28 Mayıs’ta ikinci tura kalan seçimlerde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,18 oy alarak yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan partililer, sandıkların yarısına kadar Kılıçdaroğlu’nun önde olduğunu vurgulayarak, “Birileri düğmeye basarak kazananı değiştirdi” dedi.
14 Mayıs seçimlerinde beklenen oran sağlanmaması üzerine Türkiye’de 28 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kaldı. İkinci tur seçimlerinde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52,18 oy alarak yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Seçimin hemen ardından ise ülke genelinde zamlar yapılmaya başlandı. Hal böyle iken Gelecek Partisi Van İl Başkanı Abdulhekim Kırbıyık, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Van İl Başkanı Seracettin Bedirhanoğlu ve Yeşil Sol Parti Van İl Eş sözcüsü Veysi Dilekçi Serhat News’e değerlendirmelerde bulundu.
‘Ülkenin kaderi üzerinde soru işaretleri var’
Gelecek Partisi Van il Başkanı Kırbıyık, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) resmi sonuçlarına rağmen seçmenlerin yarısının gidişattan rahatsız olduğuna değinerek, seçim sonuçlarına dair soru işaretleri olduğunu söyledi. Kırbıyık, “Geçmiş yıllara göre 2023 seçimlerine katılım oranı daha yüksek oldu. 14 ve 28 Mayıs seçim sonuçlarına baktığımızda insanların artık sandıklara güveni kalmamıştır. Seçim öncesi anketlere ve sokakta vatandaşın geneli ile yapılan söyleşilere baktığımızda iktidarın kaybetmesi kabul edilirken, sandıkların yarısı açılana dek Millet İttifakı’nın adayı önde olmasına rağmen adeta birileri bir düğmeye basıyor ve cumhur ittifakının adayı millet ittifakının adayı ile yer değiştiriyor. 64 milyon seçmenin oy kullandığı iki seçimde 1 milyon oy farkı ile bir aday seçimi kazanıyor. Sayın Erdoğan eğer ki 1 milyon 100 bin oyu alamasaydı ya da Kılıçdaroğlu o oyu alsaydı yer değiştireceklerdi. Yani ülkenin kaderi üzerinde soru işaretleri var” dedi.
‘Bir enkaz var ortada’
Seçim öncesinde AKP’nin verdiği vaatleri hatırlatan Kırbıyık, ülkenin ekonomisi batmışken ve seçim öncesi popülist söylemler ile vaatler verilmişken cumhur ittifakının işinin çok zor olduğunu ifade etti. Büyük bir enkazın ortada olduğunu ifade eden Kırbıyık, “Nasıl üstesinden gelebilecekler onu göreceğiz. Biz millet ittifakı olarak muhalefetimizi sürdüreceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grup oluşturacağız ve bundan önceki rahatlık iki taraf için de olmayacaktır. Biz burada artık 14 Mayıs öncesindeki gelecek partisi değiliz. İktidar partisinin yaptığı her yanlışa ‘dur’ diyeceğiz. ‘Ne yapsak kar kaldı’ olmayacak artık. Verdikleri bütün sözleri takip edeceğiz. Ekonomi, sağlık, ulaşım, işsizler, EYT’lilere ilişkin ne söylemişlerse seçimden sonra hem TBMM de takibini yapacağız, hem de Van’da takibini yapacağız” diye konuştu.
‘HDP’yi dışlayarak hiçbir yere varılmaz!’
Millet ittifakı’nın ortak mutabakat metninde yer alan ‘Kayyım’ maddesine değinen Kırbıyık sözlerini şöyle sürdürdü: “HDP bünyesinde olan 100’ün üzerinde belediyelere kayyum atandı. Biz bunlara karşı mücadele veriyoruz. Ortak mutabakat metnimizde ‘kayyum olmayacak’ sözü vardı. Kılıçdaroğlu’na verilen oyların büyük bir bölümü metinde yer alan bu madde ile ilgiliydi. Biz kayyuma karşıyız. Yerel seçimde gerektiğinde millet ittifakı ile de hareket ederiz. Artık iktidar partisinin istediği şekilde kayyum atamaması için her türlü formül masadadır. Artık HDP’yi dışlayarak hiçbir yere varılmaz.”
‘Ülkenin güvencesizliğinden kaynaklı göçler yaşanıyor’
Türkiye’de ilk defa Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2 tura kalmasına şahitlik ettiklerini söyleyen Yeşil Sol Parti sözcüsü Veysi Dilekçi de, “Türkiye’de özellikle anayasaların çiğnendiği hukukun bypass edildiği, hak ve özgürlüklerin tamamen ortadan kaldırıldığı bir sürece girildi. Bununla beraber ekonomik kriz, işsizlik, sağlık, eğitim sorunu hayatın her alanında sorunlar var. Özellikle işsizlikten kaynaklı Avrupa’ya yoğun göçler yaşandı. Bu ülkede demokrasi, hak ve hukuka yönelik bir güvence olmamasından kaynaklı insanlar artık kendilerini mutlak süreçte farklı yerlere göç etmek zorunda hissediyor” diye belirtti.
