Gevaş Belediye Başkanı Murat Sezer’in oy için ‘suyla tehdit ediliyorlar’ dediği köylülerden yanıt: Bizi kimse su için tehdit etmedi, oy da istemedi

13 Mart günü Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın Gevaş programı sırasında Gevaş’ın mevcut Belediye Başkanı ve yeniden AK Parti’den Belediye Başkan Adayı olan Murat Sezer bir konuşma yaptı. Konuşmasında, DEM Parti Gevaş Belediye Eş Başkan Adayı Ruknettin Hakan’ın ailesini kastederek, Yanıkçay Mahallesi’ndeki kaynak suyunun seçimlerde bir tehdit aracı olarak kullandığını ifade etti. Sezer’in bu iddiaları ise Yanıkçay Mahallesi’nde ki kaynak suyundan faydalanan köy sakinleri tarafından reddedildi.

Gevaş ilçesine bağlı Yanıkçay, Güzelkonak, Dilmetaş, Kurultu ve Yemişlik mahalle muhtarları Yanıkçay Mahallesi sakini Kemal Hakan’ın kendi arazisinden köylere dağıttığı suyu bir tehdit aracı olarak kullanmadığını söylediler.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın 13 Mart’ta Gevaş ilçesini ziyareti sırasında Gevaş Belediye Başkanı Murat Sezer’in, Bakan Yumaklı’ya “Sayın Bakanım seçimde söz verdiğimiz tüm vaatleri yerine getirdik. Ama bir mahcubiyetimiz var. Yıllardır hasret kaldığımız Dağyöre Göletti ve Yanıkçay Barajı. Özellikle Yanıkçay Barajı yapılamadığından büyük sıkıntı yaşıyor. Suyu elinde bulunduran insanlar bu suyu bir tehdit aygıtı olarak kullandılar. Bu nedenle biz sizden bir müjde istiyoruz,” sözlerine dair Kemal Hakan, bunun doğru olmadığını kendilerine dönük bir iftira kampanyası olduğunu dile getirdi.

‘Biz değil onlar tehdit etmiş’

Kemal Hakan’ın kendilerini suyla tehdit ettiği iddialarına karşı Yanıkçay Mahalle Muhtarı Ömerhan Hakan, “Bizim mıntıkada tehdit yok. Kesinlikle, ‘siz oy vermezseniz biz su vermeyiz,’ yalandır. Onu koz olarak kullanıyorlar. Milletten oy almak için. Diğer muhtarlara da sorabilirsiniz. Aslında tam tersine onlar yapıyorlar. İkizler Köyü’nde onlar yaptılar. Milleti tehdit ettiler. Biz de oraya gittik, köylüler, ‘Vallahi mecburuz. AKP’ye vermezsek barajımızı yarım bırakacaklar,’ dediler. Gülşen Orhan ve Gevaş Belediye Başkanı Murat Sezer, ‘Toplu olarak oy vermezseniz, ödeneği keseceğiz, yarım kalır,’ demişler,” ifadelerini kullandı.

‘Aramızda anlaşma var’

Güzelkonak Mahalle Muhtarı Mehmet Şeker ise şunları söyledi: “Bizim bir kısım arazimiz Yanıkçay’dan suyu alıyor. Güzelkonak, Dereağzı, Uysal, Yemişlik, Kazanç, Kurultu bu köylerin tamamı hem içme suyu hem arazi suyunun tamamını Yanıkçay’dan alıyoruz. Suyla ilgili kuraklıktan dolayı geçen sene bir sıkıntımız oldu. Sadece burada değil bütün Doğu Anadolu’da kuraklık oldu. Biz de etkilendik. Zarar da gördük. Çevre köylerin hepsi zarar gördü. Muhtarlar olarak bir toplantı yaptık. Bir sıralama yaptık muhtarlar olarak kendi aramızda kaşeli-mühürlü bir kağıt imzaladık. Aramızda anlaşma yaptık, Kemal Hakan görevlimizdi. Ona bir ücret karşılığı yetki verdik. Her sene bize suyu veriyor. O olmazsa bu memlekette herkes birbiriyle kavga eder.”

‘O aileye saygı duyuyoruz ama bizde tehdidi kabul etmeyiz’

Kemal Hakan’ın kendilerine su vermemekle tehdit ettiği iddialarına ilişkin, “Bir tehdit duyumları var. Ben baktım, öyle bir şey yok. Su azdı herkese yetişmiyordu. Aşağı köyler biraz zarar gördü. Yoksa herhangi bir sıkıntı yoktu,” dedi Şeker.

‘Bu su olmazsa çok sıkıntı yaşarız’

Dilmetaş Mahalle Muhtarı Abdulbari Bayazıt, kimseden tehdit almadıklarını söyledi. Bayazıt, “Tehdit boş bir şey. Kemal Hakan’ı biz görevli olarak kabul etmişiz. Buradaki köylerin tamamı öyle kabul etmiş. Tabii her köy kendi hakkını zaten alıyor su olduğu müddetçe. Sadece geçen sene biraz su sıkıntısı çektik, ama normal bir şekilde tarlalarımızı suluyoruz. Tehdide gelince, biz zaten hiç kimsenin tehdidini kabul etmiyoruz. Bizim o aileye saygımız var. Ama hiç kimsenin tehdidini kabul etmeyiz. Benim köyümde su yoktu. Sondaj suyu kullanıyorduk, o zamanlar elektrik çok fazla kesiliyordu. Bazen 3-4 gün susuz kalıyorduk. Allah razı olsun onlardan. Kendi arazilerinden bize içme suyu da verdiler. Şu an depomuza gelen içme suyu, o köyden aldığımız sudur. Bu su olmazsa sıkıntımız çok olur,” dedi.

