2024 Mart ayı sonunda Türkiye yerel seçimlere gidecek. 5 yılda bir yapılan yerel seçimler ancak referandum kararıyla öne alınabiliyor ya da ertelenebiliyor.
Bu yüzden seçim tarihinin değişme olasılığı bulunmuyor. Her ne kadar yerel seçimlerin yaz ayına denk getirilmesi gibi öneriler gündeme gelse de seçimler tam zamanında yapılacak.
Son 7 yıldır Kürt halkının iradesine kâbus gibi çöken kayyum politikalarının devam edip etmeyeceğine yönelik belirsizlik ise sürüyor. Ankara kulislerinde başını Mehmet Şimşek’in çektiği bazı bakanların, yeni dönemde kayyum atamak yerine suça bulaştığı iddia edilen belediye başkanlarının görevden alınması gibi görüşlerini Erdoğan’a aktardığı ancak Erdoğan’ın “ Kayyum politikası MGK’da alınan çökertme planının bir parçasıdır. Bunu değiştirmek ancak MGK kararı ile olur” diyerek MGK’yı işaret ettiği ve kayyum politikasından vazgeçilebileceği konuşuluyor.
Kürt siyaseti de buna yönelik hazırlıklarını sürdürüyor. Kürt seçmen kayyum politikalarına karşı başından beri tepkili, bilindiği gibi 2014 ve 2019 yerel seçimlerinde, Kürt illerindeki belediyelerin büyük çoğunluğunu HDP kazanmıştı.
Önümüzdeki seçimlerde YSP’nin hedefi ise 200 belediye kazanmak. YSP, 200 belediye kazanarak kayyum devrini tamamen bitirmek istiyor.
Bu hedefi gerçekleştirmek için de belediye eş başkan adaylarının büyük bir titizlikle belirlenmesi gerekiyor. Geçtiğimiz genel seçimlerde yaşanan liste tartışmalarının ardından önümüzdeki seçimlerde eş başkan adaylarının hangi yöntemle belirleneceğine ilişkin çalışmalar da sürüyor.
Yerel seçimlerde Belediye Eş Başkanlığı, Belediye Meclis Üyeliği ve İl Genel Meclis Üyelikleri için başvuruların oldukça yüksek olacağını düşünürsek, aday konusu büyük önem taşıyor.
Kürtler uzun yıllardır süren hak mücadelesinde büyük aşama kaydetti. Kimliğine ve partisine sahip çıksa da son yıllarda aday profilini önemsiyor ve kendisini layıkıyla temsil edebilecek kişilerin aday yapılmasını istiyor. Bir dönemin meşhur “Aday kim olursa olsun bizim için fark etmez” söylemi gerilerde kaldı.
Her şehrimizin kendine özgün dinamikleri, sosyal dokusu ve politik tavrı bulunuyor. Örneğin batıda bir iki faşist şehir dışında diğer illerin siyasi bir karakteri bulunmuyor ancak Kürt illerinde durum çok farklı ve her şehrin kendi siyasi karakteri bulunuyor. Özellikle sosyolojik farklılıklar seçim süreçlerinde büyük önem kazanıyor.
Geleneksel siyaset ve siyasetçi anlayışı kimi zaman Kürt hak mücadelesi içine de zuhur ve tesir edebiliyor.
Uzun yıllardır hak mücadelesi veren Kürt siyaset geleneği bu anlayışı bir dönem için tasfiye etse de özellikle çözüm sürecinde bu hastalık yeniden nüksetti ve hâlâ da sürüyor.
Tamamen orta sınıf tandanslı bu bakış açısı, mücadelenin öznesi olan halkı seçimler için nesne durumuna getirdi. Ve Kürtler her seçimde bu anlayışın ağır tazyiki altında maalesef sağlıklı bir seçim yapamaz duruma geldi.
Bu hastalıklı durum tedavi edilmediği sürece hangi yöntemle olursa olsun sağlıklı adayların seçilmesi mümkün görünmüyor. Sağlıksız bir anlayıştan sağlıksız sonuçlar doğar ve bu da Kürt halkının uzun yıllardır kanla canla bir noktaya getirdiği kazanımlarını tehlikeye atmak demektir.
“Önümüzdeki yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olacak” klişesinin hayata geçmesinin en önemli ayaklarından biri olan demokratik mücadeleyi ileri taşımak Kürtler için olmazsa olmazdır. Meseleye geniş bir perspektiften bakıldığında zaten adaylar da ona göre belirlenmiş olacak ve ortaya halkın istediği sonuçlar muhakkak çıkacaktır.
Yerel seçimlere muhtemelen YSP çatısı altında girilecek ve seçilen adaylar YSP’nin adayı olarak seçimlere girecek.
