Lozan Antlaşması’nın yüzüncü yılına ilişkin konuşan PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel, antlaşmanın Kürtlere statüsüzlüğü ve köleliği dayatan bir sistem olduğunu vurgulayarak buna karşı, “Kürtler her parçada eşgüdümlü bir mücadele yürütmeli ve kazanılan mevzilere ortak sahip çıkmalı” çağrısında bulundu.
Lozan Antlaşmasının Yüzüncü Yılı dolayısıyla Partîya Sosyalîst a Kurdistan (PSK) ‘Lozan Antlaşması’nın yüzüncü yılı ve Kürtlerin Geleceği’ konulu konferans düzenledi. Van Barosu Avukat Cumhur Keskin salonunda gerçekleşen konferansa PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel ve yazar Osman Aydın konuşmacı olarak katıldı. Birçok kişinin yer aldığı konferansta ilk sözü alan Aydın, Lozan Antlaşmasının imzalandığı döneme dair hatırlatmalarda bulunurken Bozyel ise Kürtlerin geleceği ve Kürt siyasetlerini değerlendirdi.
‘Kürt meselesi bütün sıcaklığı ile duruyor’
Burada Serhat News’e konuşan Bozyel, Lozan Antlaşması ile başlayan Yüzyılın Kürtlere statüsüzlüğü ve köleliği dayatan bir sistem olduğunu vurguladı. Bozyel, antlaşmanın Kürt halkı ve diğer bölge halklarının iradesi dışında geliştiği için nelere yol açtığını şu sözlerle açıkladı: “Bu sistem Kürt halkı ve diğer bölge halklarının iradesi dışında geliştiği için barış ve istikrarın önünde bir engele dönüştü. Kürtler bu duruma sessiz kalmamış ve geçen yüzyılda temel hak ve özgürlükleri için kesintisiz bir mücadele yürütmüştür. Bunun sonucunda Güney Kürdistan Federal bir yönetime sahip ve kendilerini özgürce yönetiyorlar. Suriye’de de Kürtler tarihi fırsatlar ile yüz yüze. Türkiye’de de Kürt meselesi bütün sıcaklığı ile duruyor. Türkiye’de ki tıkanıklığın esas nedeni de Kürt meselesinin çözümsüzlüğüdür. Sonucunda Kürtlerin ve bölgedeki diğer faktörlerin verdiği mücadele artık bu sistemin yönetemediğini veya bir ayağının kırıldığını gösteriyor.”
‘Lozan Antlaşması döneminde kaçırılan fırsatlar bugün kullanılmalı’
Kürtlere yönelik dört parçada saldırıların devam ettiğinin altını çizen Bozyel, Kürt halkının bu saldırılara karşı ne yapmaları gerektiği noktasında şu önerilerde bulundu: “Kürtlerin özellikle Kürt siyasetçilerin yapması gereken şey Lozan Antlaşmasının imzalandığı dönemde yapılan hatalara düşmemeleri ve o dönem kaçırılan fırsatları bugün kullanabilmeleridir. O dönem Kürtler ortak bir siyasette buluşamadıkları için başarılı olamadılar bugün ortak bir siyasette buluşulabilirse başarı elde edilir. Ortak bir siyasette buluşmalılar. Geçen yüzyılda Kürtler uluslararası güçler tarafından hesaba katılmadıkları için başarılı olamadılar bugün Kürtler uluslararası dayanışmayı güçlendirmelidir. Hem büyük güçlerin desteğini almaları hem de diplomasiye önem verilmelidir. Hem iç birliğini hem de dünyadaki dostlarını arttırmaları lazım. Zaten gelişmekte olan süreci hızlandırıp özgürlüklerine kavuşabilirler.”
‘Dış politikada ulusal çıkarlar gözetilmeli’
Kürt meselesinin tek başına Türkiye, Suriye ve İran meselesi olmaktan çıkıp Kürdistan meselesine dönüştüğünü belirten Bozyel, her parçadaki mücadelenin kazanımının ya da kaybedişinin diğer parçayı yakından etkilediğinin altını çizdi. Bu nedenle Kürtlerin her parçada eşgüdümlü bir mücadele yürütmesi gerektiğine dikkat çeken Bozyel, “Kazanılan mevzilere ortak sahip çıkılmalıdır. Küresel çapta ise Kürtlerin aleyhine olan dengeleri değiştirip lehine olan politikayı izlemeleri gerekir. Dış politikada diplomasiye önem verilmeli ve ulusal çıkarlar gözetilmelidir. Elbette başka halklarında özgürlüğünü istiyoruz ama sorumlu olduğumuz halk Kürtler ve bu coğrafyada yaşayan insanlardır” dedi.
‘Kürt sorununun çözüm diyalogu sürdürülmelidir’
Diğer halkların demokrasi mücadelesini de izlediklerini ve desteklediklerini söyleyen Bozyel, Kürt meselesinin çözümsüzlüğünün Türkiye’de ki demokrasi mücadelesinin sonuçlanmasının önünde engel olduğunu ifade etti. Bozyel, “Kürt meselesinin çözümsüzlüğü orada şovenizmi ve militarizmi güçlendiriyor ve bu ortamda arzulanan demokrasiyi elde etmek çok zor. O nedenle Kürt meselesinin çözümünün Türkiye’de ki demokrasi mücadelesine etkisini belirli bir bilince çıkarmak gerekir. Türkiye’de ve diğer parçalarda bölge halklarıyla bu diyaloğu sürdürmek gerek” diye belirtti.
‘Savaş politikası Kürt meselesinin çözümsüzlüğü üzerinden yürüyor’
Dünya da savaşların sürdüğünü ancak can alıcı olanın Kürt sorunu olduğunu vurgulayan Bozyel son olarak şunları dile getirdi: “Bu sorunun çözümü diğer savaşlarda ki çözümü kolaylaştırır. Türkiye Kürt sorununun çözümsüzlüğü üzerine oldukça pragmatist bir politika izliyor. Rusya Ukrayna savaşında bir tarafa silah verirken ırakta gaz antlaşması yapıyor, bir yandan Hamas’ı destekliyor diğer yandan İsrail ile başka anlaşmalar yapıyor. Bu savaş politikasını Kürt meselesinin çözümsüzlüğü üzerine izliyor. Sorun çözüme ulaşır ise Azerbaycan’da veya diğer yerlerde bu savaşlar olmaz.”
Serhat News