‘Tehdit edilmedik’

Kurultu Mahallesi 2. Aza Abdullah Bayram, neredeyse 200 yıldır Yanıkçay Köyü’nden su aldıklarını aktararak, “Arazilerimizi oradan gelen suyla suluyoruz. Yıllardır köyümüze oradan su geliyor, herhangi bir ücret de ödemedik şimdiye kadar. Kimse de bizi tehdit etmedi,” ifadelerini kullandı.

‘Bize oy vermezseniz size vermeyiz tehdidi yok’  

Yemişlik Mahalle Muhtarı Halim Elmas, “Köylüler arasında herhangi bir sorunumuz yok. Suyumuz Yanıkçay’dan geliyor. Suyun az olduğu zamanlar sorunlarımız oluyor, ama su bol olduğu zaman bir sorunumuz yok. İçme suyumuz da Yanıkçay’dan geliyor. Bize ‘oy vermezseniz su vermeyiz,’ gibi bir tehditte bulunmadı Yanıkçay Köyü. Dünya var olduğundan beri bu su oradan geliyor. Bu köyler zamanında Ermenilerinmiş. O zamanda su oradan geliyormuş şimdi de oradan geliyor. Su, onların arsasından geliyor, bize satmıyorlar. Yaklaşık 20 yıldır, 70 kilometrelik yol kazıp içme suyunu da oradan getirdik,” dedi.

‘Bahçemizin sularını bile kesip insanlara verdik’

Yanıkçay Mahallesi’nden Kemal Hakan, geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanı’nın geldiği sırada Murat Sezer’in sözlerini hatırlatarak, “Söz ettiği gibi bir tehdit olayı yok. Bu su tapulu arsalarımızdan çıkıyor. Baraj üzerine konuşmuştu. Barajı şu an bile yapsalar biz kabul ediyoruz. Önce bizim köyün muhtarı bu baraj için imza verecek. İnsanları su konusunda mağdur edecek değiliz. Bizim suyla ilgili kimseye yaptığımız bir zorbalık yok. Bu kaynaktan su alan köylerin muhtarlarının tamamı ve kaymakamın imzasıyla bu görevi sürdürüyorum. Bundaki amacım da farklı köyler arasında su sıkıntısı yaşanmamasıdır. Yıllardır bu işi sürdürüyorum. Hatta geçen sene bu düzenlemeyi tamamen kaymakamlığa bıraktım fakat köylüler tekrar benim suyun dağılımıyla ilgilenmemi rica etti. Biz zorba insanlar değiliz,” dedi.

Hakan, yıllarca önce Hasbey Mahallesi’nde ciddi şu sorunları yaşandığını aktararak şunları kaydetti: “Hasbey’de oturanlar taşımalı su kullanıyordu. Kışın çeşme başında kadınlar sırtlarında battaniyeyle su sırası bekliyorlardı. Mevcut su kaynağının yanı sıra biz kendi bahçelerimizdeki kaynak sularımızı o köye içme suyu olarak verdik. Aynı şekilde Dilmetaş Köyü’ne de bahçelerimizin suyunu keserek su verdik. Ve yine Yemişlik Köyü’ne de aynı şekilde bahçelerimizin suyunu keserek bu suyu onlara içme suyu olarak verdik. Ver herhangi bir karşılık almadık. Şu an ki tartışmalara konu edilen su ise arazi sulamalarında kullanılan su. Civar köylerin tamamı bu sudan faydalanıyor. Bu suyun düzeni de dedelerimizden bu yana böyle sürüyor.”

Orhan, iddiaları yalanladı

İddialar ile ilgili görüştüğümüz Gülşen Orhan, iddiaların doğru olmadığını söyleyerek, “Kaç yıldır siyasetteyim ne Gevaş’ta ne de başka bir yerde böyle bir kelime kullanmış değilim hiçbir insana. Bazen önüme, ‘Siz bunu yapmazsanız size oy vermeyiz,’ şeklinde vatandaşlar geliyor. Ama asla vatandaşa karşı böyle bir söylemim olmaz. Nasıl böyle bir şey söyleyebilirim? Bakan beyin geldiği gün muhtarlar rica ettiler, kendilerini de görüştürdüm. Taleplerini özellikle bakan beye iletsinler diye. Ki zaten talep ettikleri barajları özellikle programa alsınlar diye rica ettim. Onun dışında öyle bir söylemim olmadı. Daha önce İkizler Gölet’ini de talep ettiler, onlara yardımcı oldum. Zaten program devam ediyor. Nasıl durduralım? Bu tür spekülasyonlar bütün seçim dönemlerinde konuşulur, gerçekleşir. Programda devam eden bir çalışma var, bunu durdurmak hiç ahlaki bir şey değil. Söz konusu da olamaz. Benim tavrım, hareketim değil böyle bir şey yapmak, söylemek,” dedi.

Serhat News