Tutuklu gazeteci Abdurrahman Gök, hakkında açılan davanın ikinci duruşmasında tahliye edildi.
Diyarbakır’da 25 Nisan’da tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök hakkında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Diyarbakır’da 25 Nisan’da tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Abdurrahman Gök hakkında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla açılan davanın ikinci duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Gazeteci meslek örgütleri temsilcilerinin izlediği duruşmada Gök hazır bulundu.
Tanığın iddiaları
Açık tanık Ümit Akbıyık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Akbıyık, Gök’ü tanıdığını ve Pel Prodüksiyonda çalıştığını iddia etti. Gök’ü Pel Prodüksiyo’nda gördüğünü belirten Akbıyık, tarihi hatırlamadığını söyledi. Akbıyık, “ 2020 yılı Temmuz ya da Ağustos ayıydı. Yaz ayıydı. Şahısla ilgili bildiğim başka bir şey yoktur” diye kaydetti.
Gök’ün avukatı Resul Temur, Kemal Kurkut cinayetini bilip bilmediğini tanığa sordu. Akbıyık, bunu basından bildiğini fakat fotoğrafı çekeninin kim olduğunu bilmediğini söyledi. Gök’ün sağlığı ile ilgili bir gözlemi olup olmadığı sorusuna ise Akbıyık, herhangi bir gözlemi olmadığı cevabını verdi.
Gök: Gerçeği yansıtmıyor
Sonrasında söz alan Gök, tanık beyanının gerçeği yansıtmadığını belirtti. 20 yılı aşkın bir süredir gazeteci olduğuna dikkati çeken Gök, “Gazeteciliğimin son 10 yılında çatışmalı alan gazeteciliği yapıyorum. Ben Pel Prodüksiyonu çalışanı değilim, MA çalışanıyım. Savcılığın ortaya koyduğu bütün deliller MA’da yaptığım haberlerdir. Bu bile bunu çürütüyor. Buna rağmen Pel Prodüksiyon da bir kez gördüğünü belirtiyor. Ben 2020 yılı Ocak ayında yaralıydım. Buradaki yargılamalara dahi bastonla geldim. Tanığın yanlış söylediği burada bile ortaya çıkmış. 2009 yılında Meclis muhabiriydim. Siirt ve Amed’te Newrozlara gittim. Newroz’da çektiğim fotoğraflar gerekçesiyle tutuklandım ve 8 ay sonra serbest bırakıldım. Bundan ötürü tanığın gerçek bir şey söylediğini sanmıyorum. Ben ilk kez onu burada gördüm. Dosyada bana ait bir ifadesi yoktu. Bu ifadeler savcılık ilk bana gösterdiğinde yoktu. Sonra bu tanığın 5 ifadesinde benim adım geçiyor. Ben yönlendirme altında ifade verdiğini düşünüyorum” diye konuştu.
‘İktidar diliyle gazetecilik yapılmaz’
Gök, Kemal Kurkut fotoğraflarıyla Diyarbakır Emniyeti’ni boşa çıkardığı için 8 aydır tutuklu bulunduğunu söyledi. Gök, HTS kayıtlarına da değinerek, “Bahsi geçen kişilerin hepsi gazetecidir. Gazeteciler kendi aralarında konuşurlar. Birbirleri ile haber sohbeti yapar, başsağlığı diler. Cezaevinde iken bile telefon görüşmesi yaptığım dosyaya eklenmiş. Kobanê Belgeseli suçlama konusu yapılmış. Gazetecinin amacı oradaki hakikati açığa çıkarmaktır. Ben de bunu yaptım. Gazze’de 60’dan fazla gazeteci öldü. İsrail de haber yapan gazetecileri tutukluyor, hedef alıyor. Bir gazeteci iktidarın dili ile gazetecilik yapmaz” dedi.
Ardından söz alan avukat Resul Temur, müvekkilinin Pel Prodüksiyonunda çalışmadığını vurguladı. Temur, “Tanık doğrudan ‘ben Abdurrahman Gök’ün filine denk gelmedim’ dedi. Bu sebepten tanığın beyanları kendini kurtarmaya dönük. Beyanları esas almamanızı öneriyoruz” diye konuştu.
Avukat Mehmet Emin Aktar ise, tanığın polisin kadrolu itirafçısı olduğunu söyledi. Aktar, bu sebeple tanığın beyanlarının esas alınamaması gerektiğini belirtti.
Ok: Prodüksiyon illegalize edilmeye çalışılıyor
MLSA avukatı Veysel Ok, Gök’ün “iktidarı rahatsız ettiği” için yargılandığını söyledi. Pel Prodüksiyon’un legal bir şirket olduğunu vurgulayan Ok, Gök’ün ise burada çalışmadığını kaydetti. Ok, söz konusu suçlamayla prodüksiyonun da illegalize edilmeye çalışıldığını söyledi. Ok, tanık iddialarına işaret ederek, “İlk tanıştığı bir kişiye böyle bir gazetecinin böyle bir şey söylemesi mantığa aykırıdır. Akbıyık, bir itirafçıdır. Yargıtay’a göre itirafçı tanık beyanları tek başına suç teşkil edemez. Kendini kurtarmak için bu iftirayı atar” diye kaydetti.
MA’ya ilişkin “terörle iltisaklı” iddiasına da değinen Ok, AYM’nin Cemil Uğur kararını hatırlatarak, gazetecinin ajans üzerinden yargılanmayacağını ifade etti. Ok, “Gazetecinin elindeki bitirilememiş haberler, kayıtlar suç olamaz. Buradaki dosyaya baktığımızda asıl sebebin Kemal Kurkut fotoğrafları olduğunu biliyoruz. Kemal Kurkut ve Abdurrahman Gök bir bütündür. Tahliye talep ediyoruz” dedi.
İddia makamı, tutukluluk süresi göz önünde bulundurulup, tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme, yurt dışı yasağı şartıyla tahliye kararı verdi. Duruşma 12 Mart’a ertelendi.
Serhat News