1. Haberler
  2. Güncel
  3. KESK Van Şubeler Platformu’ndan iddialı çıkış: Yoksulluğu ve köleliği kabul etmeyeceğiz

KESK Van Şubeler Platformu’ndan iddialı çıkış: Yoksulluğu ve köleliği kabul etmeyeceğiz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Toplumun ve kamu emekçilerinin mahkum edildiği yoksulluğu ve köleliği kabul etmeyeceklerini söyleyen Kamu Emekçileri Sendikaları Platformu(KESK), “Alanlardayız. Çünkü bu ülkede emeği ile geçim mücadelesi verenler olarak tarihimizin en karanlık, en zorlu süreçlerinden birisini yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Caddesi, Aydın Perihan AVM önünde basın açıklaması düzenleyen KESK Van Şubeler platformu, iddialı bir çıkış yaptı. Düzenlenen basın açıklamasında konuşan dönem sözcüsü ve Haber Sen 7 Nolu Şube Başkanı Hamit Aker, bu ülkede yıllardır kamu emekçisi, işçisi, emeklisi, asgari ücretlisi ile milyonlar olarak her geçen gün daha fazla yoksullaştırıldığına dikkat çekerek, “Evet, yanlış duymadınız. Dilimiz sürçmedi. Bizler kendi kendimize yoksullaşmıyoruz. Yıllardır bizzat iktidarlar eliyle planlı, programlı, bilinçli, kasıtlı bir şekilde yoksullaştırılıyoruz. Üstelik iktidar da artık bunu saklama gereği duymuyor. Hatırlayalım. Döviz kuru, enflasyon rekor üstüne rekor kırmaya başlarken dönemin Maliye Bakanı çıkıp aynen şöyle demişti: ‘Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor.’ Bu sözler mevcut sistemde kimlerin baş tacı edildiğini, kimlerin ise yok sayıldığının açık bir itirafı olarak tarihe geçmiştir” ifadelerini kullandı.

Çarkların yıllardır döndüğünü da söyleyen Aker, “Ama o çarklar halkı, emekçileri, yoksullaştırmak, işsiz bırakmak, bir avuç zengini daha zengin etmek için dönüyor” dedi.

Açıklamasının devamında Aker şu ifadeleri kullandı:

“Çarklar düşük gösterilen TÜİK enflasyonu ile halkın, emekçilerin cebinden alıp bir avuç patrona, yandaşa aktarmak için dönüyor.

Dolayısıyla tekrar altını çiziyoruz. Yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin kısa vadede de orta vadede de uzun vadede de tek bir programı vardır. O da emeği ile geçinenlere ve halka dayatılan Köleliğe ve Yoksulluğa Uyum Programdır.

Attıkları her adımda işte bu Köleliğe ve Yoksulluğa Uyum Programını hayata geçirenler iki tablolu bir ülke yaratmıştır. Geldiğimiz noktada Türkiye’de iki tablo ile karşı karşıyayız.

Birinci tablo faizden, ranttan, emek sömürüsünden beslenen bir avuç asalağın ve arkasındaki iktidarın tablosudur.

‘Bir avuç asalak iktidar eliyle besleniyor’

Bu tabloda bir avuç asalak iktidar eliyle besleniyor. Bir taraftan emek sömürü diğer taraftan vergi afları, muafiyetleri, teşvikler, ihaleler, dövize endeksli hazine garantileri ile semirdikçe semiriyor. Servetine servet katıyor.

İkinci tablo ise onlar zenginleşirken her geçen gün daha fazla yoksullaştırılan, güvencesiz hale getirilen milyonların tablosudur.

İşçisi, işsizi, kamu emekçisi, asgari ücretlisi, emeklisi, dar gelirlisi ile toplumun ezici çoğunluğunu oluşturanlar milyonların, emeğin ve halkın tablosudur.

Alın teri ile emeği ile yaşam mücadelesi verenler, yoksullaştırılan milyonlar olarak hepimizi kapsayan bu tablo her geçen gün daha fazla kararmaktadır.”

