Hafızalara ‘Dipçik Davası’ olarak kazınan 14 yaşındaki Seyfullah Turan’ın başına uzun namlulu silah dipçiğiyle vurarak yaralayan Özel Harekât Polisi Bahadır Turan’a verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasının ardından sanık avukatları tarafından İstinaf Mahkemesi’ne yapılan itiraz başvurusu mahkemece reddedildi.
Hakkari’de 2009 yılında, evinin yakınlarda oyun oynayan Seyfullah Turan’ı uzun namlulu silah dipçiğiyle ağır yaralayan Özel Harekat Polisi Bahadır Turan’a 2022 yılının Haziran ayında 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. Elazığ 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen cezaya hem Seyfullah Turan’ın hem de sanık Bahadır Turan’ın avukatlarının yaptığı itiraz İstinaf Mahkemesi tarafından reddedildi.
Elazığ 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın ve bu kararın ardından yaptıkları itirazın mahkemece reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu aktaran Avukat Murat Timur, bu karara karşın Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunacaklarını belirtti.
Hüküm baştan yanlış kurulmuş
Timur, mahkemenin suçun niteliğine ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğunu, sanık hakkında “İşkence Suçu ve Adam Öldürmeye Teşebbüsten” hüküm kurulması gerektiğini vurguladı.
Timur, “Olaya baktığımızda resmi kıyafetli sanık polis memuru yanında başka polis memuru ile birlikte olay yerine gitmiş ve burada küçük çocuğun başına çok şiddetli şekilde tüfeğin dipçiği ile ölümcül darbeler vurmuş. Müvekkil çocuk darbelerin etkisiyle olduğu yerde yığılıp kalmış memurun müvekkile tüfeğin dipçiğiyle yerde hareketsiz durumdayken de aynı şiddetle vurmaya devam etmiş ve daha sonra mağdura tekme attığı diğer polis memurlarının da olayı izledikleri çekilen görüntülerden anlaşılmaktadır. Mağdur çocuğun, maruz kaldığı şiddetin ağırlığı ve acilen gerçekleştirilen tıbbi operasyon sonucunda hayata döndürülebilmiş olması dikkate alındığında polis memurunun fiilinin işkence suçu ve adam öldürmeye teşebbüs suçu oluşturduğu konusunda bir kuşku bulunmamaktadır. Buna rağmen olay yerinde bulunan polisler hakkında dava açılmamış olması, hakkında dava açılan sanık polis memurunun fiilinin adam yaralama olarak değerlendirilmesi Türkiye de cezasızlık politikasının bir yansımasıdır” dedi.
‘Mahkeme ‘hukuka aykırılık yok’ dedi’
Mahkeme, itirazlar üzerine Seyfullah Turan’a yönelik kasten yaralama suçundan verilen hükmü yeniden inceleyerek istinaf kararında hükümde hukuka aykırı herhangi bir durum olmadığını şu ifadelerle belirtti: “Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; yargılama sürecindeki usule veya esasa ilişkin işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, delil ve işlemlerde herhangi bir eksik husus bırakılmadığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosyadaki deliller ve bilgilerle uyumlu olarak fiilin sanık tarafından işlendiğinin kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların, cezayı azaltıcı ve artırıcı nedenlerin kanuni bağlamda hak ve nısfetle belirlenip doğru biçimde uygulandığı, kurulan hükümde bir hukuka aykırılık bulunmadığı görülmüştür.”
Mahkeme tarafından verilen bu cezasızlık kararıyla kamu görevlilerinin başka suçlar işlemesine imkan tanıyan bir durumun olduğunu belirten Timur, aynı zamanda güvenlik gerekçesiyle soruşturmanın başka kentlerde görülmesinin mağdurların maddi imkansızlıklar nedeniyle ceza kovuşturmasına etkin katılamadıklarını ifade etti.
