Van Barosu İnsan Hakları Merkezi Çocuk Hakları Komisyonu, tarikat ve cemaatlerde çocuğa yönelik tecavüz ve işkence suçu faillerinin cezalandırılması için hukuken olayların takipçisi olacaklarını duyurdu. Komisyon ayrıca, tarikat ve cemaatlere yönelik cezasızlığa da tepki gösterdi.
Van Barosu İnsan Hakları Merkezi Çocuk Hakları Komisyonu Urfa’da bir tarikatta 4-5 yaşlarındaki çocuklara yönelik işkencenin ile İstanbul’un Ümraniye ilçesinde bulunan Süleymancılar Tarikatı’na bağlı öğrenci yurdunda imam İ.S.nin, bir çocuğa tecavüz etmesine yönelik tepkisini yaptığı yazılı açıklama ile duyurdu. Dijital medyaya yansıyan videolar ve haberlere ilişkin yapılan açıklamada, “Çocuklara karşı gerçekleştirilen bu tarz fiillerin hiçbir izahı olamayacağı gibi ve kabulü de mümkün değildir” vurgusunda bulunuldu.
‘İstismar dini motiflerle’ meşrulaştırılıyor
Açıklamada çocuklara yönelik suçların her geçen gün artarak devam etmesinin etkin bir yargılamanın “yapılmaksızın” soruşturma ve kovuşturma dosyalarının “oldu bittiye” getirilmesi ile “izlenen cezasızlık” politikası olduğu vurgulandı. “İstismar vakalarına ilişkin şikayetlerde etkili soruşturma yürütülmemekte, failler cezasızlık zırhıyla korunmaktadır” sözlerinin altı çizilen açıklamada, “Çocukların eğitim yaşamından ‘koparılması’ tüm yaşamlarını etkileyecek travmatik bir sürece maruz bırakılması, ‘herhangi bir denetime tabi tutulmayan cemaat ve vakıflar’ eliyle çocuk istismarının dini motiflerle meşrulaştırılması hiçbir hal ve koşul altında kabul edilemez” denildi.
‘Her türlü istismara zemin hazırlanıyor’
Herhangi bir denetime tabi tutulmayan cemaat ve vakıflara yönelik pek çok cinsel saldırı şikayeti olduğuna dikkat çekilen açıklamada, etkili soruşturma yürütülmeksizin dosyaların cezasızlıkla sonuçlandırılmasının “toplumsal bir kriz” halini aldığının altı çizildi. Açıklamanın devamında şu sözlere yer verildi: “Bu tarz vakaların oluşmasında cemaat, tarikat gibi yapılanmalara destek veren ve bunları herhangi bir denetime tabi tutmayan devlet ile kamu kurum ve kuruluşları da görevlerinin gereklerini yerine getirmemekte ve bu şekilde çocuklarının her türlü istismara maruz kalmasına zemin hazırlanmaktadır. Oysaki devlet ile kamu kurum ve kuruluşlarının asli görevi cemaat tarikat gibi yapılanmaları desteklemek olmayıp vatandaşın ve bilhassa çocukları üstün yararı ile temel hak ve hürriyetlerinin korunması amacıyla her türlü tedbiri almak ve pozitif yükümlülüklerini yerine getirmektir.
Bakanlığa çağrı!
Söz konusu habere yansıyan iddiaların vahameti dikkate alınarak, etkili soruşturma yürütülmesi, sorumluların ivedilikle tespiti ve cezalandırılması, mağdur çocukların dava süresince korunmasının sağlanması gerekmektedir. Son olarak gündeme yansıyan Şanlıurfa’daki olay başta olmak üzere çocukların üstün yararı gözetilerek, tarikatlarda yaşanan çocuk İstismarlarının önüne geçmek amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın denetimlerini artırması gerekmektedir.”
Olayın takipçisi olacaklar
“Çocuklar bizim en hassas noktamız, en dokunulmaz olan varlıklarımızdır” sözlerine dikkat çekilen açıklamada son olarak, faillerin en ağır şekilde cezalandırılmaları için hukuken takipçisi olunacağı duyuruldu.
Serhat News
