İstanbul’dan ve farklı illerinden gelen Doğa ve Yaşam Savunucuları doğuda yaşanan ekolojik sorunları yerinde inceledi. 6 günlük incelemelere dair açıklama yapan Doğa ve Yaşam Savunucusu Ali Kalçık, Ülkenin doğasının rant uğruna acımasızca talan edildiğine dikkat çekti.
Ağırlıklı olarak İstanbul’dan ve farklı illerinden gelen Doğa ve Yaşam Savunucuları doğuda yaşanan ekolojik sorunları yerinde incelemek için 6 gündür Hakkari ve Van çevresinde izlenimlerde bulunuyor. Basın açıklamasının ilkini Pazar günü Hakkari’de gerçekleştiren yaşam savunucuları bugün de Van’da basın açıklaması gerçekleştirdi. Edindikleri izlenimleri kamuoyuyla paylaşan Yaşam Savunucularından Ali Kalçık, ülkede özellikle son 20 yıldır her yeni günün yeni bir talan projesi ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekti.
‘Talanın önünü açan siyasi iktidardır’
Ülkenin doğasının rant uğruna acımasızca talan edildiğine dikkat çeken Kalçık, bu talan projelerinin en büyük destekçisinin ise İnşaat enerji ve madencilik odaklı yerli ve yabancı sermayenin önünü açmak için sayısız düzenleme yapan siyasi iktidar olduğunun altını çizdi. Kalçık şunları dile getirdi: “Bölgenizde geçirdiğimiz ve çevreyi incelediğimiz yaklaşık bir hafta boyunca Saros, Kazdağları, İkizköy, İkizdere veya İliç gibi ülkemizin sayısız noktasında karşımıza çıkan rant odaklı tahribatın ve çevre kirliliğinin Hakkari’de ve Van’da da çok ciddi boyutta olduğunu gördük. Maalesef tespitimize göre sayısız endemik bitki ve hayvan türlerinin yok olma tehlikesi taşıması bir yana, başta insan olmak üzere tüm canlıların yaşamı için olmazsa olmaz değer taşıyan Zap suyu ile Zilan’ın ve Van Gölü’nün kirliliği nedeniyle bugün ve yakın gelecekte bölgede yaşayan insanların sağlığı da büyük risk altındadır.”
‘Gördüklerimiz karşısında hayrete düştük’
Kalçık, Zap suyunun madenler nedeniyle kirliliği yine Hakkari’nin çok yakınındaki çöplerin kokusu ve yaydığı zehirli gazların dünya harikası olan Van Gölü’nün atıklar yüzünden giderek kirlenmesi nedeniyle hayrete düştüklerini dile getirdi. 4 Mevsim ekolojik temelli ÇED raporları hazırlanmadan ve yeterli kapasiteye sahip filtreleme, arıtma sistemleri kurulmadan işletmelerin çalıştırıldığına tanıklık ettiklerini kaydeden Kalçık şöyle konuştu: “Van Gölünde yapılan dip çamuru temizliğinin balçığın gölün bir noktadan bir noktaya taşınmasından ibaret olduğu, dolayısı ile aslında sadece algı yaratmak işlevi taşıdığı, 150 metre derinliğinde 500-600 metre genişliğinde yapılan dip temizliği çalışmasının hem tekniğine hem de amacına hizmet etmediği, büyük bir yatırımla yapılmış olan mevcut biolojik arıtma tesisinin ise çalıştırılmadığı bilgisi bizler için şok edici olmuştur. Çıkan çamurun gölün kenarına dökülmesi, dipte kalmasından daha büyük bir çevre felaketidir. İvedikle Van gölü için Koruma kanunu çıkarılması ve hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.”
‘Mücadelemiz bölge fark etmeksizin sürecek’
Doğa ve Yaşam Savunucuları olarak Doğu Batı Kuzey veya Güney hiçbir bölgesinde böylesi bir tahribatı kabul etmeyeceklerine vurgu yapan Kalçık, hangi coğrafyada olursa olsun kamuoyunda farkındalık yaratmak adına inceleme ve etkinliklerini sürdüreceklerini söyledi.
İmzacı kurumlar şu şekilde: “Doğa İçin Sanat Derneği (DİSDER), Van Çevre Ve Tarih Eserler Koruma Derneği (ÇEVDER), Halkevleri Ekoloji Grubu, Munzur Çevre Derneği, Muğla Çevre Platformu, Hakkari Cilo Dağcılık Ve Doğa Sporları Kulübü, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Zilan Ekoloji Platformu, Doğa Anadolu Çevre Platformu, Hakkari Dernekler Federasyonu, Türçep Batı Karadeniz Çevre Platformu, Toplumsal Ekoloji Grubu, Doğu Beyazıt İşinsanları Derneği, İklim Adaleti Koalisyonu, Yeşil Yaşam İnisiyatifi, Türçep Çevre Platformu, Burhanıye Çevre Platformu (BURÇEP), Yeşil Sol İklim Çalışma Grubu , Malatya Çevre Platformu (MALCEP), Deştin Çevre Eğitim Kültür Ve Dayanışma Platformu.”
Serhat News