‘Mağdurların davaya etkin katılımı engellenmektedir’
Dipçik davasında da soruşturmanın güvenlik gerekçesiyle Isparta ve Elazığ’da görülmesine ilişkin Timur, “Cezasızlık politikası aynı zamanda mağdurların ceza soruşturması ve kovuşturmasına etkin katılımını da engellemektedir. Nitekim mağdurların davaya etkin katılımını engellemek için davanın Hakkâri’de yürütülmesinin kamu güvenliği için tehlike oluşturduğu değerlendirilerek dosya Hakkâri’ye yaklaşık 1.500 kilometre uzaklıktaki Isparta’ya nakledilmiştir. Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı sonrası da dosya, bu kez 650 km uzaklıktaki Elazığ iline dosya nakledilmiştir. Mağdurlar, maddi imkânlarının yeterli olmaması nedeniyle ceza kovuşturmasına bizzat etkin katılım sağlayamamışlardır. Tüm bu engellemelere rağmen mağdur ve ailesi zor şatlarda adaletin sağlanması için zor şartlarda hak arama mücadelesi yürütmüşlerdir. Anayasa Mahkemesi’nin kararını fiilen uygulamayan ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesinin kararına karşı iç hukukta tüm başvurular yapılacak olumlu sonuç alınmaması durumunda Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yapılacaktır” dedi.
Ne olmuştu?
Kapatılan Demokratik Toplum Partisi’ne (DTP) yönelik operasyonları protesto etmek amacıyla Hakkari’de, 23 Nisan 2009 tarihinde gerçekleştirilen eylem sırasında Bahadır Turan adlı özel harekat polisi, henüz 14 yaşında olan Seyfullah Turan’ın kafasına silah dipçiğiyle vurarak, ağır yaralamasına neden olmuş, Turan günlerce yoğun bakımda kalmıştı. Polis Bahadır Turan hakkında, “Kasten öldürmeye teşebbüs ve işkence” suçlarından Hakkari’de açılan dava, daha sonra “güvenlik” gerekçisiyle Isparta 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Yargılama sonucunda sanığa, “Polisin meşru müdafaa halinde ve psikolojisinin bozuk olduğu, zor kullanma yetkisini kullandığı” gerekçesiyle verilen 6 ay 7 gün hapis cezası daha sonra 2 yılın altında olduğu gerekçesiyle para cezasına çevrilmişti.
Seyfullah Turan’ın avukatları, kararın Yargıtay tarafından onanması üzerine 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Yaklaşık 3 yıl sonra başvuruyu karara bağlayan Anayasa Mahkemesi 9 Kasım 2017 tarihli kararında, Seyfullah Turan’ın “İşkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine” ilişkin başvurusunu kabul edilemez bulmuştu. Turan’ın Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan “Yaşam hakkının ihlal edildiğine” ilişkin başvurusunu kabul eden mahkeme, başvurucunun yaşam hakkının maddi ve usul boyutunun ihlal edildiği sonucuna vararak, yeniden yargılama yapılması amacıyla kararın bir örneğini Isparta’daki mahkemeye göndermişti.
AYM’nin dosya ile ilgili duruşmanın yakın bir kentte görülmesine karar vermesinin ardından ise duruşma Elazığ’a taşınmış, sanık polis Turan’a, 5 yıl hapis cezası verilmişti. Bunun üzerine Seyfullah Turan’ın avukatları Murat Timur ve Münip Ermiş, bu kez sanık polisin “Öldürmeye teşebbüs” suçundan cezalandırılması talebiyle İstinaf Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Bahadır Turan’a verilen 5 yıl hapis cezası Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bozulmuştu. 2022 yılının Haziran ayında Elazığ 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada mahkeme Turan’a “kasten yaralama” suçundan 7 yıl 8 ay hapis cezası vermişti. Bu ceza sanığın geleceği üzerindeki olası etkiler gerekçe gösterilerek 6 yıl 3 aya indirilmişti.
Bu karara ilişkin mağdur Seyfullah Turan’ın avukatları ve sanık Bahadır Turan’ın avukatları karara itiraz etmişti.
Serhat News