20 yıldır Van, Hakkâri, Bitlis, Muş, Ağrı, Iğdır, Kars illerinde gazeteci olarak çalışıyorum. Bu süre içinde 10 seçimi haberci olarak takip ettim. Sadece seçimleri değil Kürt siyasetinin aday belirleme süreçlerine yakından tanıklık etmiş biriyim. Birçok yerde yapılan yanlış aday tercihlerinin, Kürt siyasetinin çok güçlü olduğu yerlerde bile seçimin kaybedilmesine yol açtığını gördüm.
Önümüzdeki yerel seçimlerde aday profili nasıl olmalı?
Yıllardır yaşadığımız deneyimlerden yola çıkarak kendime bu soruyu sordum ve şu sonuçlara vardım. Bunu da siz kamuoyuyla paylaşmak istiyorum…
1- Aday belirleme çalışmalarına şimdiden başlanmalı ve adaylar herhangi bir tartışmaya mahal vermeden kısa sürede belirlenmelidir. Çünkü uzayan süreç hem adaylar hem de parti için yıpratıcı oluyor. Aday tartışmalarını kısa süre içinde tamamlayıp seçime birlik içinde güçlü bir şekilde girilmesi faydalı olacaktır.
2- Kürt siyasi geleneği, aday belirleme ve seçim programında düzen partilerine karşı farkını net bir şekilde ortaya koymalıdır.
3- Adaylar geniş kesimlerin bir araya gelerek oluşturduğu demokrasi cephesinin mücadele dinamikleri ve halkın özgürlük taleplerine denk düşecek vasıflara sahip olmalı. Özellikle bu kıstası aşarak yapılacak aday seçimleri toplumda karşılık bulmayacaktır.
4- Seçilecek adaylar sadece kendi mücadele dinamiklerinin öznesi olmalı ve asla kimsenin nesnesi durumuna düşmeyen kişilerden seçilmelidir.
5- Aday adaylarına 2015’te başlayan yeni süreçte neler yaptın, nerede çalıştın sorusu muhakkak sorulmalıdır. Çok uzak tarihlere gitmeye gerek yok, sadece 2015 ve sonrasında verilen ya da verilmeyen emek önemli bir kıstastır.
6- Aday belirlemede halk ile genel merkez arasındaki denge değişmeli ve ağırlık halkın dengesi olmalı.
7- Seçilecek adayın seçimleri kazandıktan sonra yerelde halka hizmet odaklı olması gerekiyor. Halkın içinden gelmiş ve halka hizmeti üretebilecek kişiler olmalı. Belediyeler halka hizmet üretecek, alan açacak yerlerdir ve kişisel hırslara feda edilemeyecek kadar önemlidir.
8- Sadece hizmet değil, siyasi ve politik duruşu da olan, yeri geldiğinde en ağır sorumluluğu alabilecek adaylara ihtiyaç bulunuyor.
9- Daha başından aday olmadığı halde sorun çıkaran, didiştiren, yıpratan ve menfi davranan aday adaylarının başvurusu kabul edilmemelidir.
10- Belediye Eş Başkanlıklarına zorunlu olmadığı sürece başka bir şehirden aday getirmek yerine o kentte yaşayan ve kentin sorunlarına hâkim kişilerin seçilmesi daha doğru olacaktır. Dışarıdan aday mevzusu milletvekilliği seçiminde faydalı olabilir ancak yerel seçimlerde bugüne kadar yaşadığımız deneyimler bu durumun belediye eş başkanlıkları için fayda getirmediğini gösterdi. Özellikle bu hususa dikkat edilmesi gerekiyor.
Sonuç itibarıyla YSP, yerel seçimlerde Kürt illerinde belediyelerin büyük çoğunluğunu alacaktır fakat hedef, 200 belediye ve AKP’nin adaylarına karşı seçimleri her yerde yüzde 80-90 oyla kazanmak olmalıdır. Bu yapılabildiği takdirde kayyum politikasına ağır darbe vurulacak ve kayyum politikası da iflas ederek tarihe karışacaktır.
Serhat News
[…] ayında gerçekleştirilecek olan yerel seçimler nedeniyle adres değişikliği yapmak isteyen kişilerin 1 Ekim’e kadar başvurması […]
Yayınlarmısın bilmem ama sen okusan bile yeter kürt halkı ysp hdp demek değildir ancak geçmişte hdp diye partinin belediye yönetiminde yapmış olduğu adalatsiz taraflı yönetimi ysp ninde aynı haksızlık ve hukuksuzluğu yapacak diye düşünüyorum daha şimdiden biz geliyoruz diye söze başlayıp kin kusuyorlar hem bir belediye çalışanının hdp yada yspli olmak zorundamı yada parti tutmak zorundamı hdp li değilsen hainsin mantığı çürümediği sürece hdp den bir adalet beklemek aklı karı değil bunu sende biliyorsun aksini ispat edebilirmisin