1. Haberler
  2. Güncel
  3. Narin cinayetinde ‘Amca-yenge aşkı’ ile bir şeyler mi perdeleniyor?

Narin cinayetinde ‘Amca-yenge aşkı’ ile bir şeyler mi perdeleniyor?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Narin cinayeti her kesimden insanları etkilemeye devam eden, daha da etkileyecek gibi gözüküyor. Nedeni ise bir kız çocuğunun bu şekilde hunharca katledilmesi ve küçücük bir yerleşim yeri olmasına rağmen tam 19 gün boyunca kendisine ulaşılamamasıdır.

Narin konusunda ülke yekvücut oldu! Her yerden insanlar Narin’in sağ salim bulunabilmesi için belki de etmedik dua bırakmadı, açıkçası az da olsa sağ bulunacağına ilişkin insanların umutları da yok değildi, ancak umut edilen olmadı ve küçük Narin’in cansız bedeni bulundu!

Fakat Narin cinayetinde soru işareti ve karanlık noktalar oldukça fazla! Küçük Narin’in 19 gün boyunca bulunamaması ise büyük bir soru işareti olarak duruyor.

Kimileri bunu jandarmanın acemiliğine bağlarken, kimileri de olayın altında başka şeyler aradı, arıyor.

Fakat şunu açıkça belirtmek gerekiyor ki, Narin cinayetinde hiçbir şey normal gibi gözükmüyor! Başından beri meseleyi ‘amca-yenge’ aşkına bağlamak ve ‘ilişki üstü yakaladı, bundan dolayı katledildi’ şeklinde senaryolarla meseleyi çözmeye çalışmak insanları ikna etmeye yetmiyor!

Hemen her kes, Narin’in görmemesi gereken bir şeyi gördüğünden dolayı katledildiği konusunda hemfikir. Ama bunun ne olduğu konusunda kafa karışıklığı oldukça fazla.

Bir diğer ilginçlik ise amca, aynı zamanda köy muhtarı Salim Güran’ın gücü ve nüfuzudur! Basına yansıyan bilgilere göre tüm köy kendisinden korkuyormuş. Böyle mi değil mi bilmiyoruz, ancak muhtarın belli bir gücünün olduğu da kesin gibi görünüyor.

Daha da ilginç olan nokta ise, whatsap yazışmalarının silinmesi dolayısıyla verdiği ifadede, “Köyde kimi silah ve mühimmatlar bulunmuştu, bundan dolayı sildim” demesiydi. Her nedense bu konuya ilişkin basına hiçbir şey yansımadı. Gerçekten de silah veya mermi bulunmuş mu, bulunmuşsa kimler tarafından bulunmuş ve bu konuda yasal işlem yapılmış mı, yapılmamış mı bilinmiyor. Bir ayrıntı daha, eğer muhtarın söylediği gibi, silahların yakalanmasından dolayı mesajlar silinmişse, demek ki silahlarla bağlantısı var ve aslında deşifre olmasını istemediği bilgiler vardı, bundan dolayı mesajlar silindi. Fakat bu gibi konuların neredeyse hiç gündeme gelmemesi nasıl yorumlanmalı?

Başka bir soru işareti ise, tam da Narin’in ortadan kaybolduğu bir dönemde silahların bulunması sadece bir tesadüf müdür, yoksa birbiri ile bağlantılı mı? Dediğimiz gibi, konu hakkında fazlaca bir bilgiye sahip değiliz.

Başka bir konu ise, anne ve ağabeyin gündeme gelmesi, babanın ise neredeyse hiç gündeme gelmemesi, daha çok meselenin kapatılmasından yana gözükmesi de dikkat çekiciydi.

Tabi asıl konu ise köyün tamamının susmayı tercih etmesi, kimselerin konuşmaya yanaşmaması, adeta ölü taklidi yapmalarıdır. Köy, korku filmlerindeki yerleşim yerini andırıyor; her kes bir şeyler biliyor, ama hiç kimse hiçbir şeyi bilmiyor! Özcesi sadece susmayı tercih ediyorlar. Ama filmin sonunda ise herkesin aynı yolun yolcusu olduğu, aynı şeyleri yaptıkları, aynı şeyi gizledikleri, aynı oyunun birer parçası oldukları gerçeği ortaya çıkıyor. Bu köy de öyle mi, bilmiyoruz tabi ki!

Evet, köyün neredeyse hepsi hısım ve akraba. Ama hepsinin siyasi görüşleri ve dünyaya bakış açıları bir değil, ama susma konusunda hem fikir gibi duruyorlar. Bunun nedeni korku mu, yoksa eğer varsa gizledikleri şeyde ortak olmaları mı? Bu konu da muamma!

Başka bir soru işareti de, muhtarın Narin’in cansız bedenini Nevzat Bahtiyar isimli kişiye teslim etmesidir. Nevzat Bahtiyar özellikle seçilen birisi mi, bu anlamda planın bir parçası mı yoksa talihsizliğinden dolayı o an olaya denk gelen, feleğin kendisine çelme taktığı talihsizin teki mi?

Bahtiyar ifadesinde muhtarın kendisine, “Aileni düşün” dediğini ve kendisine 200 bin TL teklif ettiğini söylüyor. Buradaki, ‘aileni düşün’ lafı tehdit mi yoksa para kazanmak anlamında mı bunu da bilmiyoruz. Bir de Bahtiyar ifadesinde, “Muhtara karşı gelemem, çünkü beni suçlu gösterirdi” belirlemesi ile ne anlatmak istiyor, belli değil. Belki de belli de biz bilmiyoruz.