‘Siyasi partiler ciddi muhasebe yapmalı’
Verdikleri mücadelenin sadece seçim süreci ile sınırlı olmadığını dile getiren Dilekçi, 14 Mayıs’ın kendileri açısında fırsat niteliği taşıdığını belirtti. 14 Mayıs’ta bekledikleri oy oranına ulaşamadıklarını kaydeden Dilekçi, “Elbette bunun çeşitli sebepleri vardı. Bu gösteriyor ki Türkiye’de hem 14 Mayıs hem de 28 Mayıs seçimleri siyasetin toplumun çok ilerisinde olmadığı bir kez daha ortaya çıkardı. Mevcut ülkenin içinde bulunduğu duruma rağmen hala muhalefetin güçlü bir başarı elde edememesi ne yazık ki bu siyasetin kendi içinde ciddi bir muhasebe yapmasının da anlamını taşıyor. Her şeyden önce sebep ne olursa olsun açığa çıkan sonucun başta biz olmak üzere tüm siyasi partilerin ciddi bir muhasebe yapması ve politikalarımızı yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Nerede eksik kaldığımızı nerede yanlış yaptığımızı bunun muhasebesini güçlü bir şekilde yaparak önümüzdeki süreçlere hızlı bir şekilde hazırlanmanız gerekiyor” diye vurguladı.
‘Belediye seçim çalışmalarına başlayacağız’
Dilekçi son olarak yerel seçimlere dair ise, “Belediye seçimleri için yavaş yavaş çalışmalara başlayacağız. Halkımızla birlikte tartışacağız bütün yönetimlerimizde birlikte çalışacağız ve daha geniş kesimlerle de elbette tartışacağız. Görüş düşüncelerini alacağız. Bu tartışmaların hepsini tükettikten sonra kamuoyunu tatmin edecek kutlamalarımızı yaptıktan sonra hızlı bir şekilde yerel yönetimleri hazırlıklarına başlayacağız. Çünkü bu ülkede yok sayılan inançlar var kimlikler var” dedi.
‘Van’da adil olmayan bir seçim süreci yürütüldü’
CHP Van 1’inci sıra milletvekili adayı Seracettin Bedirhanoğlu ise, CHP ittifakının Van’dan bir vekil çıkaracağına inandıklarını kaydetti. Saha çalışmalarının hatta iktidar partisinin anketinde bile Van’da bu gerçekliği gördüklerini kaydeden Bedirhanoğlu, “Ne yazık ki sonuç başka bir şey oldu. Tabi bunun sebepleri var. Kamu bütün gücüyle özellikle ilçelerde AKP’ye çalıştı. Yine kaymakamlıklar yoluyla çok ciddi ödenekler aktarıldı. Bütün bunları biliyoruz. İktidar tarafından adil olmayan bir seçim kampanyası yürütüldü. Buna rağmen rekor bir oy aldık. Yine Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Kılıçdaroğlu devasa bir dezenformasyon ve trol ordusuna karşı savaş verdi. Özellikle sosyal medyada ve havuz medyasında montajlar yoluyla genel başkanımız yıpratılmaya çalışıldı. Buna rağmen yılmayan gece gündüz çalışan bir liderimiz vardı” diye belirtti
‘6’lı masanın dağılmasını bekleyenlerin hevesi kursağında kaldı’
Partilerinin ikinci tur ve ilk turda olduğu gibi usulsüzlüklere itiraz ettiğini belirten Bedirhanoğlu’na yönlendirdiğimiz ‘Millet ittifakı bundan sonra da beraber mi yürüyecek?’ sorusuna ise şu cevabı verdi:
“İttifak dediğiniz homojen bir yapı değil. Yani ittifak yapısını tek bir olgu üzerinden ele alamazsınız ya da bunun üzerinden bir sonuca varamazsınız Bu hem siyaset hem de sosyoloji bilimine uymaz. İttifaklar seçim sürecinde çalıştı. Ben şahsi alınan kararlar üzerinden ittifak partilerini yargılayamam. Burada can-ı gönülden çalışanlara haksızlık olur. İttifak büyür mü büyümez mi buna karar verecek olan 6 partinin genel başkanlarıdır. Gerçek olan bir şey var bu ittifak için ilk günden beri ‘ha dağıldı, dağılıyor, bitiyorlar, seçime kadar bu işi götüremez’ dediler. Ama sağlam bir şekilde bugüne kadar geldi. Bu dağılmayı bekleyenlerin hevesi kursağında kaldı. Bu iradeyi göstermek ittifak açısından çok önemliydi.”
Kürtler Kılıçtaroğlu’na sahip çıktı’
Bedirhanoğlu son olarak Kürt halkının seçimlerdeki rolüne ilişkin ise şu ifadeleri kullandı: “Kürt halkı bu konuda büyük fotoğrafa bakıp oy kullanmış ve rekor oy oranıyla Sayın Kılıçdaroğlu’na sahip çıkmış. Ben Ümit Özdağ etkisinin bölgede öyle çok söylendiği gibi etki ettiğini düşünmüyorum. Katılım ilk seçime göre nispeten düşüktü ama bunu direk kayyum ve Ümit Özdağ mevzusuna bağlamak yanlış olur. Yani bu konu Kürt seçmen nezdinde mikro bir kriter olarak kaldı. Kürtler ülkemizin değil belki de dünyanın en politik seçmen kitlelerindendir. Büyük fotoğrafa odaklandılar.”
Serhat News
