Özel Haber – Van’da 2014 yılında yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde anlaştığı lokantada yedikleri yemeklerin parasını ödemeyen, esnafa verdiği kadro sözünü tutmayan AKP Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar hakkındaki iddiaları yazan gazeteci davalık oldu: “Defalarca Gülaçar’ı aradım, açmadı. Olay AKP Van yönetimi içinde de kriz haline geldi. Esnaf mahkemeye gelip belgelerle şahitlik yapmaya da hazır.”
Gazeteci Yasin İpek’in 25 Ocak’ta Anadolu Web TV internet sitesinde ‘Milletvekili Gülaçar Nitelikli Dolandırıcılık mı Yapıyor?’ başlıklı haberine önce erişim engeli getirildi, ardından İpek savcılık tarafından ifadeye çağrıldı. Haberin arka planına göre 2014 yılında yapılan yerel seçimlerde AKP’de aday olan şu an ki AKP Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, seçim çalışmaları kapsamında kentte bir lokanta ile anlaşarak 100 bin TL değerinde yemek yemişler. Gülaçar’ın seçimleri kaybetmesinden sonra lokantacıya olan paranın ödenmediği söyleniyor. Olayın üzerinde 8 yıl geçtikten sonra AKP’li vekilin borcunu ödemediği esnaf, basına demeç verdi. Savcılığa ifadeye giden İpek, ‘yalan haber’ yapmakla ve Gülaçar’ın değerlerini zedelemekle suçlanıyor.
‘AKP’li Gülaçar’ı defalarca aradım cevap vermedi’
Savcılıkta ifadesinin ardından gazeteci İpek, sorularımızı yanıtladı. İpek’in aktardıklarına göre daha önce bu konuda kendisine bilgi geldiğini ancak yeterli belge olmadığı için yayınlamadığını, esnafın AKP’li Vekil Osman Nuri Gülaçar’la olan WhatsApp konuşmaları ve faturaları göstermesi üzerine haberi yazdığını söyledi. İpek, belgeler kendisine geldikten sonra da konunun diğer muhatabı olan Osman Nuri Gülaçar’ı aradığını belirtti: “Defalarca aradım, not bıraktım ancak bana dönüş yapmadı. Bende dönüş yapılmaması üzerine haberi yaptım. Haberi yaptıktan sonra ilk olarak yayın yasağı getirildi. Yayın yasağı üzerine haberi kaldırmak zorunda kaldım. Haberi kaldırınca hakkımda suç duyurusu yapıldı, ben de suç duyurusu üzerine savcılığa giderek ifade verdim.”
‘Garanti bakılan seçim kazanılmayınca AKP’li aday borcunu ödemedi’
Kendisini soruşturmalık yapan, yaptığı habere yayın yasağı getirilen olay hakkında da bilgi veren İpek, şunları aktardı: “Osman Nuri Gülaçar o dönem belediye başkan adayı ve bir lokanta ile anlaşarak yemek işlerini orada karşılıyorlar. Ancak seçimde kazanmayınca paranın İpekyolu Ak Parti İlçe örgütünün vereceğini söylüyor. Esnafta ilk etapta 10 bin TL’lik fatura kesiyor. Ama fatura ödenmediği için vatandaş diğerinin faturasını kesmiyor. Pandemi dönemine kadar bu süreç böyle kalıyor. Pandemi döneminde ise Gülaçar, esnafa kadrolu iş vereceği sözünü veriyor. Bunun içinde iki yıl bekliyor. Sonra esnaf iflas ederek iş yerini devrediyor. Parasını alamadığı için gelip haber yapmamı istedi. Olay AKP Van yönetimi içinde de kriz haline geldi. Esnaf mahkemeye gelip belgelerle şahitlik yapmaya da hazır.”
‘Erişim engelleri ile basın dizayn edilmeye çalışılıyor’
İpek’in avukatı Jindar Uçar da ifadeye çağrılmaları hakkında, “Erişim engeli kaynağını 5651 sayılı kanundan alan ve hukuk mantığı açısından istisnai olarak kullanılabilecek bir tedbir. Ancak ne var ki son yıllarda gördüğümüz üzere erişim engeli tedbir olmaktan çıkmış sansürün temel silahı haline geldi. Öyle ki kanundaki şartların varlığı incelenmeksizin erişim engeli kararları veriliyor. Özellikle iktidara muhalif medya organları erişim engellemelerinden en çok nasibini alan taraf olarak karşımıza çıkıyor. Kanunun 8/A ve 9/A hükümleri çerçevesinde getirilen erişim engelleri ile basın dizayn edilmeye çalışılıyor. Yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına ilişkin kamu görevlileri ve siyasetçiler hakkında yapılan haberlere özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği ve kişisel hakların saldırıya uğradığı iddiaları ile erişim engeli getirilmekte. Bunun son örneği anadoluwebtv.nette yayınlanan bir haberdir. Erişim engeli kararının hukuka aykırı olduğu özellikle anayasa mahkemesinin Ocak 2022 tarihli pilot kararındaki tespitler de göz önünde tutulduğunda tartışma götürmez bir gerçektir” bilgilerini verdi.
‘Kanunen yaptığımız itiraz süresi doldu, ancak yanıt yok’
İpek’in yaptığı habere gelen erişim hakkında Uçar, yasada yer alan engelleme kararına ilişkin, Sulh Ceza Hakimliği’nin 48 saat içerisinde değerlendirme yapması ve karar vermesi gerektiği yönünde açık bir sürenin olduğunu aktardı: “Bu durum erişim engellemenin istisnai bir tedbir niteliğinde oluşunun sonucudur. Ancak ne var ki anadoluwebtv.net ile ilgili karara karşı yaptığımız itiraz ile ilgili olarak iki haftayı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen halen itirazımız ile ilgili tarafımıza tebliğ edilmiş bir karar yok. Sulh Ceza Hakimlikleri erişim engelleme konusunda kanuni süreye uymakta özen gösterse de aynı özeni itiraz incelemesi açısından göstermemekte.”
Görüntü/Montaj: Zafer Avnaş
(ro/sg/
1 
