Oktay Candemir yazdı: Edep yahu!

Van’ın ekonomik, toplumsal ve siyasal olarak içinde bulunduğu elemterefiş (acı veren) durumuna bir çare bulamayan, fikri dahi olmayan bazı aklıêveller sırf laf olsun torba dolsun diye Van’a gelen İranlı turistleri diline dolamış durumda.

Yok, Van’ın ahlakını bozuyorlarmış…

Yok, aile yapısını bozuyorlarmış…

Ne kırılgan bir ahlakımız varmış, dokunsan bozuluyor ha!

“Hepsini İran’a iade edelim” diyen gruplar türedi şimdi de. Neredeyse ‘Taşlayalım’ diyecekler de, henüz değil, birkaç yıla onu da derler.

“Bizim buralarda yabancıları pek sevmezler” diyeceğim ama mesele o değil, keşke sadece o olsaydı. Antalya’da, Bodrum’da, Datça’da turizme tek ses etmeyen ehli AKP’li grup, kafayı bu aralar buna yormuş durumda. Madem o kadar aile yapısını düşünüyorsunuz gidip oy verdiğiniz müstakil* iktidarınıza “Aile yapımızı bozuyorlar, turizmi bitirelim” desenize…

Bunlar böyledir, riyakârdır. Hatta bir ara Van’da ‘kadınlara ayrı otobüs’ diye imza kampanyası bile başlattılar. Hatta bir tanesi çıkıp dedi ki; “Bu karara karşı çıkanlar zinhar kâfirdir”… Kimin kâfir kimin Müslüman olduğuna bile onlar karar veriyor.

Siz millete ‘âdâb’ dersi verecek âdâb’a sahip değilsiniz… Edep yahu?

Van’da fuhuş yayılmış, uyuşturucu yayılmış, rüşvet, haram almış başını gidiyor. Buna gık diyemeyenler konu İranlı turistler olunca başımıza ahlakçı kesiliyor.

Ahlak sadece kadın bedeni konu olunca mı aklınıza geliyor?

Bakın daha üç gün önce Gürpınar’da bir korucu 14 yaşında ki kız çocuğuna tecavüz etti ve bu olaylar yıllardır tekerrür ediyor. Tek bir gün bunlara itiraz ettiklerini görmedim, gören-duyan varsa lütfen bana söylesin.

Tabi, Van’da herkes çok ahlaklı, herkes çok iyi de aha işte İranlı turistler gelince ahlakımız, aile yapımız tümden bozulmuş (!)

Sen kendin bozuksun haberin yok. Dön de bir aynaya bak kuru fasulye. Her yanın kurtlanmış, toplumsal mühendislik yapıyorsun.  Her işe de burnunu sokma, sana mı kaldı kimin ne giyeceği, nasıl gezeceği.

Eğer samimi olsaydınız ben bunları yazmazdım. Belki de toplumsal hassasiyetlere dikkat edilmesine dair şeyler de söylerdim. Ama siz söyleyince rahatsız oluyorum. Bu kentte o kadar pis iş, gayriahlaki iş dönünce sesiniz çıkmaz ama nedense konu kadın ve kadın bedeni oldu mu bunun üzerinden ahlak dersi vermenizedir tepkim.

Her şey bitti de sıra buna mı geldi?

Yanlış yapan İranlı turistler var ise gerekli tepkilerde gösterilebilir, hatta bu ülkeye girişleri de yetkili mercilerce yasaklanır. Ama elinizde tek delil olmadan, sadece İranlı kadınlar daha rahat giyiniyor diye bu topa girmeniz sizin niyetinizin, derdinizin başka olduğunu gösterir.

Kusura bakmayın, siz bu kentin karar mercii değilsiniz. Halkın var ise tepkisi buna gösterir zaten. Şahsen o kadar sokaktayım, halkın içindeyim. Ben, İranlı turistlerden rahatsız olanda görmedim.

Sonra ‘Van neden gelişmiyor’ diye soruyoruz. Bakın bunların öne sürdükleri gerekçeler bahane, toplumsal hassasiyetler üzerinden kendilerine bir iktidar, bir rant alanı devşirmeye çalışıyorlar o kadar.

Bunlarda Ümit Özdağ’ın Van versiyonu oluyor, onun batıda Suriyeliler için yürüttüğü kampanyayı Van’da bunlar yapıyor.

Günün birinde Hoca’nın da içinde bulunduğu topluluktan birisi; “Hocam, adam olmanın yöntemi nedir?” deyince; Hoca Efendi, adamın nefes almasına bile fırsat vermeden;

“Canım, bunu bilmeyecek ne var, elbette kulaktır” der.

Fakat Hoca, arkadaşlarının “kulaktır” cevabından pek bir şey anlamadıklarını anlayınca açıklama yapma gereğini duyar: “Aa!. . Bunu bilemeyecek ne var? Herhangi bir adam konuşurken onu can kulağı ile dinlemeli; bu arada kendi ağzından çıkanı kendi kulağı duymalıdır.”

Serhat News