Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle açıklama yapan Van ÇEVDER, doğal su kaynakların korunarak, duyarlılık geliştirilmesi çağrısında bulunuldu.
1997 yılından beri her yıl Şubat ayının ikinci günü Ramsar Sözleşmesi dahilinde üye 170 ülkede kutlanan Dünya Sulak alanlar günü nedeniyle Van ÇEVDER’de yazılı bir açıklama yayınladı. “Her yıl sulak alanların bir işlevinin tema olarak kullanıldığı etkinlikler kapsamında 2022 yılının Dünya Sulak Alanlar Günü teması “Doğa ve İnsan İçin Sulak Alanlardır. Yağmur ormanlarından sonra biyolojik olarak en üretken ekosistemler olan sulak alanlar, gerek ekolojik dengenin sağlanmasında, gerekse biyolojik çeşitliliğin korunmasında büyük önem taşımalarının yanı sıra yöre ve ülke ekonomisine çok büyük katkıları olan ekosistemlerdir. Suyu depolama alanlarının yanında birçok canlının da üreme alanlarıdır. Su ürünlerini barındırma, sel ve taşkınları önleme, havzadaki su rejimini düzenleme, azot fosfor gibi besin tuzlarını alıkoyarak filtre iledoğal arıtmalardır. Bu bağlamda büyük önemlere sahiptirler” denildi.
‘Türkiye sulak alanların yarısını kaybetti’
“Yaşamı mümkün kılan şey de biyoçeşitliliktir” belirtilen açıklamada, şu tespitlere yer verildi: “Sulak alanlar yeryüzünün en zengin biyolojik çeşitliliğine sahip ekosistemlerdir. Doğal arıtma ve üreme alanlarıdır, ormanın olmadığı yerde sulak alanlarda oluşan sazlıklar oksijen kaynaklarıdır. Herkesi sulak alanlardaki kültürel ve biyolojik zenginliğimize sahip çıkamaya davet ediyoruz. Türkiye’nin toplam sulak alan varlığı 2.5 milyon hektardır. Son 40 yılda sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, doldurmalar, sanayi kirliliği, yol yapımı ve imara açılması, içme suyu amaçlı kullanımlar, büyük baraj inşaatları nedeniyle yaklaşık 1.300.000 hektar sulak alanımız ekolojik ve ekonomik değerini yetirmiştir. Bir başka deyişle Türkiye kırk yıl gibi kısa bir sürede sulak alanlarının yarısını kaybetmiştir.”
Vangölünün çekilmesine dikkat çekildi
Van’da orman alanların yetersizliğine dikkat çekilen açıklamada kent özelinde şu tespitler yapıldı: “Sulak alanların bir diğer önemi ise İlimizde orman varlığının yetersiz olması nedeniyle hayati önem taşımaktadır. Özellikle küresel iklimden kaynaklı yaşanan kuraklıktan ve Van gölünün çekilmesi ile Vangölü havzasında bulunan akarsuların derelerin barajların kurumasındanyada çekilmesinden dolayı çok büyük bir sazlık alan yok olmuştur. Özelliklede yanlış uygulama ve planlamalarda kurutulan sazlıkların yaşanan olumsuzluklardan dolayı büyük tahribat yaşanmaktadır. Özellikle ilkbahardan başlayarak sinekle mücadele adı altında her gün tonlarca yapılan ilaçlamalarla hastalıklara davetiye çıkarılmaktadır. Bu da sulak alandaki canlıların beslenmelerini yaşamsal faaliyetlerini sürdürecek doğal yaşam alanları tahrip edilmektedir.”
Serhat News
(sg)