Kürtleri, bu coğrafyada 100 yıldır öldürüyorlar. Her seferinde bir gerekçe buluyorlar.
1925’te ‘Asi’, 1930’da ‘Şaki’, 1938’de ‘Eşkıya’, 1943’te ‘Kaçakçı’ ve nihayetinde 1984’den bu yana ise ‘Terörist’ diye öldürüyorlar.
Evet, hep öldürdüler ama son 10 yıldır yaşadıklarımız bunların çok ötesinde… Kürtlere karşı yapılanlar, Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olmasıyla birlikte suç değil; ‘meşru bir durum’ algısı yaratılarak verildi. 17.500 faili meçhul cinayetin sorumlusu olarak bilinen Mehmet Ağar bile hayatı boyunca yaptıklarını inkâr etti, hesap vermekten hep kaçındı.
İddia ediyorum: 1992’de sosyal medya kullanılsaydı ve Süleyman Soylu İçişleri Bakanı olmuş olsaydı, hergün bir tweet atarak faili meçhul cinayetleri sahiplenirdi. “Geçtiğimiz günlerde Musa Anter’i öldüren kahraman güvenlik güçlerimiz bugün de Mehmet Sincar’ı düzenlenen operasyonla öldürmüştür. Elinize sağlık, Allah razı olsun, Allah sizi muhafaza etsin” derdi.
Yaptığı haksızlıkların üzerini örtmek ve kendisini başarılı gösterebilmek için hep insanlık dışı yöntem ve söylemlere başvurdu. Savaşın ve çatışmanın bile var olan etiğini yıktı. Sarı torba ve kargo ile kutu içinde cenaze gönderme gibi insanlık dışı uygulamalar onun döneminde başladı. Yeni İçişleri Bakanı ile de sürüyor.
Kimilerine göre çatışma, kimine göre savaş… Ne olursa olsun maalesef insanlar ölüyor. Cansız bedenlere yapılan bu muameleyi neyle açıklayacağız? Vicdanımızda yeri nedir?
Ölüden ne istiyorsunuz, “Öldü ama ruhu yaşıyor.” diyerek ruhunu da mı öldürmek istiyorsunuz?
Son olarak Erzurum’da İbrahim Uzun, oğlunun mezarını açtığında bir kutu ile karşılaştı. Oğlunun bedeni kutunun içinde küçük kavanozlara yerleştirilmişti.
Baba İbrahim Uzun, “Kutuyu açtığımda dünya başıma yıkıldı. Keşke kıyamet kopsa da burada ölsem diye düşündüm.” diyor.
Biraz olsun empati duygusu olan herkes kendini o babanın yerine koysun ve düşünsün lütfen!
Eski Türkiye, “En iyi Kürt, ölü Kürt’tür” derken yeni Türkiye’de ise “Hayır ölüsü bile kötüdür!” deniliyor. Tarihte ölmüş insanların bedenine yönelik birçok kötü muamele var. Kont Drakula- Kazıklı Voyvoda var mesela, öldürdüğü insanların etini pişirerek dilencilere yediren… Hitler Almanyasında Yahudilerin ölmüş cesetlerinden sabun üretilirdi. Ne kadar kötü örnekler değil mi? Ölüye saygı duymayanlar tarihe barbarlıkla nam salmış bu kişiler olabilir ancak.
Ailelere “Bu da çocuğunuzun bedeni,” diyerek kargo ile göndermenin, kavanozların içinde toprağa gömmenin yukarıda söz ettiklerimden ne farkı var?
Açıkça Kürt aileler, “Sizi parçalara böleriz!” mesajıyla tehdit ediliyor. İnsanlık suçu işliyorlar ama bu insanlık suçunu övgüyle anlatıyorlar. Böyle yaparak işledikleri insanlık suçunu da itiraf etmiş oluyorlar.
Bu şekil davranarak çok daha uzun yıllar sürecek bir toplumsal nefretin tohumlarını ekiyorlar. Çözümsüzlüğü daha da derinleştiriyorlar. Bizler “Bu sorunu çözün, daha fazla insanımız ölmesin!” dedikçe onlar ölmüş insanın bedenine dahi tahammül edemiyorlar.
Kürdün ölüsüne dahi tahammül edemeyenler, yaşayan Kürde neler yapmaz?
Bu nasıl bir kin ve nefrettir? Vicdanlar kör, kulaklar sağır olmuş.
Diyarbakır Cezaevinde yapılan işkencelerin, ülkeyi daha sonra nasıl bir kaosun ve çatışmanın içine soktuğunu görmediniz mi, hiç mi ders çıkarmadınız?
70 yıldır süren İsrail-Filistin çatışmasında, “Siyonist, kâfir!” denilen İsrail bile bunu Filistinli cenazelere yapmadı.
Daha geçtiğimiz ay, İsrail iki yıl önce öldürdüğü iki Filistinlinin naaşını ailelerine teslim etti. Filistinlilerin bedeni önce bir hastaneye nakledildi ve sonra da ailelerin gelip teslim alması sağlandı.
“Tamam, ölüye saygı duyalım da ama o terörist!” diyemezsiniz. Onu dediğiniz an tüm insanlığınızı kaybettiniz demektir.
“Kürt meselesi nedir?” diye görmek istiyorsanız önce düşünmeye; kavanozların içine yerleştirilerek kargo ile ailelerine teslim edilen cenazelerden başlayın.
Bu yaşadıklarımız bize gösteriyor ki aslında bu zulmü yapanların ve destekleyenlerin Türkiyelileşmesi gerekiyor. Onlar Türkiyelileştikçe Türkiye güzel ve huzurlu bir ülke olacak.
Tüm dünyanın insanları değişir ama Türkler yani özellikle akp ve MHP oy verenler değişmez çünkü onlar başka bir varlığa bürünmüş durumdalar belki size tuaf gelecek ama insanlık duygusu yok baştaki zalim baştaki hırsız baştaki soyguncu katil @tayyip öldürün diye öldürüyorlar yani insan görünümlü robot gibiler dünyanın bir çok yerinde savaş var Ukranya Rusya savaşı şavaşta hayatı kaydenleri karşılıklı olarak teslim ediyorlar İsrail Filistinin ölüsünü teslim eder ama AKP’li ve MHP Türkler asla öyle ki caniler ve insanlıktan uzaklar ölüyor tankların Arkasına bağlayıp küfürler eşliğinde gezdiriyorlar kişisel söylemim karşımızda alçak namusuz utanmaz şerefsiz namert bir düşman var düşmanı yöneten Katiller bin bir kez alçak kendi çıkarları doğrultusunda en yakınını bile katleder bunların tarihi örnektir Osmanlı barbar ve tecavüzcü bir imparatorluktu kardeş kardeşi katlediyor karısına tecavüz edip kendi cariyesi yapıyordu işte bizim karşımızda aşağılık adı barbar tecavüzcü olan bir türev var şimdi adı kagıt üzerinde TC yazsada katil #Tayyip ve çetesi gasp ederek yeni bir rejim ile ismini değiştirme peşindeler yoksa bir insan düşünün dünya,ya zalim tecavüzcü Barbar bir imparatorluğu savunabilir mi işte bunlar yani akp ve MHP tabanını bu zalim tecavüzcü Barbar türevin dölü ne bekliyorsunuz bu çürümüş sistemin barbar tecavüzcü zalim türevler,den