ÖZEL HABER – Van Barosu Kürtçe Dil Komisyonu tarafından gerçekleştirilen, dengbêj ve öykü dinletisine katılan öykü dinleticisi Ayhan Erkmen, Kürt coğrafyasının acılarla dolu olduğunu belirterek, “Ben özelikle acıları aramıyorum. Acı bu coğrafyanın kaderi,” dedi.
Van Barosu Kürtçe Dil Komisyonu tarafından Tahir Elçi Konferans Salonu’nda, öykü ve dengbêj dinletisi yapıldı. Salon hınca hınç dolarken birçok dinleyici salon dışında ayakta bekleyerek seslendirilen öykü ve dengbêjleri dinledi. Etkinliğe; HAK PAR Genel Başkan Yardımcısı Abdulmenaf Kıran, Van Baro Başkanı Zülküf Uçar, HDP’li Patnos Belediye Eşbaşkanları Müşerref Geçer ve Emrah Kılıç, Hazar Heval Dılbahar, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda dengbêj sever katıldı. Öykü anlatıcısı Araştırmacı ve Yazar Ayhan Erkmen’in seslendirdiği öyküler sonrası Dengbêj Keremê Hûrkutê ve Dengbêj Mirazê Panosê, dengbêj dinletisi gerçekleştirdi. Etkinlikte Ayhan Erkmen, Serhat bölgesinde geçen bir öyküyü anlatınca, dengbejler de öykünün üzerine söylenen klamı seslendirdi.
İki Şekir Ağa’nın Öyküsü Anlatıldı
Öykü anlatıcısı ve Yazar Ayhan Erkmen, Van bölgesinde geçen ve Ertoşi Federasyonu’na öncülük eden iki Şekir Ağa’nın öyküsünü de anlattı. Araştırmaları sırasında en fazla etkilendiği öykülerden biri olduğunu dile getiren Erkmen, “Ben, Şekir Ağa ile ilgili araştırma yapınca herkes bir Şekir Ağa’dan bahsediyordu. Hatırlanan ve bilinen, yakın dönemde yaşayan Şekir Ağaydı, ama öykülere konu olan büyük Şekir Ağa’ydı. Bunların aralarında 165 yıl vardı. Herkes, feodal yanlarıyla bakıyordu. Oysa ikisi de kahramandı. İktidara başkaldıran ve iktidarlar tarafından öldürülen Şekir Ağaları gördüm. Bunun kayıt altına alınması gerektiğine inandım. Bugünkü nesillerinde bu yönlerini bilmesini istedim. Yani feodal yönleri ile değil yurtsever yönleriyle anılmasını istedim ve bu muazzam bir etki yarattı,” diye konuştu.
‘Acı Kürdün Kaderidir’
Öykülerde, neden genelde acıları işlediğine yönelik sorulara da cevap veren Erkmen, şunlara dikkat çekti: “Acı Kürdün kaderi, Kürdün vatansızlığının temelinde de acı yatıyor. Ama benim anlattığım konularda baht var, aşk var, bağlılık ve acı var. Kürtler, bir statü sahibi olunca herhalde bizde onların yeni öykülerini anlatacağız.”
Amaçlarının, insanları bir umutsuzluktan kurtarmak olduğunu da belirten Erkmen, “Bu işe başladığımda bu kadar bir ilgi olacağını düşünmemiştim. Şu an sadece bu coğrafyada değil dünyanın her yerinde, Kürtler öykülerini yazıp gönderiyor. Yani buna bir susamışlık var,” diye konuştu.
‘Kürt Kültürüne Büyük Bir Açlık Var’
Son zamanlarda, başta Kürtçe dil kursları olmak üzere; yaptıkları çalışmalarla takdir toplayan Van Barosu Kürtçe Dil Komisyon Başkanı Avukat Kadir Kutevi, katılımcılara teşekkür ederek komisyon olarak benzeri etkinliklerle halkla bir araya gelmeye devam edeceklerini belirtti. Kutevi, “Bölgede, Kürt kültürü asimilasyon ile birlikte hasıraltı edildi. Bizde, Van Barosu Kürtçe Dil Komisyonu olarak bu hasıraltı edilmiş kültüre karşı, yeni bir hamle yapmaya çalıştık. Kürt kültürünün aslında çok böyle geri planda olmadığını, ilerici bir hareket olduğunu ve bunun toplum tarafından unutulmayacağını ilgililere hatırlatmak istedik,” dedi. Etkinliklere olan yoğun katılımın kültürel açlığa bağlı olduğunu da belirten Kutevi, özellikle gençliğin, Kürtçeye ciddi bir ilgi gösterdiğini dile getirdi.
Dinleti ardından katılımcılara teşekkür plaketleri verildi.
Etkinlik, yazar Erkmen’nin kaleme aldığı “Serhat Öyküleri” adlı kitabını imzalaması ile son buldu.
Serhat News
(sg)