Basına yansıyan önemli bir detay da Nevzat Bahtiyar’ın ağabeyinden geldi. Ağabey Bahtiyar’a ait olduğu belirtilen bir röportajda, kendilerinin paraya ihtiyaçları olmadığını, Nevzat Bahtiyar’ın aylık gelirinin 150 bin TL olduğunu söylemesi bir başka ilginçlik. Eğer Nevzat Bahtiyar’ın aylık geliri 150 bin TL düzeyinde ise, 200 bin TL’ye neden böylesi bir işe girişsin ve kendisinin de ailesinin de hayatını karartsın? Eğer değilse, nelerden korkarak tehdide boyun eğdi.

Tam da bununla bağlantılı olarak, sorguda kendisine 35 soru soruldu, ancak bu çerçevede sorulan soru gözükmüyor.

İşin can alıcı noktalarından bir tanesi ise Nevzat Bahtiyar’ın soğukkanlılığıdır! İnsanlar mezarlığın yanından bile geçerken korkudan besmele çekiyorlarken, tüm ülkenin konuştuğu bir kız çocuğunun cesedini alıp torbaya koyması, torbanın ağzını kapatmak için ip araması, bunu bulamayınca Narin’in çantasındaki ipi kullanmayı akıl etmesi, tüm bunları yaparken herhangi bir telaşa kapılmaması, heyecanlanmaması, tamamen doğal davranması, hiçbir şey olmamış gibi onu götürüp dere kenarına gömmesi, cesedin görülmemesi için üzerine 20 kilo ağırlığında taş koyması, sonrasında da eve gidip namaz kılması, ardından oturup çay içmesi, gidip baldızının evinden peynir alması, sonrasında Narin’i arayanlara dahil olması vs. tüm bunlar sıradan bir insanın yapabileceği şeyler değil!

Dediğimiz gibi, sıradan insanlar bırakalım bu şekilde davranmayı, mezarlığın yanından geçerken bile besmele çekerler!

Peki, Nevzat Bahtiyar acaba profesyonel birisi mi? Ölü gömme ve gizleme konusunda öncesinden eğitim almış mıdır? Daha önce insan öldürdü mü veya insan gömdü mü?

Bu soruları sormamızın nedeni, anlatılanlara göre, Nevzat Bahadır tecrübe sahibi gibi gözüküyor! Belki de tamamen doğaldır, her şey doğallığından gelişmiştir, bilemiyoruz.

Fakat Nevzat Bahtiyar’ın aylık 150 bin TL(eğer doğruysa) kazanacak nasıl bir iş yaptığı da merak uyandırıyor! Acaba muhtar ile bir ortaklıkları, ortaklaşa yaptıkları gayri meşru bir iş var mıdır? Ya da yaptıkları bu iş her neyse acaba Narin buna mı tanık oldu?

İşin dikkat çekici başka bir noktasında, başından beri anne ile amca arasında bir aşk hikayesinin kurgulanmış olmasıdır. Gerçekten de ikisi arasında böylesi bir aşk var mıdır, yoksa amaç bir şeyleri perdelemek midir?

Amcanın bu hikayeden çok da hoşnut olmadığı verdiği ifadeden ve kendisine sorulan sorulardan anlaşılıyor!

Şunu da belirtelim, aralarında duygusal ilişki var mı yok mu bilemiyoruz, ancak Narin’in onları ilişki üstü yakaladığı hususu çok da mantıklı gelmiyor. Nedeni de şu; tam da öğlen üzeri, çocukların okuldan eve dönme zamanı, ayrıca diğer çocuklar da evde! Haliyle böylesi bir ortamda ilişki yaşamaları çok da olası gözükmüyor, bundan dolayı, “Aşk senaryosu” pek isabetli bir senaryo gibi gelmiyor

Ancak bu işin saklanacağına pek ihtimal vermiyorum, çünkü aile içinden de rahatsızlıklar ortaya çıkmaya başladığı, köyden de insanların huzursuz olduğu, kimi kişilerin çıkıp konuşabileceği gibi bir durum gözüküyor.

Nedeni ise insanların gerek yaktıkları ağıtlarda, gerekse farklı farklı yerlerde konuşmaları ve bunun basına yansımasıdır!

Fakat bir kesim ısrarla meseleyi magazinleştirmek istiyor! Belki de öyledir, belki de her şey tamamen bir tesadüf zinciri çerçevesinde gelişti, belki de tam tersi bir durum var!

Ancak şu kesin ki, bu saatten sonra aile de köy de eskisi gibi olmayacak! Narin ise ölse bile bunun hesabını çok ağır soracak ve ağır bedellere vesile olacak!

Bir son not ekleyeyim, basın son derece güzel bir sınav verdi, görev ve sorumluluğunu layıkıyla yerine getirdi. Başta bölge basını olmak üzere tüm basın emekçilerini bu tutumlarından dolayı tebrik ediyorum. Umarım basın bu özelliğini daha da geliştirir, en önemlisi de umarım çocuklarımızı gönül rahatlığı ile büyütürüz…

Serhat News

Tepki Ver | mutlu1
1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
1
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Narin cinayetinde ‘Amca-yenge aşkı’ ile bir şeyler mi perdeleniyor?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir