Muhittin BOTAN – Stajyer Muhabir Uğur Dinler
Dünyanın hemen her bölgesinde bulunan çevresel ve ekolojik sorunların benzer özelliklere sahip olduğunu kaydeden Van ÇEVDER Başkan Ali Kalçık, “Bölgemizde, dünyanın hemen her bölgesinde bulunan çevresel ve ekolojik sorunlar ile aynı sorunlarımız bulunmasının yanı sıra bir de kendimize has sorunlarımız bulunmaktadır. Yani Kürt sorunundan kaynaklı çevresel ve ekolojik sorunlar bulunmaktadır” dedi.
Çevre sorunlarının global sorunlar kapsamına girdiğini belirten Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık, “Global sorunlar da global mücadeleyi gerektirir” dedi. Çevre ve ekolojistlerin tek ideolojilerinin çevre ve ekoloji olduğunu kaydeden Kalçık, “Bunun dışında farklı ideoloji ve politikaların çevre sorunlarının öne çıkartılmaması gerekiyor” dedi. Kalçık, “Maalesef coğrafyamızda, bölgemizde yaşanan sorunları kimi siyasal ve ideolojik yaklaşımlarla görmezden geliniyor, bir yerde destek veriliyor” açıklamasını yaptı.
Çevre ve ekoloji sorunları, gezegenimizin en temel sorunları kapsamında yer almaktadır. Özellikle küresel ısınma ve ilim krizi ile birlikte küresel bir mücadele de olmazsa olmaz kabiliyetinde önümüzde durmaktadır.
Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma ve Geliştirme Derneği(Van ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık, günümüzde çevre ve ekoloji sorunlarının lokal sorunlar olmadığını, tek bir ülkenin veya bölgenin sorunu olarak da ele alınamayacağını söyledi. Kalçık, küresel bir sorun ile karşı karşıya bulunduklarını kaydederek, “bu da bize karşı karşıya bulunduğumuz sorunlar karşısında, küresel mücadeleyi gerekli hale getirmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Dünyanın her tarafındaki sorun çevre orunudur’
Kalçık şu ifadeleri kullandı:
“Şimdi Türkiye’de, dünyada çevre sorunu dediğimizde, aslında global bir sorun ile karşı karşıya bulunduğumuz anlaşılmaktadır. Yani sorun globaldir. Dünyanın her tarafında sorunlar vardır ki bunlar çok ciddi bir sorunlardır. Aslında çevre sorunu diye bir başlık yoktur, hayatın her alanındaki sorunlar çevre sorunudur. Şimdi işte havanın, suyun, toprağın kirlendiği bir yerde de zaten yaşam olmaz. Canlı organizma olmaz, canlı organizmanın olmadığı bir yerde, zarar gördüğü bir alanda ekonomi, sağlık, iletişim olmaz. Onun içindir ki çevre demek hayatın ta kendisidir. Her konuda, her anlamda temel bir sorundur. Maalesef ki günümüz koşullarında gelinen boyutta özellikle vahşi kapitalist anlayışın getirdiği, anlayıştan dolayı her şey kar amaçlı, kazanma amaçlı bakıldığı, işte depolayıcı, toplayıcı anlayışın getirdiği, çok toplayan, çok ürün yapan, GDO’lu ürünlerden her çeşit ürüne kadar aşırı tüketim çılgınlığına dönüşen bir anlayışla çevre tamamen ötekileştirilmiş, kar amacı esas kılındığından dolayı.”
‘Çevre sorunlarını görmeyerek sorun ortadan kalkmıyor’
Kalçık, kimilerinin zamında, “Kürt sorununu görmüyorsa, yoktur” şeklinde yaklaşıldığını, aynı yaklaşımın bu gün çevre ve ekoloji sorunlarına uygulandığını ifade ederek, “İnsanlar çevre sorunu ve hatta karar vericiler, kanun uygulayıcılar çevre sorununu sorun olarak görmüyorlar ise onlar açısından sorun yoktur. Ama Van’da olduğu kadar, Türkiye’nin de çok ciddi çevre sorunu var. Türkiye bir ada ülkesidir. Van Denizi ile beraber dört tarafı sular ile çevrili bir kara parçasıdır. Bunun içerisinde suyun, havanın kirletildiği, canlı organizmaların artık yaşam mücadelesini geçirdiği bir koşula gelmişiz. Böyle bir durumda çevre sorunu ciddi bir sorun boyutuna gelmiş. Sadece bu Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun sorunu değil Dünya’nın bir sorunudur. Herhalde bu son dönemde örneğin bu küresel ısınmadan kaynaklı bütün dünyayı tehdit eden bir sorun boyutuna gelmiş. İşte Covid’in çıkması ile birçok bilim adamlarının da tespit ettiği bir sorundur. Bu çevresel bir sorundan kaynaklı bir durumdur. Demek ki nedir çevre sorunu bireyin, ülkenin, bölgenin değil, globallerin bütün sorunudur” açıklamasını yaptı.
Çevre sorunlarının farklı boyutuna da değinen Kalçık, “Örneğin Çernobil’de nükleer patlama sonucu Karadeniz, Ege, Doğu’da yaşaya bütün insanlar bundan etkilendiler. Hatta Ortadoğu veya Arabistan’da çıkan bir toz bulutu buralara kadar yayılıp etkileyip çevre sorunlarının globalliğini kanıtlar niteliktedir. Demek oluyor ki çevre sorunu evrensel bir sorundur, global bir sorundur, herkesin sorunudur. Özellikle bir Kızılderili sözü var işte derki, ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık, öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak’ deri. Tamda şuan içerisinde olduğumuz süreci özetler niteliktedir. Çok ciddi çevre sorunları var, müsilajlar var, denizler kirleniyor, canlı organizmalar yok oluyor. Birçok canlı türü yok oluyor. Bu çevresel etkenlerden dolayı da ırmaklarımız, sularımız kirletiliyor. Bütün sahillerimiz ya işgal edilmiş ya kirletilmiş kullanılamaz durumdadır. Böylesi bir çevre sorunu kapitalist üretim içerisinde ne kadar çok kazanırım, ne kadar artı değer katarım hesabı ile bakılıyor. Bu da hepimizin sonu olacak ve ciddi bir işte kanserde tüm hastalıkların temel etkenleri de başımıza gelebilecek çevre sorunudur” değerlendirmesinde bulundu.
‘Her şey çevre sorunu ile ilgilidir’
Hemen her sorunun çevre ve ekoloji sorunu ile alakalı olduğunu söyleyen Kalçık, “Toprağın kirlendiği bir noktada yediğimiz bütün ürünlerden hastalıktan tutun hemen her olumsuzluğun kaynağı çevre ve ekoloji sorunlarıdır” dedi.
Çevre sorununun olmadığı bir alan veya bir coğrafyadan bahsedemeyeceğini söyleyen Kalçık, “Dünyanın en yoksul ülkelerinden, Afrika ülkelerinden tutun da Ortadoğu, Türkiye ve Kürdistan’a kadar çok ciddi çevre sorunları var. Çevre sorunlarından bağımsız hiçbir sorun düşünülemez. Bu ulusal bir sorun olabilir, bölgesel sorun olabilir, ekonomik sorun olabilir. Örneğin bizim bölgemiz tamamen ormanlardan, yeşil alanlardan arındırılmış çorak bir hale getirilmiş!” dedi.
Bölgedeki çevre ve ekoloji sorunları ile başka bölgelerdeki ekoloji ve çevre sorunları arasında nasıl bir kıyaslama var?
Her coğrafyanın kendisine has çevresel sorunlarının bulunduğunu söyleyen Kalçık, “Biz çevreciler, ekolojistler yeryüzünü, gökyüzü gibi ele alırız. Gökyüzünde nasıl ki sınırlar, ırklar, diller yoksa, yeryüzünde de bunun olmaması gerektiğini düşünürüz. Hepimiz bir canlı organizmanın, bir parçasıyız. Hiçbirimizin birbirimizden üstünlüğü yoktur. Hiçbirimizin birbirimizden farklılığı yoktur. Hepimiz bir besin zincirinin halkalarıyız. Bu halkayı devam ettirmek zorundayız. Dünyadaki bütün çevre sorunları üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ama bizim bölgemizde Kürdistan’da çevre sorunu biraz daha farklıdır” değerlendirmesini yaptı.
Bulundukları bölgedeki çevresel sorunların diğer bölgelere nazaran daha başka olduğunu da kaydeden Kalçık şu ifadeleri kullandı:
“Örneğin dünyanın her tarafında barajlar vardır. Barajlar ne amaçla yapılır? Sulama amaçlı veya enerji amaçlı yapılır fakat Kürdistan’da güvenlik amaçlı yapılır. Dünyada örneği olmayan bir sorun. Hatta başka barajlarla ilgili örnek vermek gerekirse, örneğin Hasankeyf’e 137 kilometrelik bir alanı, 199 köyü sular altında bıraktılar. Batıda sulama, tarım için barajlar inşa edilirken burada tarım sular altında bırakılmış durumda. Başka bir örnek vermek istiyorum; dünyanın her tarafında ormanlar kesilir, ormanlar yanar ama bizim bölgemizde devlet kendi eliyle ormanlarımız ağaçlarımızı yakmaktadır. İşte Cudi’de, Gabar’da tüm bölgede bütün ormanlık olan dağların birçoğunu devlet yaktı. Bugün de işte hala da çok vahşi bir şekilde, ilkel bir biçimde milyonlarca metre küp ağaçlar kesiliyor, dağlarımız tıraşlanarak batıya götürülüp satılıyor. Onların da yaşamına müdahale edilen bir durumdur.
Başka bir mesel ise yol meselesidir. Dünyanın her tarafında yollar yapılıyor. Yol medeniyet yoludur, gelişimin ölçüsüdür ama bizim bölgemizde güvenlik yolları yapılıyor. İşte binlerce kilometrelik yollarda ormanları katlederek dereler, ırmaklar, ormanlarımız, dağlarımız katledilerek güvenlik yolu yapılıyor. Dolayısıyla yapılan yollar ekonomik amaçlı değil, köye ulaşım amaçlı değil. Sadece güvenlik adı altında yapılan uygulamalardır. Hatta güvenlik duvarları yapılıyor. Bizim bölgemizde binlerce kilometrelik bir güvenlik yolu yapılmış.
Bundan dolayıdır diyoruz ki, dünyadaki çevre sorunları ile bizim bölgemizdeki çevre sorunları birbirinden farklılık arzetmektedir. Bizim bölgemiz, dünyanın her tarafında bulunan çevre sorunlarının yanı sıra, bir de kendisine has çevre sorun ve sıkıntıları bulunmaktadır. Buradan hareketle, salt ülkedeki çevreci ve ekolojistleri değil, dünyanın dört bir yanında bulunan çevreci ve ekolojistleri bize has olan sorunlar için de mücadele etmeye davet ediyoruz.”
Serhat News