Suruç Katliamı 7’inci yılında girdi ve katliamda yaşamını yitiren Yunus Emre Şen’in annesi Şükran Şen adalet arayışına devam ediyor: “Her davada katil ortaya çıkmıyor ve dava haklı sonuçlanmıyor.”
Arkadaşlarının “Kekê” diye seslendiği ve güler yüzüyle hatırlanan Yunus Emre Şen, Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015’de DAİŞ’in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren 33 gençten biriydi. Suruç Katliamı’nın 7’nci yıl dönümü kapsamında Serhat News’e konuşan Anne Şükran Şen, davalarda hiçbir ilerlemenin olmadığını ancak buna rağmen mücadelelerinden vazgeçmeyeceği söylüyor: “Her davada acıdan başka bir şey hissetmiyorum. Çünkü her davada katil ortaya çıkmıyor ve dava haklı sonuçlanmıyor.”
‘Oğlum Kürtlere yapılan haksızlığı kabul etmedi’
Yunus Emre’nin Kobane’ye gideceğini bilmediğini söyleyen Şen, Ankara’da üniversite okuduğunu aktarıyor: “Sürekli bana ‘senin için okuyacağım’ diyordu. Kobane’ye gideceğini babası ve diğer oğluma söylemişti. Oğlum Roboski Katliamı’nın etkisinde kaldı. O kadar çok insanın öldürülmesini kabul edemedi ve halkı için bir şeyler yapmak istedi. Kürtlere yapılan haksızlığı kabul etmedi. Davanın bir önce sonuçlanması ve katilin bir an önce ortaya çıkmasını talep ediyorum.”
‘Failler en ağır cezayla yargılansın’
Suruç katliamında yaşamını yitirenler için sonuna kadar davanın takipçisi olacaklarını söyleyen Şen, görülmüş bütün davalara katıldığı ve görülecek davalara da katılım sağlayacağını, oğlunun hakkını savunmaya devam edeceğini söylüyor. Yunus Emre’nin Kürtlerin yaşadığı sorunlara dair duyarlı olduğuna yeniden dikkat çekiyor: “Oğlum katledildi. Hiçbirinin suçu yoktu. Kendi halkını seviyordu savunuyordu ve onun için bir şeyler yapmak istiyordu. Biliyordum gençlerin sonunun iyi olmayacağını çünkü biz şanslı bir halk değiliz. Öldürülecek veya tutuklanacaklarını biliyordum. Emre bana devletin bu etkinliğin yapılmasına dair izin verdiğini ve korkmamam gerektiğini söylüyordu. Bundan kaynaklı faillerin en ağır cezayla yargılanmasını istiyorum.”
(ro)