Van’ın önemli gazetecilerinden biri olan Baki Karaca, bu hafta bir yazı kaleme aldı. Karaca yazısında Van’ın hırsızlığın, haksızlığın, rantın, eş dost kayırmanın en fazla yaşandığı kentlerin başında geldiğine dikkat çekti.
Bu sözlerin tamamına katılıyorum. Ama keşke sevgili Baki, bu yazıyı yazdığında; Kayyımın basın danışmanı ve kendisinin de yöneticisi olduğu Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Fatih Sevinç’e de dönüp şunları söyleseydi:
“Sevgili Fatih, bak sen ilkokul mezunu, gazetecilikten anlamayan biri olarak oturduğun koltuğu şantaj aracı olarak kullanamazsın, bu büyük bir haksızlıktır. Sen, cemiyette yer alan yöneticilerin çocuklarını belediyeye alarak en büyük haksızlığı bu kente yapmamalısın. Gazeteci olmayan birine belediye bünyesinde düzenli faturalar keserek, kentteki gazetecilerin yüzde 70’ini hedef gösterecek bir çirkefliğin içine girmemelisin.
Sırf bu rantı eleştirdiler diye kentteki gazetecilerin ücretsiz ulaşım kartlarını iptal ederek kendince ceza verdiğini düşünecek kadar seviyesiz olmamalısın.
Belediye senin babanın malı değil, herkes eleştirebilir, ama eleştiri yapanları kendince kırmızı listeye alarak, kimseyi cezalandıracak kadar zavallı olmamalısın.
Ha birde dostunuzla ilgili ortalıkta dolanan bir iddia var. Madem ki başladınız eleştirilere sorun bakalım, sahte evraklarla belediyeye yerleştiği doğru mu? Olayın ortaya çıkmasından sonra ilk olarak çıkışı yapılarak, Mavi Kent A.Ş.’de işe başlamak ve sonrasında fotoğrafçılık belgesiyle VASKİ üzerinde sözleşme aldığı iddiasını da sorun, sorun ki millet bilsin susuz kalan kentin paraları nasıl peşkeş çekiliyor.
Birde başlamışken benim de bir sorumu iletin lütfen. Edremit’teki bir restorana geldiği arabanın Van Büyükşehir Belediyesi tarafından kiralanan araç mı değil mi? Eğer, inkâr ederse ben size aracın fotoğrafları ile kimin çocuklarını işe aldığını belgelerle atarım. Ama doğru ise bu yetim hakkı yemek olmuyor mu?”
Evet Sevgili Baki, yazdıkların doğru ve namazında niyazında biri olarak, bu kadar haksızlığın ortağı olarak bunları görmemen bence birazcık vicdansızlık oluyor.
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” derler. Size de buradan çağrı yapayım; gelecek yazınızda Van Büyükşehir Belediyesi’nin hangi basın kuruluşuna ne kadar para aktardığını ve hangi gazetecinin çocuklarının belediyeye haksız yerleştirildiğini yazarsanız bence bu eleştirilere de cevap vermiş olursunuz.
Bir de bu yeteneksiz Fatih Sevinç, her yerde, ‘ben birilerinin oğlunu işe aldım, birilerine belediyeden iş verdim, herkesin bir değeri var ben de onlara da bunu verdim’ diyor. Acaba siz de bu kıyağa ve onun deyimi ile bu değere ortak oldunuz mu?
Serhat News
[…] Büyükşehir Belediyesi’ne Çevre Koruma Kontrol Dairesinde şef olarak atanan MHP’li Aziz Gülbay, bir yıldır işe […]