‘Aynı yerde çalıştığımız bir hemşire, hakkımda ‘teröristlere ilaç yazdı ve onlar da eczaneden e-reçete şifresiyle ilaçları aldı’ demiş. 6 yıl süren bu soruşturmadan hiç haberim olmadı. Sonunda kamudaki görevime iade edildim. Kusura bakma, suçsuzmuşsun dediler. Ama ben insanlığa olan inancımı yitirdim.’
Kim Milyoner Olmak yarışmasıyla gündeme gelen KHK’lı doktor işine iade edildi
Haberin devamı⬇️https://t.co/PeYqj5DjAf pic.twitter.com/OuziE3SGXs
— Serhat NEWS (@serhat_news) April 22, 2024
13 yıl önce Kenan Işık’ın sunduğu “Kim Milyoner Olmak İster” yarışmasına katılan tıp öğrencisi Ercan Atay’ın videosu sosyal medyada yeniden gündem oldu.
İstanbul Çapa Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra kamuda göreve başlayan ama bir süre sonra KHK ile ihraç edilen Atay’ın şimdi nerede olduğu ve ne yaptığı merak edildi.
Instagram hesabından açıklama yaparak hakkındaki tüm sorulara cevap veren Atay, bir hemşirenin iftirası sonucu işinden atıldığını ancak 6 yıl sonra kamudaki görevine geri döndüğünü söyledi.
Birlikte çalıştıkları bir hemşirenin “Teröristlere ilaç yazdı. Onlar da e-reçete şifresiyle ilaçları eczaneden aldı’’ ihbarı sonrası mesleğinden uzaklaştırıldığını belirten Ercan Atay, “6 yıl süren bu soruşturmadan hiç haberim olmadı. Hiç ifadeye çağrılmadım; gözaltı ve tutukluluk olmadı. Hatta askerliğimi bile bu dönemde yaptım. Yazdığım tüm reçeteleri incelemişler. 6 yılın sonunda kamu görevime iade edildim. Özür olarak da tazminat ödediler.’’ dedi.
“Psikolojik sağlığım bozuldu”
KHK ile ihraç sürecinde psikolojik sağlığının da bozulduğunu söyleyen Atay, yakalandığı ilginç hastalığı da ilk kez açıkladı. Atay’ın açıklamalarını şöyle:
“Tahminimce 13 yıl önce katıldığım Kenan Işık’ın sunduğu bir bilgi yarışmasından videonun gündemde olduğunu görüyorum. Bu konuda daha önceden bilgilendirmelerde bulunmuştum lakin yine ara ara gündeme gelmekte. 1-2 sonra unutulup gidecek bu konu fakat profile sabitleyeceğim bunu.
Aslında aile içi özel şeylere girmek istemiyorum ama o yarışmada açıkladığım için şimdi de bu konuya kısmen de olsa değinmek istiyorum. Yaşamda edindiğimiz tecrübeler ve zaman, olgunlaşma ve gerçekleri görebilme yetisini kazandırmakta. Bu durum da bir nevi böyle. O dönem yaşım 22 idi, ulu anda ise 35 yaşındaydım. O dönem kızkardeşimin durumu sofa bir halde iken sonradan frijit bir duruma evrildi. Bu da biraz abilik içgüdüsünden kaynaklı koruma psikolojisinden daha sert bir eyleme dönüşmesi diyebiliriz.
Ahmet Arif’in bıyıkları yeni terlemiş daha deyimiyle tarifleyebilirsem o zamanki durumumu. Yani aile içi halledebileceğimiz basit bir olayın bu kadar büyümesi durumundan kaynaklı. Evet bu benim hatamdı. Zaten yarışmadan 1-2 yıl sonra babamla barıştık. Şu an babamla ilişkim çok iyi. Artık bu konunun ara ara gündemde olması canımı acıtıyor.
KHK ile kamudaki görevimden uzaklaştırılmam meselesine gelirsek, büyük haksızlıklara uğradığım bir süreçti. O dönem cadı avına dönüşen bu durumdan iftiraya uğrayarak ben de nasibimi almış oldum. Aynı yerde çalıştığım bir hemşire, benim hakkımda ‘teröristlere ilaç yazdı ve onlar da eczaneden e-reçete şifresiyle ilaçları aldı (absürtlüğe bakar mısınız) iftirasıyla Cumhuriyet savcısına başvuruyor ve hakkımda soruşturma açılıyor.
6 yıl süren bu soruşturmadan benim hiç haberim olmadı Hiç ifadeye çağrılmadım, gözaltı ve tutukluluk olmadı. Hatta askerliğimi de bu dönemde yaptım. O döneme kadar yazdığım bütün reçeteleri SGK’dan isteyip incelemişler. Hiçbir şey yok 6 yılında sonunda kamudaki görevime iade edildim. Kusura bakma, suçsuzmuşsun demeye getirilerek tazminat ödemesi yapıldı tarafıma Anayasada yer alan masumiyet karinesi (suçu sabit olmayan kişi masumdur) çiğnendi.
Tabi bu süreç benim için çok yıpratıcı oldu. Kariyer hedefimden uzaklaştım. Adıyaman’da ve Çapa’da okurken var olan idealist düşüncelerim erozyona uğradı. İnsanlığa olan inancımı kaybettim. Biyopsikososyal anlamda sağlıksız bir duruma evrildim. Bu konuda, en yakınlarımın bile bilmediği ve ilk kez burada açıklayacağım bir örnek vereceğim ve daha da uzatmayacağım artık.
Çocuklar dışında bütün insanlardan kötü kokular alıyordum. Bu kokular bende bulantı ve başarısına sebep oluyordu. Hala o kokular tam anlamıyla gitmiş değil. Tıpta bilgi yükünün en çok olmasına ve yoğunluğu zorluğu en çok olmasına rağmen Pediatri’yi seçmemdeki baş etken budur. Bebeklerimiz, çocuklarımız kakalarını yapsalar bile kokmuyor fakat yetişkinler yıkanmış olsalar dahi onlardan koku alıyorum. Umarım zorlukları çok olan pediatride devam ederim ve istifa etmem. Çocuklarımıza faydalı iyi bir doktor olurum.” (kronos36)
Serhat News