Erciş’e uğrarsanız keledoş ve tandır ekmeği yemeden dönmemelisiniz. Hele bir de Zeynep Teyze gibi tatlı bir kadına denk gelirseniz o günün en şanslı insanı sizsiniz demektir.
Zeynep Bedir, 10 çocuk ve 33 torun sahibi. Erciş’in Şahbazar Köyü’nden Erciş merkeze gelen Bedir ailesi, müstakil ve bahçeli evlerinde hem ağaç yetiştiriyor hem de kurdukları tandırda ekmek pişiriyorlar. Bedir, oldukça memnun köy hayatını şehre taşımalarından. Ara ara yakınıyor fakat köy hayatından değil, her şeyin teknolojiye yenik düşmesinden.
‘Ateşte pişen yemeğin tadı başka oluyor’
Bedir, ateşte pişen ekmekle, yemeğin tadının başka olduğunu söylüyor. Fabrika üretimi gıdaların ise ekmeğin tadını bozduğunu belirtiyor. Bedir, gençlik zamanlarında yaptıkları ekmeğin mayasını bile kendilerinin yaptığını ifade ederek, komşulara maya için ayırdıkları hamuru nasıl paylaştıklarını söylüyor.
Ekmek yapımını tandır başında anlatan Bedir, ardından keledoş yapımına geçiyor. Elbette ateşte yapıyor keledoşu. Yapım aşamalarını anlattığı keledoşun pişmesine izlerken acıkmamak elde değil. Tabii Bedir’i dinleyen herkes bir an önce keledoşu yemek için sabırsızlanıyor.
En nihayetinde keledoş pişiyor ve kurulan uzun yer sofrasına oturuyor herkes. Servisi Bedir yapıyor. Sofradakilere şunları söylemeyi de ihmal etmiyor: “Yağ dökmezseniz kuru olur. Tadı, tandır ekmeği ve tabii ki elle yemekle çıkar keledoşun. Keledoşu çatalla yemek ona hakarettir.”
KAMERA: ZAFER AVNAŞ
Serhat News