CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerinden önce Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a üç bakanlık ve MİT müsteşarlığı vadetmiş. Bunu da hepimizden gizlemiş. Güya çok gizli bu protokolü Ümit Özdağ hafta içi anlatınca öğrendik.
Malum milletçe bu aralar Lozan’ın gizli maddelerini öğrenmeye çalışırken bir de Kılıçdaroğlu, Ümit Özdağ anlaşmasını öğrenmeye çalışıyoruz. Bu tartışma yeterince sıcak geçen Temmuz ayında gündemi daha da ısındırdı.
Kılıçdaroğlu da katıldığı televizyon programında protokolü inkâr etmedi ama muhtevası hakkında yorum yapmayacağını söyledi. Gazeteci M. Akif Ersoy’un ısrarlı sorularına ‘Yorum yok’ diye yanıt verdi.
Protokolün sadece kendisi ile Ümit Özdağ arasında imzalandığını ve bunu başka kimsenin bilmediğini söyledi. Sunucu ‘Ama Ümit Özdağ açıkladı’ demesine rağmen inkâr etmedi ve ‘Kendi beyanıdır, ben konuşmayacağım’ dedi.
Peki, bu protokol şimdi nerede?
Madem ortada bir imza var, bu imzalı protokolün CHP Genel merkezinde olması gerekmiyor mu? Yoksa Kılıçdaroğlu, protokolü alıp evindeki bir masanın çekmecesine mi yerleştirdi? İlk defa bu kadar ciddiyetsiz bir protokol ile karşılaşıyorum.
Protokol normal bir anlaşmadan ibaretse neden gizliyorsunuz, eğer gizliyorsanız demek ki burada namünasip bir durum var! Bunun başka izahı var mı?
Belli ki KK, Özdağ’a siyasi rüşvet teklif etmiş, Özdağ da istemem yan cebime koy demiş.
Hadi bunları geçtim; Erdoğan’ın emrindeki MİT’in bu protokolden haberi olmaz mı, adamlar dünyayı dinliyor da Kılıçdaroğlu ve Özdağ görüşmesini mi dinlemeyecek?
Kemal Kılıçdaroğlu bu kadar saf olamaz…
Kimden neyi gizliyorlar? Aklıma tek ihtimal geliyor: Kemal Kılıçdaroğlu ‘Kürtler duymasın’ diye özellikle gizlemiş. Hani şeffaf/demokrat bir yönetim anlayışı ile yönetecektiniz… Daha yaptığınız protokolü bile açıklamıyorsunuz?
Bari bunun arkasında durun! MİT Müsteşarlığı ve üç bakanlık dışında Özdağ’a neler vaat ettiniz?
Kürtlere ilişkin hangi sözleri verdiniz?
Ümit Özdağ’a ‘Devleti biz yönetelim ama Kürtleri size verelim’ mi dediniz? Anlaşılıyor ki eğer seçimleri kazansaydı; Kürt politikasının başına Özdağ’ı getirecekti. Ümit Özdağ İçişleri Bakanı, onun partisinden biri de MİT müsteşarı olacaktı.
Demek seçimi kazansaydı, ülkeyi bu kafayla yönetecekti?
Şimdi diyeceksiniz ki; yesinler birbirlerini sana ne! Yok, hayır! ben Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verdim ve dolandırıldığımı düşünüyorum. Saf dediğimiz bu adam bizi basbayağı kandırmış.
Zaten seçimin 1. turundan önce kendisini Maraş Caddesinde karşılayan 100 bin Vanlıya teşekkürü 2. turdan önce aynı caddeye astığı billboardlara yazdığı sloganlarla verdi. ‘Bir haftada terör bitecek’ diyerek içindeki Tansu Çiller’i dışarıya çıkardı.
Son seçim yenilgisine rağmen hala istifa etmemesi zaten başlı başına büyük bir sorun. Bu aralar kendime şu soruyu soruyorum: Kemal Kılıçdaroğlu kime çalışıyor?
Seçimin 2. turunda hasta halimle oy kullanmak için hastaneye gidip iğne yapmış, oradan çıkar çıkmaz gidip KK’na oy vermiştim. Hayatımda ilk defa verdiğim oy için bu kadar pişman oldum.
Serhat News
1
[…] öyle sıradan bir gaf olarak görmeyin. Tansu Çiller’in Türkiye siyasi hayatının en büyük gafını ettiği Erzurum mitingini bile aştı. Uzun yıllar […]