Aker, Türkiye’deki ekonomiye ilişkin şu bilgileri verdi:

  • Bugün Türkiye’de her dört kişiden biri işsizken, çalışan her iki kişiden birisi ise açlık sınırının altında kalan asgari ücretle ayakta kalmaya çalışıyor.
  • Dört kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle çalışsa dahi hane geliri yoksulluk sınırının altında kalıyor.
  • Yoksulluk tüm toplumu sarmış durumda. Her iki kişiden birinin geliri açlık sınırının altında kalıyor.
  • Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca açıklanan Mayıs 2024 verilerine göre bu ülkede 17 milyon 114 bin 912 yurttaş yaşamını sosyal yardımlarla sürdürmeye çalışıyor.
  • 9 milyon 444 bin 458 kişinin aylık geliri brüt asgari ücretin üçte birinin altında kaldığı için GSS primleri bütçeden karşılanıyor.
  • Milyonlarca kamu emekçisine yoksulluk sınırının yarısını bulmayan bir maaş reva görülüyor.
  • Kamu emekçilerinin eline geçen maaşın yarısını ilave seyyanen ödenek başta olmak üzere emekliliğe yansıtılmayan kalemler oluşturuyor. Milyonlarca kamu emekçisi çalışırken aldığı maaş emekliliğinde en az yarı yarıya düşeceği için emekli olamıyor.
  • Her 3 emekliden birisi ise açlık sınırının yarısını bulmayan bir aylıkla, sadece 10 bin TL ile yaşam mücadelesi veriyor.
  • Avrupa ülkelerinin en düşük emekli maaşı ortalaması 1294 Euro ile Türkiye’nin 5 katını aşıyor. Türkiye’nin emeklileri barınma, gıda, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını bile karşılamazken Avrupa’nın emeklileri ise aldıkları maaşlarla dünya turuna çıkıyor.
  • Buna rağmen altı aylık TÜİK enflasyon oranı %24,73 olarak açıklandığı için bugün kök aylığı 8 bin TL’nin altında olan 2 milyon emekli, yani her beş emekliden birinin maaşına bir kuruş dahi artış yapılmadı.

Tüm bunlara rağmen takla attırılan TÜİK enflasyon rakamlarını daha da aşağı çekmek için yıllardır başvurulan hilelere her gün bir yenisini ekliyorlar.

  • Bugün ev kiralarının ülkenin en ücra kasabasında dahi 10 bin TL’yi, metropol illerde ise ortalama 20 bin TL’yi aştığını bilmeyen kalmadı. Ama TÜİK’in enflasyon sepetinde ev kirası sadece 5 bin 845 TL
  • Bugün bir uzman doktorun muayenehanesinde muayene ücreti ortalama 3 bin 500 TL civarında. Ama TÜİK’e göre uzman doktor muayene ücreti sadece 33 lira 69 kuruş.
  • 3 üniversite öğrencesinin paylaştığı devlet yurdu ücreti kişi başı 1.250 TL iken TÜİK’e göre sadece 457 TL. Üstelik geçen hafta devlet yurdu ücretlerine 3 kattan fazla zam yapıldı. 1.250 TL olan yurt ücreti tam 5.000 TL’ye çıkarıldı.
  • Yarım ekmek et dönerin fiyatı bugün 250 TL’den, tavuk dönerin fiyatı 150 TL’den başlıyor. Ama TÜİK’te hangi etten olduğunu bilmediğimiz ekmek arası dönerin fiyatı, sadece 77 lira 22 kuruş, yerseniz!
  • Bugün yenilebilecek bir beyaz peynirin kilogram fiyatı 250 TL’den, zeytinin kilosu 200 TL’den, dana etinin kilosu 600 TL’den başlıyor. Ama TÜİK’te beyaz peynirin kilosu sadece 149 lira 69 kuruş, zeytinin kilosu 134 TL 96 kuruş, dana etinin kilosu 433 lira 32 kuruş.
  • Yine bugün en ucuz zeytin yağının litresi piyasada 200 TL’den başlıyor. Ama TÜİK’te zeytinyağı sadece 113 TL 37 kuruş.”

AÇIKLAMANIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKİ TIKLAYINIZ

AÇIKLAMANIN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
KESK Van Şubeler Platformu’ndan iddialı çıkış: Yoksulluğu ve köleliği kabul etmeyeceğiz
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir