Van’ın temel sorunlarından olan ulaşım sorununu meclis gündemine taşıyan Dem Parti Van milletvekili Mahmut Dindar, “Bu ülkede bu iktidarın Kürt’e reva gördüğü yaşam düzeyi budur. AKP’nin bölge politikası, kayyum, talan, yoksulluk, işsizlik ve ayrımcılıktır” ifadelerini kullandı.
Van’ın, Türkiye’de en pahalı uçak biletlerini alan il olması ve çok ciddi ulaşım sorunları ile karşı karşıya bulunması konusunu meclis gündemine taşıyarak genel kurulda bir konuşma yapan Dem parti Van milletvekili Mahmut Dindar, “Vekili olduğum bölgenin altyapı sorunları, geri bırakılmışlığı, adaletsiz bir şekilde haksızlığa uğraması AKP-MHP iktidarı döneminde ağırlaşmıştır; bu ülkede bu iktidarın Kürt’e reva gördüğü yaşam düzeyi budur. AKP’nin bölge politikası, kayyum, talan, yoksulluk, işsizlik ve ayrımcılıktır” şeklinde konuştu.
Genel kuruldaki konuşmasında Dindar, Van’ın serhat bölgesinin kalbi olduğunu, nüfusunun resmî verilerle 1 milyon 127 bin kişi olarak açıklandığını, çevre illerden günübirlik gelenlerle birlikte nüfusun 1 buçuk milyon bandını aştığını söyledi.
‘Parası olan hastanelerden sıra alabiliyor’
Dindar, “Yirmi iki yıldır iktidarda olan AKP’nin sağlık alanını da ranta açtığı bu dönemde halkımızın sağlık ve yaşam hakları risk altındadır. Bölgenin genelinde yetersiz olan sağlık altyapısı Van’da alarm vermektedir. İnsanlar aylarca randevu alamamaktadır; bazı bölümlerde sıra bulmak, muayene olmak, kontrole gitmek mümkün değil. İlçe hastanelerinin tümünde bölüm, teçhizat, kadro yetersizdir. Yüzüncü Yıl Hastanesinde parası olan sıra alabiliyor, parası olmayan bölge hastanesine gitmek zorunda kalıyor. İki hastanemizde de emek veren sağlık emekçileri, doktorlar her gün yüzlerce hasta bakmak zorunda kalıyor. Hastane değil, miting yeri, pazar yeri gibi oluyor. Bu yönüyle gecikmeksizin Van’da hastane, sağlık yapısı her boyutuyla desteklenmelidir” dedi.
‘Vanlılar en pahalı uçak biletlerini almakta’
Genel kurulda yaptığı konuşmada Dindar şu ifadeleri kullandı:
“Değerli milletvekilleri, her yaz “Vanlılar neden uçamıyor?” sorusunu sormak zorunda kalıyoruz. Nüfusun 1,5 milyona vardığı yaz aylarında İran’a sınır bu kentimize gelen uçak sefer sayısı bir elin parmak sayısını geçmiyor. Nüfusu Van’dan az olan birçok şehrin sefer sayısı Van’dan çok. Hem uçak sayısı yetersiz hem de havaalanının altyapısı yetersiz. Vanlılar Türkiye’nin en pahalı uçak biletlerini almak zorunda kalıyor. İstanbul’dan Antalya’ya, Konya’ya, Kayseri’ye, İzmir’e günün birçok saatinde otobüs fiyatına uçakla seyahat edebiliyorken memleketin doğusu bu konuda mahrumiyet bölgesi oluyor. Bölge illerinde günlük sefer sayısı 1 tane bile artırılsa ulaşım daha rahat sağlanacakken yaz aylarında tam tersi yapılıyor. Bölgede tarımın, hayvancılığın, ticaretin ve turizmin gelişmesi için ulaşımın, çevre ve hava yollarının geliştirilmesi gereklidir ancak AKP iktidarı yirmi iki yıldır o konuda da ileri bir adım atmamıştır. 5 kere açılışı yapılan çevre yolunun tamamlanması, Başkale tünellerinin tamamlanması başka bahara kalmış görünüyor.
‘Belediyelerimiz etkili hizmet vermeye başladı’
Değerli halkımız, bölgede belediyelerimiz sekiz yıllık kayyum gaspından sonra tüm sorunlara, borca ve talanı rağmen etkili hizmet vermeye başlamıştır. Bu hafta Bahçesaray ilçemizde belediyemiz toplu taşıma seferlerini başlatmıştır. Bu vesileyle, yaz sıcaklarında bunalan herkesi Feqiyê Teyran’ın serin memleketine davet ediyoruz. Temmuz, ağustos aylarında Van denizi Antalya gibidir; Van’ın kahvaltısı, yaylaları, Hoşap Kalesi, Akdamar Adası, Başkale Travertenleri, Muradiye Şelalesi, Urartulardan ve Medlerden bu yana ayakta duran Van Kalesi ve sayamadığım yüzlerce tarihî turistik yeri ziyaretçilerini beklemektedir. Birçok yerde eş başkanlarımız, Meclislerimiz halkımıza hizmet etmenin imkânlarını arıyor. Halkımızla birlikte kentlerimizi daha yaşanılır hâle getireceğiz.
‘Kayyım askeri bir darbedir’
Son olarak, Hakkâri’deki kayyum gaspına derhâl son verilmesi gerekmektedir. Kayyum askeri bir darbedir, 12 Eylül neyse 22 Şubat neyse 15 Temmuz neyse kayyum da odur; halk iradesini tanımayan dar-be-ci-dir! Bizim halkımız nasıl 12 Eylül faşist darbecileriyle mücadele ettiyse kayyumlarla ve kayyum zihniyetiyle de mücadele edecektir. Maalesef, kaybeden ülkemiz olmaktadır. Kayyumla, KHK’yle, OHAL’le, askeri darbeyle ülkeyi yönetemezsiniz, halkın rızası dışında zorbalıkla iş yapamazsınız. Hakkâri halkının sandığa gömdüğü kayyumu yeniden dayatamazsınız, halk isteseydi size oy verirdi. Mehmet Sıddık arkadaşımız iftirayla, hukuksuzlukla tutuklanmıştır.
Sadece o değil, bugün tutuklu olan Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bekir Kaya ve diğer tüm siyasi tutsaklar suçsuzdur. Bekir Kaya hangi suçla yıllarca içeride tutsak edilmektedir, derhâl serbest bırakılmalıdır. Bir an için “Haklısınız.” desek -ki değilsiniz, biliyoruz- o zaman halkın seçtiği meclisin yetkilerini gasp etmeyin, gaspçı olmayın. Bırakın meclis, içinde kendisine yeni bir başkan atasın. O zaman biz de deriz ‘Gaspçı değilsiniz, darbeci değilsiniz.’ Hakkâri’de kayyım durdukça AKP darbecidir, AKP gaspçıdır, AKP talancıdır ve hatta sömürgecidir. Kayyım rejimine karşı direnen halkımızı saygıyla selamlıyorum. Serkeftin ya Gelê me ye!”
Serhat News