ÖHD Van Şubesi, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve beraberinde tutuklu bulunanlardan 30 aydır haber alınamamasına ilişkin basın açıklaması yaparak, tecrit politikalarına sessiz kalınmaması çağrısında bulundu.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklulardan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan 30 aydır haber alınamamasına ilişkin ÖHD Van Şubesi derneklerinde basın açıklaması yaptı. “Tecrit insanlık suçudur” pankartının taşındığı açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl-ilçe yöneticileri ve birçok kurum yer aldı. Açıklamayı ÖHD Van Şube Eş başkanı Av. Murat Özçiçek okudu.
‘Raporda hukuksuzluk tespit edilmiş’
İmralı Cezaevi’nde tutulan mahpuslara Kürt olmaları ve politik kimlikleri nedeniyle tecrit uygulandığını söyleyen Özçiçek, “Eşi benzeri olmayan bu hukuksuzluğa karşı özellikle Türkiye kamuoyunda yeterince ses çıkarılmamakta, bu durum adeta görmezden gelinmektedir. Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyinin bir organı olan İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), İmralı Cezaeviyle ilgili daha önce hazırlayıp kamuoyu ile paylaştığı raporlarda hukuksuzları tespit etmiş ve bunların giderilmesi için Türkiye’ye tavsiyelerde ve uyarılarda bulunmuştur. Ne yazık ki Türkiye; bu tavsiyeleri yerine getirmek bir yana, İmralı’daki tecrit sistemini adeta meydan okurcasına daha da derinleştirmiş ve İmralı Hapishanesini erişilemez, haber alınamaz bir mekân haline getirmiştir” dedi.
‘Tecrit politikasına karşı ses çıkartmalıyız’
İmralı’daki tecridin Türkiye’ye yayıldığını ifade eden Özçiçek, “Kürt meselesinin çözümünde diyalog ve barış politikalarının yerini ‘güvenlikçi’ politikalar almış ve ekonomi başta olmak üzere Türkiye her alanda daha yakıcı ve karanlık bir döneme girmiştir. Tüm bu sebeplerle, hukuk dışı olduğu kadar etik dışı da olan ve 25.09.2023 tarihi itibariyle 30. Ayını dolduran tecrit ve haber alamama durumuna derhal son verilmelidir. Bizler demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesi veren hukukçular olarak Türkiye’yi, B.M. İnsan Hakları Komitesi ve CPT gibi tarafı olduğu uluslararası hukuk kurumlarının kararlarının gereğini yerine getirmeye ve bir hukuk devleti olarak kendi Anayasasına ve ilgili kanunlarına uyarak İmralı tecrit sistemine son vermeye çağırıyoruz. Başta barolar ve hukuk örgütleri olmak üzere tüm hukukçuları ve demokratik kamuoyunu bu kabul edilemez tecrit politikasına karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
Serhat News