nüfuslu. Rize’ye dokuz, Trabzon’a 30 uçak veriliyor. Rize-Trabzon arası 60 km. Van’a iki aya kadar uçak yok. Yetmiyormuş gibi Trabzon-Van seferi düzenlenmiş. Ne Vanlının Trabzon’da işi olur ne Trabzonlu’nun Van’da. Amaç turizmi çalmak, buradan turist götürmek.”
‘Kim Kürtlere cephe almışsa, gitmiş’
Kardeşler Kahvehanesi, hemen her görüşten şehir sakininin 1942’den beri uğrak yeri olan bir mekan. Geçmişte AKP’ye oy veren, ama artık vermeyeceğini söyleyen bir emekli vatandaş, Kürtler için çok bir şeyin değişmediği görüşünde:
“80’de Kenan Evren geldi, 5 yılda her şeyi biçti gitti. 20 senedir AK Parti iktidarda değişen bir şey yok. Şehir girişinde çıkışında üstümüz başımız aranıyor, her yerde çevirme var. Bizim için ne değişti, hala olağanüstü hal burada devam ediyor.”
Geçmişte sıkı Özalcı olduğunu inkar etmeyen bir başka arkadaşı söze karışıyor. Son yıllarda AKP’ye oy vermiş ama iktidarın son dönemlerdeki Kürt politikasına tepkili:
“Bakın Erdoğan kesin gidecek. Kim ki Kürtlere karşı cephe almışsa, gitmiş. Çözüm sürecinde oy verdim ama şimdi vermiyorum. Çünkü Kürtlere ihanet ettiler. Şimdi insanlar korkuyor. Diyelim ki ben Kürdüm, terörüm. Madem öyle o zaman sen de eskiden sabahtan akşama kadar FETÖ diyordun, madem ben yargılanıyorum, sen de yargılan.”
Kahvehanenin sahibi Dolayı Öztürk de Van’a yatırım yapılmamasından şikayetçi. Çevre yollarının, şehir stadyumlarının, altyapılarının olmadığını belirten Öztürk, yağmur yağdığında Cumhuriyet Caddesi’ndeki dükkanları su bastığını ifade ediyor. “Burada kaçakçılığın önü kesildi. Kaçakçılık sınır ticareti burada ekonomiyi canlandırıyordu. Sınır zaten bir açılıp bir kapanıyor. Seçilen siyasetçilerimiz Ankara’ya gitti mi, Van’ı unutuyor. Bir Hüseyin Çelik döneminde okullar yapıldı, yatırımlar yapıldı, ondan sonrakilerden hizmet gelmedi.”
Kadın siyasetçiler trafiği
Van’da siyasi trafik son derece hareketli. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sivil toplum örgütleriyle buluşma etkinliği gerçekleştirdiği günün ertesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu da Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’nın “Beslenme Saati” etkinliğinde kadın ve çocuklarla buluştu.
CHP’lilerin yanısıra, Yeşil Sol Partili kadınlar da Kılıçdaroğlu’nun etkinliğine katılanlar arasındaydı. Bir grup genç kadın, birkaç saat sonra HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen, “Kadın mitingi”ne gideceklerinden söz ediyor.
“Beslenme saati” bir parti programı olarak düzenlenmediğini belirtirken, “Zaten cumhurbaşkanlığında da oyumuzu Kemal Kılıçdaroğlu’na vereceğiz” diyorlar.
Kılıçdaroğlu’nun seçileceğine inandıklarını belirtirken, “Yeşil Sol’la ilgili biraz daha cesur konuşsa bizden daha destek alır” serzenişinde bulunuyorlar.
Buldan: 8-0 yapacağız
Selvi Kılıçdaroğlu’nun etkinliğinin ardından rotamız HDP’nin kadın mitingi. Van’da Yeşil Sol Parti’nin liste başı adayı HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan. Kürsüye çıkmadan önce coşkudan ve kalabalıktan memnun olduğunu ifade eden Buldan iddialı: “Burada 8-0 yapacağız.”
Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, partililer tarafından büyük ilgi görüyor. Artık iyiden iyiye miting meydanlarına ısındığı gözlenen Demirtaş, Edirne cezaevinden Selahattin Demirtaş ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’nın selamlarını getirdiğini söylediğinde ise büyük alkış alıyor, sahneden “Selo Başkan” sloganları ile uğurlanıyor.
CHP’nin umudu ‘utangaç seçmende’
Son yıllarda sadece AKP ve HDP’nin milletvekili çıkardığı Van’da CHP, 1977’den bu yana Meclis’e temsilci gönderebilmiş değil. Son genel seçimlerdeki oy oranı ise yüzde 2,6. CHP’nin son milletvekili olan İhsan Bedirhanoğlu ile aynı aileden ilk sıra adayı Seracettin Bedirhanoğlu ile CHP’de milletvekili çıkarma umudu yüksek.
Partililerin anlatımına göre CHP’nin “Doğu Masası” ile yaptığı çalışmaların en çok karşılık bulduğu illerin başında geliyor.
Sohbet ettiğimiz CHP’lilere göre, partiye oy verecek seçmenler, “renklerini belli etmek istemiyor.” Muhafazakar, AKP’li hatta Yeşil Sol Parti’ye oy veren bir grup seçmenin, parlamento seçiminde de CHP’ye yöneleceğini düşünüyorlar.
Geçmişte AKP’ye oy veren seçmenlerin, tutumlarını gizlediğini, oy rengini belli etmekten çekindiğini belirtip, şimdi benzer süreci CHP’ye oy verecek seçmenin yaşadığını savunuyorlar: “İnsanlar korkuyor veya bir grup seçmen çekiniyor, böyle çok fazla utangaç seçmen var.”
Seracettin Bedirhanoğlu, seçim çalışmaları nedeniyle sahada. Partinin 1500 civarında olan üye sayısını 11 binin üzerine çıkardıklarını anlatırken, partisinin şansını “iki parti arasına sıkışmış seçmene yeni bir alan açmak” olarak özetliyor:
“Göreve geldikten sonra ilk kez tüm kesimlere gittik, şuncu buncu yaklaşımı içinde olmadık. CHP ilk kez bölgede eski ANAP, DYP gibi merkez sağ partlerin yerini almaya başladı. Kürt muhafazakarların, sosyalistlerin uğrak yeri haline geldik. Biz bu kesimleri bütünleştirirken, yol kazaları oldu mu, oldu. Ama sonuçta biz bu kesimleri bütünleştirdik. Biz bugün, 18-26 yaş aralığında Van’da ikinci parti konumundayız. Yeni umut arıyor gençler.”
CHP’nin oy oranındaki artışı sokakta dinlediğimiz kesimler de, yerel gazeteciler ve diğer siyasi partilerin temsilcileri de kabul ediyor.
CHP’liler şu anda 1 milletvekilliğini “garanti” görürken, ikinci sırada İYİ Parti kontenjanından aday gösterilen, mülki idare kökenli Ercan Çiçek’in, milliyetçi oyların yüksek olduğu Erciş’ten alacağı oylarla ikinci veklliği zorlayabileceğini ifade ediyorlar.
Van’ın “iki parti arasına sıkışmış” siyasetten yorulduğunu anlatan Bedirhanoğlu, CHP’nin yoksullukla mücadele politikasına dikkat çekip, “Biz, ‘üçüncü yolu başarabilirsek, sahada başarılı oluruz,’ dedik. Sahada da bunu yapmaya çalıştık” görüşünü dile getiriyor.
‘Van iki kutuplu siyasete sıkıştı’
Sanayici Şemsettin Bozkurt da Van’ın “iki kutuplu siyaset”e sıkıştığı görüşünde. “Van’ın en büyük sorunu siyaset. Sorunlara çözüm bulma mekanizması olan siyaset maalesef, Van’ın önünü tıkamış durumda. Sorunu çözmesi gerekenler sorun haline gelmişler” diyor. O nedenle artık kentte siyasi çeşitliliğin artması gerektiğini düşünüyor:
“Van ekonomisi de bu manada sıkışmış durumda. Ben siyasette çeşitliliğin artmasını özellikle bölgede HDP ile AKP arasına sıkışmış olan Van siyasetinin çeşitlemesini farklı alternatiflerin mesela CHP de vekil veya vekiller çıkarsın istiyorum.”
İktidarın “büyüme, sanayinin durmadığı”na ilişkin açıklamalarını sorduğumuzda ise “Gayrisafi yurtiçi hasıla rakamlarının büyümesi üretim ve istihdamın da paralel büyüdüğü anlamına gelmiyor” yanıtını veriyor: “Türkiye büyüdü, ekmek küçüldü. Bin ekmek üreten fırın artık 2 bin üretmiyor, 500’e düşmüş. Ben 2010 yılında 1,5 milyon dolara makine aldım. O zaman 2 milyon lira ediyordu. Şimdi o makinalar 500 bin dolara düşmüş. Benim makinamın değeri düşmüş. Ekonomi, sosyal hayat, altyapı ile ilgili ciddi sorunlarımız var. İşte bunların konuşulması için siyasetin çeşitlenmesini, rekabetin artmasını istiyorum.”
‘Ayrı liste AKP’ye kaybettirebilir’
Cumhur İttifakı içinde yer alan siyasi partiler Van’da kendi listelerini çıkardı. MHP, özellikle Erciş’te Azeri kökenli Küresinli aşiretinde taban bulmuş. 2018 seçimlerinde yüzde 3’lük oyuyla, 2,6 oy alan CHP’den daha fazla oyu almış. 1999 seçimlerinde MHP milletvekili de çıkarmış.
MHP’nin ilk sıra adayı olan eski Tuşba İlçe Başkanı Yahya Cancan da tabandan destek alacak isim olarak görülüyor. Van siyasetini uzun yıllardır izleyen yerel gazeteci Osman Nuri Yıldız, 2018’de AKP’nin üçüncü milletvekilini, MHP’den gelen artık oylarla çıkardığına dikkat çekiyor.
Ancak, yeni seçim sisteminde ittifak oyları parti oylarını etkilemeyeceği için MHP’nin milletvekili çıkaramayacağını, AKP’nin ise bir milletvekili kaybına yol açacabileceği tahmin ediyor. Ayrıca Necmettin Erbakan’a sadık bir kısım seçmenin de Yeniden Refah Partisi’ne yöneleceğini düşünüyor:
“Cumhur İtitfakı’nın oyu bölünür, bu da HDP’ye yarayabilir. Yaşam standardı daha yüksek kesimlerden, HDP’den ve AK Part’nin liste nedeniyle küskün olan kesimlerinden de bir miktar oy gelebilir. Çünkü CHP’nin adayı Bedirhani kökenli, onlara karşı tüm Kürtlerde ciddi bir saygı var. Kılıçdaroğlu’nun son dönemdeki politikaları, muhafazakar seçmene sıcak mesajlar vermesi CHP oyunu artırır. Annesi, babası muhafazakar gençlerin bir kısmı CHP’ye oy verir, o nedenle bir milletvekilliğini rahat alır.”
‘Seçmen oyunun boşa gitmesini istemez’
Burhan Kayatürk, AKP’nin şehirdeki birinci sıra adayı. Son dönem hariç daha önce partide beş dönem milletvekilliği yapmış ender isimlerden; halen de Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyesi. Cumhur İttifakı’nda yer alan partilerin özellikle MHP’nin ayrı liste ile seçime girmesinin partisine “vekil kaybı” sonucu getireceği yorumlarına katılmıyor. Seçmenden partisine “ciddi sempati olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok seven bir bölgede siyaset yaptıklarını” belirtiyor.
İttifak partilerinin kendi listesiyle seçime girmesinin sonucuna ilişkin ise seçmen davranışlarına dikkat çekiyor: “Halkımız idrak içinde olan bir halk. Neye karar vereceğini çok iyi bilir. Bizim seçmen de öyle. Oyunun boşa gitmesini istemez.”
Kayatürk, CHP’nin bu dönemde oyunu artıracak olsa da bunun milletvekili çıkarmaya yetmeyeceğini, partisinin de vekil kaybetmeyeceğini düşünüyor. Geçmişte Van’da “tulum” çıkaran AKP’nin üstünlüğü HDP’ye kaptırmasında, partisinin Kürt politikasındaki değişimin etkilerini sorduğumuzda, eleştirilerini sıralıyor:
“Dünyanın hiçbir yerinde silahlı örgütü olan bir parti yoktur, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde siyasi partisi olan siyasi örgüt de yoktur. HDP’nn artık bir karar vermesi lazım. İfade, organizasyon özgürlüğü bağlamında parti, dernek kurarsınız. Ama şiddetle yan yana durduğunuz zaman bu ne ifade ne organizasyon özgürlüğüdür. Biz böyle bir yapıyla buralarda karşı karşıyayız. Sultan Abdülhamit’ten bugüne kadar hiçbir lider Kürtlere, Erdoğan kadar yakın durmamıştır, durmaya cesaret edememiştir.”
Van’da iktidar partisine en çok yöneltilen eleştirilerden birisi 2011’deki depremden sonra, oyları düşünce kente büyük yatırımlar yapmadığı yönünde. Başta belediye seçimleri olmak üzere HDP yükselişe geçerken, AKP oylarında gerileme yaşanmış, o nedenle de özellikle muhalif seçmen, iktidarın Van’ı “cezalandırdığı” düşünülüyor. Bu eleştirileri anımsattığımızda Kayatürk, Erdoğan’ın depremden 3-4 saat sonra kabineninin yarısıyla Van’a geldiğini, kısa sürede çadır, konteyner kentler kurulduğunu ve kalıcı konutların da yine kısa sürede tamamlanıp teslim edildiğini anımsatıyor:
“Tabii bunun ardından 2014 yerel seçimlerinde büyükşehir dahil 14 belediyenin 12’sini kaybettik. Bu durum cumhurbaşkanımızın zoruna gitti, partinin de hoşuna gitmedi. Ama, daha önce gelen yatırımlarla bütçelerle sonrasında gelen bütçeler arasında çok fark görmedim: Kırgınlık oldu bunu cumhurbaşkanımız da söyledi ama ama yatırımlara yansıdığını görmedik.”
‘Seçmenimiz bizi Ankara’ya mahcup göndermesin’
Van’da AKP’li politikacılardan en çok hizmeti anlatılan eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik. Kayatürk’te buna katılıyor, “Hüseyin Bey’e karşı bir özlem var. Uzun süre bakanlık yaptı, kapısına giden insanların sorununu çözdü, önemli hizmetleri oldu. Onun sonrasında ben de dahil, daha sonra genel merkezin gönderdiği siyasetçiler Hüseyin Bey kadar etkili olamadı” diyor.
Çelik’in bakan olmasının da bu hizmetlerde önemli bir avantaj olduğuna dikkat çekiyor. Kaya yeni dönemde, seçmenden “güçlü” destek istiyor ve bunun nedenini de şöyle anlatıyor: “Biz hiçbir zaman az oy verdiniz, az hizmet gelecek demedik. Ama Van’dan iktidar partisi milletvekili olarak ne kadar güçlü gidersek, sesimiz o kadar güçlü çıkar. Siyasetçinin her şeyidir halk. Halkımız bizi Ankara’ya mahcup göndermesin. ‘Güçlü gönderdik, güçlü hizmet istiyoruz’ desinler.”
Serhat News