Van’da kaybolduktan sonra cenazesi Van Gölü’nde bulunan Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili tartışmalar sürüyor. Aile bireyleri Rojin’in ölümünden oda arkadaşı ve yurt yetkililerini sorumlu tuttu.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Okul Öncesi Bölümü birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş, kaldığı Seyyid Fehim Arvasi Kız Yurdu’ndan 27 Eylül’de ayrıldıktan sonra bir haber alınamadı. 15 Ekim’de ise cansız bedeni kampüs sahiline 20 kilometre uzaklıktaki Molla Kasım sahilinde bulundu. Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne dair yürütülen soruşturmada gizlilik kararı bulunmasına rağmen “intihar” algısını yaratmaya dönük kimi veriler ana akım medyaya servis edildi. Rojin Kabaiş’in ailesi ise, ilk günden bu yana kızlarının “intihar” etmediğini, öldürüldüğünü belirtiyor. Rojin Kabaiş’in kardeşi Elif Kabaiş ve halası Özlem Kabaiş, soruşturmanın etkili bir şekilde yürütülmediğini vurguladı.
Yurt detayı
İntihar iddialarına tepki gösteren hala Özlem Kabaiş, yeğeninin “intihar” edecek bir insan olmadığını söyledi. Yeğeninin üniversiteye giderken çok heyecanlı olduğunu dile getiren Özlem Kabaiş, ölümden kaldığı Kredi Yurtlar Kurumu’nun (KYK) yönetimini sorumlu tuttu. Yurdu sorumlu tutmalarının nedenlerini de açıklayan Özlem Kabaiş, “Aileye 17 saat sonra haber verdiler. O vakit sorumlusu onlardır. Bu dünyada da öbür dünyada da elimiz yakalarında olacak. Rojin’in davasının peşindeyiz. Ne olursa olsun ailesi olarak peşini bırakmayacağız. Bir anne olarak Rojin’in oda arkadaşına sesleniyorum; sen de bir gün anne olacaksın. O vakit vicdanın sızlayacak. Rojin’in iki şarj aleti var biri yeni biri eski, yeni olan kayıp eski olan eşyalarının içindedir. Rojin’in arkadaşı aşağı inince şarj aletini getirmiş mi getirmemiş mi? Dönmeyince ‘Rojin nerede?’ demedin mi? Ya yalan söylüyorsun ya da kendini, kör, sağır ve dilsiz yapmışsın. Rojin’in arkadaşı ve yurt sorumludur. Kaybolması sonrası ne oda arkadaşı ne de yurt ne bizi aradı ne de yasımıza geldi” ifadelerini kullandı.
Çelişkiler aydınlatılmadı
Arama çalışmalarının Van Gölü’nde yoğunlaştırıldığını anımsatan Özlem Kabaiş, başka arama yapılmayarak “intihar” algısının yaratılmaya çalışıldığının altını çizdi. Özlem Kabaiş, “Eğer su dışında da arama yapılsaydı, belki Rojin bulunabilirdi. Rojin’in intihar ettiğini iddia ediyorlar ama çelişkili konuşuyorlar. Bir yandan ’18 gün suda kalmış’ diyorlar, diğer yandan da ‘O kadar süre suda kalan birinin vücut bütünlüğü bozulur, ama vücut bütünlüğü bozulmamış’ diyorlar. Bir diğer çelişki ise o kadar süre suda kalmış ise DNA’sında nasıl iki erkek örneği çıkıyor. Yani kendileriyle çelişiyorlar” ifadelerini kullandı.
Katledildi iddiası
Yeğeninin katledildikten sonra suya atıldığını iddia eden Özlem Kabaiş, “Rojin’i katlettiler sonra da suya attılar. Kendi hakkımızı da Rojin’in hakkını da helal etmiyoruz. Elimiz yakalarında. Bir anne, hala ve kadın olarak tüm vicdan sahibi insanlara ve kamuoyuna sesleniyorum; bu duruma şeffaf ve hassas yaklaşsınlar. Dosyayı her seferinde parça parça açıklıyorlar. Lütfen şeffaf bir şekilde üstünde dursunlar. Bir an önce doğru bir rapor çıkarıp, bize sunsunlar” dedi. Acılarının hala ilk gün ki gibi taze olduğunu vurgulayan Özlem Kabaiş, “Çünkü katilleri hala dışarıda. Mezarına gittiğimizde Rojin’i ölü değil, yaralı görüyoruz. Katilleri bulunsun ki Rojin mezarında rahat uyusun. Artık yeter, anneler gözyaşı dökülmesin başka Rojinler katledilmesin” diye belirtti.
Yurt görüntüleri eksik
İntihar iddialarına tepki gösteren kardeş Elif Kabaiş, ablasının hayalleri için 3 yıl boyunca üniversiteye hazırlandığını söyledi. “3 yıllık çabası sadece 2 gün üniversiteye gitmek için miydi?” diye soran Elif Kabaiş, “Kaybolduğu yer devlet yurdu. İsmi çıkmasın diye dosya kapatılmak isteniyor ve ‘intihar etti’ diyorlar. Ablam intihar etmedi. Dosyanın peşini bırakmayacağız ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Madem ablam toprağın altında katilleri de dışarda gezmeyecek. Katiller de cezasını çekecek” ifadelerini kullandı.
Ablası kaybolduktan sonra oda arkadaşıyla aralarında geçen diyaloga dikkati çeken Elif Kabaiş, şöyle devam etti: “Rojin’den haberin var mı? diye sorduğumda haberinin olamadığını ve o sırada uyuduğunu söyledi. Ancak Rojin ile yaklaşık 15 dakika telefonla konuşuyorlar. Peki, ‘Niye yokluğunda bize haber vermedin?’ diye soruduğumuzda, ‘İki günde tanıdığımı biriyle neden samimiyet kurayım?’ dedi. ‘Samimi değilim’ dediği oda arkadaşıyla uzun süre telefonla konuşuyor. Ne yurda ne de bize haber veriyor. Yani onunda çelişkili ifadeleri var. Rojin’in yurttan çıktığı anın görüntüleri var ama onun yok. Ondan sonra Rojin’in telefonun bulunduğu anın görüntüleri kameraya yansıyor, ama kimin bıraktığı kısmı yok. Yani görüntüler hep eksik. Her şey çelişkili, yurt bize geç haber verdi. Buradan yetkililere sesleniyorum; her kim ablamı katletmişse bulunsun. En azından bir nebzede olsa içimize su serpilir.” Kaynak: MA / Heval Önkol – Şirvan Şilan Çil)
Serhat News