CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp Meclis Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu.
Sarıkamış’a bağlı Karakurt Köyünde yapılan HES’i Çek Cumhuriyetinden bir firmanın yaptığına dikkat çeken Alp, “Peki tüm olaylar olurken Kamu otoritesi ne yapmaktadır, o daha da trajiktir, dönemin DSİ Genel Müdür Yardımcısı şimdi ne iş yapıyor biliyor musunuz, şaşırmayacaksınız biliyorum o Genel Müdür Yardımcısı şu anda o baraj firmasının CEO su dur” dedi.
“Mülkiyet sorunları çözülmeden su tutmaya başlayarak insanları sokağa atmıştır”
Alp, “Kars il Genel Meclisi de baraj için düzenlenen imar planı, baraj bölgesinde kültür varlıkları göz ardı edilerek düzenlendiği gerekçesi ile İdare Mahkemesinde iptali talebi le davalıktır. Yani hem imar planı, hem lisansı, hem de ÇED raporu nizalıdır. Üstelik yenilenebilir enerji destekleme mekanizması nedeniyle ürettiği enerjiyi de devlete yaklaşık 3 kat pahalı satmaktadır. Anlayacağınız Kıyaklar bitmiyor. Hukuksuzluklar hiç bitmiyor, Üstelik YEKDEM den yararlanabilmek için hukuk dinlemeyen firma, baraj altında kalan evler tahliye edilmeden daha mülkiyet sorunları çözülmeden su tutmaya başlayarak insanları sokağa atmıştır” dedi.
“Bu projede Kaçak taş ocağı işletmekten tutun da iş cinayetlerine kadar aklınıza gelen tüm hukuk cinayetleri işlenmiş, İnşaat sırasında yemekten zehirlenen işçiler hayatını kaybetmiştir” ifadelerini kullanan Alp, Sonuç nedir, Sonuç derelerimiz, sularımız, ormanlarımız talan edilmiştir, İnsanımız yerinden yurdundan olmuştur, turizm alanlarımız telafisi imkansız zararlar görmüştür, adalet ayaklar altına alınmıştır, Alın size yerli, ve milli anlayış ve Ak Partinin Türkiye yüzyılı vizyonu” diye konuştu.
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp’in açıklaması şu şekilde:
AK Parti Grup Başkanvekili geçen hafta bu kürsüden 276 barajı 1000’e yaklaştırdık, hizmet ve eserlerimizle konuştuk demişti, ben de size bugün bir baraj yatırımızı anlatacağım. Öyle bir yatırım ki , ekonomik kaynaklarımızın uluslararası sermayeye peşkeş çekilmesi var, hukuk tanımazlık var, liyakatsizlik var, doğa ve çevre talanı var, kamu zararı var, adam kayırma var, iltimas var, görevi suistimal var, her şey var bir tek halkın yararına bir iş yok.
Çek Cumhuriyetinden bir firma Sarıkamış’ın dünyaca ünlü Kayak pistinin hemen yanında Aras nehrinin kolları üzerinde Sarıkamış’ın Karakurt Köyünde bir HES yapmak üzere ülkemize gelir. Gelir ama artık burayı nasıl bir ülke kabul etmişse, burayı nasıl muz cumhuriyeti zannetmişse, arkasında kimler varsa adeta bir hışımla, bir özgüvenle gelir. Adeta bir talan mantığı ile gelir.
Süreç şöyle işler, önce baraj yatırımları için gerekli ÇED olumlu rapor alınır ama İdare Mahkemesi raporu iptal eder ama “sen yap mahkeme kararı arkadan gelir “mantığı devrede olduğu için inşaat devam eder, 2. Kez Rapor alınır ama bu raporu da mahkeme iptal eder.
Firma 3. Kez ÇED süreci başlatır artık neye ve kime güveniyorsa 3. Raporu Kanal İstanbul projesinin ÇED süreçlerini yapan firmaya yaptırır. Bu arada Erzurum İdare Mahkemesinden raporları geçiremeyince dava ve rapor süreçleriyle eş zamanlı olarak ne tesadüftür ki Kars’ta apar topar bir idare mahkemesi ihdas edilir ve 3. Raporun davası bu mahkemeye devredilir. Biz bu davayı da yakından takip ediyoruz.
Sadece ÇED Raporları değil bu barajın enerji üretim lisansı da İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi, kısa sürede yeniden verilen yeni lisansa karşı açılan dava da halen derdesttir.
