Cumhuriyet döneminin ilk anayasası Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu, 20 Ocak 1921’de kabul edildi. 3 yıl 3 ay ile yürürlükte en az süre kalan anayasadır.
1921 Anayasası’nın ikinci cümlesinin, “Halkın mukadderatını bizzat ve fiilen idare etmesi” ilkesine ilişkin “özerklikler”den 1924 anayasasından vazgeçildi ve merkeziyetçilik benimsendi. Sonraki anayasalarda da durum değişmedi. Hemen hepsinde aynı minvalde Kürtlerin varlığı inkâr edildi. Ancak bu anayasa ile birlikte bugün yaşadığımız tüm sorunların temeli atılmış oldu.
1924 Anayasası ile ilk defa Türklük tanımı anayasaya girdi. Madde 88: “Türkiye’de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese ‘Türk’ denir.”
Bazı kesimler tarafından özgürlükçü bir anayasa olduğu iddia edilen 1961 anayasasının 54. Maddesine; “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” ibaresi konuldu.
1982 Anayasasının 66. Maddesinde de aynı ibare korundu. Böylece önceki iki anayasada bulunan Türklük maddesi gövde bulmuş hâliyle günümüze kadar geldi. Anayasanın 4. Maddesi, ilk üç maddeyi koruyor ve bu üç maddenin tartışılamayacağını kesin bir dille ifade ediyor. 41 yıl ile en uzun süre yürürlükte kalan anayasa olmaya devam ediyor.
Yeni anayasa tartışmaları
Yeni anayasa tartışmaları hem TBMM, hem Türkiye gündeminin birinci sırasına yerleşti. Kurucu anayasa ile konulan ve bugüne kadar her anayasada yer alan ilk üç maddenin değişmesi, tartışmaların odak noktasını oluşturuyor.
AKP hükümeti muhafazakâr bir anayasa yapmak için harekete geçti. Bunu bizzat dile getirdiler. Yeni anayasa ile 100 yıllık rejime son darbeyi vurmayı ve kendi iktidarlarının ömrünü uzatacak ‘İslami’ motiflerin ağırlıkta olduğu bir anayasa için düğmeye basıldı.
AKP nasıl bir rejim kuracak?
AKP, 100 yıllık Türkçülüğü esas alan anlayışın yanına İslamcılığı da ekleyerek Türk-İslamcı bir rejim mi kuracak? Yoksa çağın normlarına uygun bütün kesimleri kucaklayan, Kürtleri de içine alan demokratik özgür bir anayasa mı yapacak? Zira yaşananlara bakıldığında ilk şık daha ağır basıyor. Zaten AKP özellikle son 10 yıllık politikalarıyla bunun zeminini oluşturdu. En az yüzde 90 ile ‘Evet’ denilmeyecek bir anayasanın ömrü fazla uzun olmaz. Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün siyasi partilerle görüşeceğiz.” diyerek görüşme sürecini başlatmış oldu.
AKP, yazının başında söz ettiğim ‘Türklük’ tanımını nasıl değiştirecek? Türkiye’nin bütün sorunlarının kaynağını oluşturan ve 82 Anayasasında bulunan 66. Maddeyi değiştirerek, 1921 anayasasında bulunan ‘Özerklikler’, yeni anayasa da yer alır mı? Kürt sorununu çözecek bu madde değişmedikçe yapılan diğer tüm değişiklikler sadece 82 Anayasasına takke takmaktan öteye gitmeyecek. AKP’nin istediği anayasadan çok bir babayasa yapmak olabilir. Bu da referandumda halktan geri dönecektir.
YSP’ye büyük rol düşüyor
Burada YSP’ye büyük rol düşüyor. Her yeni anayasa çeşitli fırsatlar sunar. Bu yüzden peşinen ‘Biz yokuz’ demek yerine alternatif anayasasını hazırlamalı ve kamuoyuna açıklamalı diye düşünüyorum. YSP, yeni anayasa tartışmalarında mutlaka yer almalıdır. Kürtlerin ve Kürt dilinin anayasaya girmesi için başlatacağı demokratik kampanyalar bu süreci olumlu yöne evirecektir. Kaldı ki YSP tabanında bu konuda büyük bir beklenti oluştu. YSP’nin yeni anayasa tartışmalarına ilişkin görüşme sürecinin içinde olması siyasi bir zorunluluktur. Aksi tutumda YSP kendi kendini siyasi zeminin dışına atmış olur.
Sonunda olur ya da olmaz, o zaman halkın karşısına çıkıp; “Tüm çabalarımıza rağmen ‘AKP bu anayasa ile 82 anayasasına makyaj yapıyor. Maalesef değişen bir şey olmadı’ diyerek yapılacak referandumda gerekli tavrını da ortaya koyarsa toplumun geniş kesimlerinden büyük destek alacaktır.
Ama şimdiden ‘Biz yokuz, biz makyaj malzemesi değiliz!’ gibi açıklamalar, Kürtleri siyasi olarak zayıflatır. Ne uzarız, ne kısalırız!
AKP defalarca anayasa değişikliğini gündeme getirdi. Yıllardır ısrarla “Bu anayasadan kurtulmalıyız” diyor. Yine ‘sadece söyleyip sonra konuyu kapatacak mı’ yaşayıp göreceğiz.
Serhat News
[…] Lideri Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde ismi suç örgütleriyle anılan ve destek verdiği mafyatik yapılara operasyon başlatılan eski İçişleri Bakanı […]
[…] Erdoğan, yeni Anayasa çalışmalarını hızlandıracaklarının sinyalini verdi. Erdoğan, “1 Ekim’den itibaren […]