1- Arabesk müzik hele Müslüm Gürses hiç dinlenmezdi. Ahmet Kaya, Ferhat Tunç ve Grup Yorum açıktan dinlenirdi, Şiwan Perwer, Koma Agiri Jiyan, Kazo, Şehriban gibi sanatçılarda gizli gizli dinlenirdi.
2- Yabancı marka sigara hele Marlboro kesinlikle içilmezdi, kısa Samsun içilirdi, herkese tavsiye edilirdi. (Sigara her zaman ortaktı, cepte değil masada olurdu)
3- Maç muhabbeti yapılmaz, yapan ayıplanırdı.
4- İsmiyle çağırırken Arkadaş-Heval dememek büyük saygısızlık olarak algılanırdı.
5- Konuşurken ölçüyü kaçırıp hakaret edenler ya da sesini yükseltenler,”Heval üslubuna biraz dikkat et” diye uyarılırdı.
6- Küfür edilmezdi, küfür etmemek için en çok ‘Alçak’ denilerek küfür etmenin önüne geçilirdi.
7- Puşi ile gezilirdi, haki uzun montlar giyilirdi. Ceket giymek yadırganırdı. Siyah deri mont giyene lümpen denilirdi. Lümpen o zaman Yoz ile birlikte en çok kullanılan terimlerden biriydi.
8- Kişinin arkasından konuşulmasına izin verilmez, yüzleşme talep edilirdi.
9- Özgür Gündem dışında her pazar günü Radikal İki eki alınır ve toplu okunurdu. Bunların dışında gazete okunmazdı.
10- Okunan kitaplar evde saklanmaz, okunması için başkalarına verilirdi. Herkesin koltuğunun altında Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanı olurdu ama bu kitap hep yarıda bırakılırdı.
11- O zaman TEM polisine ‘Gizli polis’ denilirdi. Bu polisler tarafından takip edilenler ‘Beni gizli polis takip ediyor’ derdi. Çok gizli olduklarını da söyleyemeyiz ama telaffuzu oydu.
12- Özgür Gündem satışı yapan gazete bayilerinin hepsinden ‘Ajan’ diye şüphe edilirdi.
13- Siyasi parti toplantılarında konuşmak oldukça zor işti. Hiç konuşmayanlar ‘Heval galiba sen bir şey diyecektin’ denilerek Tİ’ye alınırdı.
14- Gündüz devrim ruhuyla mücadele edilir, akşam evde baba bilmesin- bir şey demesin diye ‘Sobanın arkasında sessiz sedasız’ oturulurdu.