Kars il Genel Meclisi de baraj için düzenlenen imar planı, baraj bölgesinde kültür varlıkları göz ardı edilerek düzenlendiği gerekçesi ile İdare Mahkemesinde iptali talebi le davalıktır.
Yani hem imar planı, hem lisansı, hem de ÇED raporu nizalıdır. Üstelik yenilenebilir enerji destekleme mekanizması nedeniyle ürettiği enerjiyi de devlete yaklaşık 3 kat pahalı satmaktadır.
Anlayacağınız Kıyaklar bitmiyor. Hukuksuzluklar hiç bitmiyor, Üstelik YEKDEM den yararlanabilmek için hukuk dinlemeyen firma, baraj altında kalan evler tahliye edilmeden daha mülkiyet sorunları çözülmeden su tutmaya başlayarak insanları sokağa atmıştır.
Bütün bu hukuksuzluklara çevreciler, avukatlar, Sarıkamış halkı mahkemeler yolu ile direnirken bakın kamu otoriteleri nasıl tavır almışlar?
Baraj nedeniyle ilçe ile irtibattı kesilecek 20 köyün ulaşımı için baraj üzerinde yapılması gereken viyadük süreç içinde iptal edilerek firma büyük bir ekonomik maliyetten kurtarılmıştır. Kamu otoritesi elbette tüm bu süreçlerde devrededir.
Bu neviden yatırımlar nedeniyle yerinden yurdundan olan yöre halkı için mevzuatımıza göre TOKİ marifeti ile okulu, suyu yolu elektriği ve altyapısı olan yaşanabilir alanlar yapılması gerekirken dönemin valisinin bu yönde bir talebi olmadığından Tarım Köy uygulaması da yapılmaz ve Karakurt köyü halkı yolu suyu elektriği olmayan bir dağ başında yaşamaya mahkûm edilir. Liyakatsiz Kamu otoritesi elbette tüm bu zamanlarda da devrededir.
Firmaya yapılan kıyaklar bitmek bitmemiş, baraj nedeniyle su altında kalan Kars – Erzurum karayolu için 300 milyon civarında kamu kaynağı harcanırken yol için firmadan sadece 50 milyon para alınmıştır. Üstelik firma tüm süreçlerde ve bugünde adeta Sarıkamış’tan ve Sarıkamışlılardan intikam alırcasına Sarıkamışlıları işyerinde çalıştırılmamış ve bölgeye istihdam yaratılmamıştır.
Bu projede Kaçak taş ocağı işletmekten tutun da iş cinayetlerine kadar aklınıza gelen tüm hukuk cinayetleri işlenmiş, İnşaat sırasında yemekten zehirlenen işçiler hayatını kaybetmiştir.
Peki tüm olaylar olurken Kamu otoritesi ne yapmaktadır, o daha da trajiktir, dönemin DSİ Genel Müdür Yardımcısı şimdi ne iş yapıyor biliyor musunuz, şaşırmayacaksınız biliyorum o Genel Müdür Yardımcısı şu anda o baraj firmasının CEO su dur.
Sonuç nedir, Sonuç derelerimiz, sularımız, ormanlarımız talan edilmiştir, İnsanımız yerinden yurdundan olmuştur, turizm alanlarımız telafisi imkansız zararlar görmüştür, adalet ayaklar altına alınmıştır, Alın size yerli, ve milli anlayış ve Ak Partinin Türkiye yüzyılı vizyonu.
Tabi Kars’ta bu örnek tek değil, bu alışkanlık bütün büyük yatırımlarda devam ediyor. Mesela;
– Yıllardır yapımı yılan hikayesine dönen Atık Su Arıtma Tesisinin için seçime birkaç gün kala sahte bir temel attınız, bir araba kum döktünüz, birkaç boru bırakıp gittiniz,
– Yine seçime 11 gün kala 500 yataklı hastane inşaatının temelini daha inşaat ruhsatı alınmadan sahte temel atma töreni düzenlediniz,
– Yine Katı atık Depolama Tesisinin yer tespitine itirazlar varken süreç devam ettiriliyor,
– Bütün bu işleri üstlenen firmalarında yatırımcı kuruluşların temsilcilerinin de buradan uyarıyorum , gözüm üstlerinde olacak.
Serhat News