Van’da uyuşturucu madde bağımlılığı arttı ve uyuşturucu madde kullanımı 16 yaşının altına düştü. Geçtiğimiz günlerde iki genç kaldıkları otelde girdikleri uyuşturucu komasından öldü.
Bir ay içinde Gürpınar ve Çatak ilçelerinde iki korucu, yaşları 13 ile 15 arasında değişen iki kız çocuğuna cinsel saldırıda bulundu. Bu cinsel saldırılardan biri devletin yatılı bölge okulunda gerçekleşti.
Van’ın bazı otellerinde rahatlıkla fuhuş yapılabiliyor. Bu konuda denetimler yapılmıyor ve fuhuş faaliyetleri hiç olmadığı kadar arttı.
Tüm sokaklarda tefeciler cirit atıyor. Ekonomik krizi ve Van esnafının halini istismar eden tefeciler tüm kenti haraca bağlamış durumda. Sadece 2021 yılı içinde 8 kişi tefecilerin baskısına dayanamayarak intihar etti.
Van’da tarım ve hayvancılık bitme noktasına gelirken, kent ticareti için hayati öneme sahip Kapıköy Gümrük Sınır Kapısı, ya İran hükümeti tarafından ya da Türkiye tarafından sık sık kapatılarak ticarete izin verilmiyor.
Sadece 2021 yılı içinde Van’a gelen 53 doktor istifa etti. Şu an hastanelerde yeterli doktor olmadığı için hastalara mahkeme gibi aylar sonrasına gün veriliyor.
Sınırda her gün donarak ölmüş Afgan mültecilerin cenazeleri bulunuyor. Van’da mültecilerin insani dramlarından çok ‘Neden sınırı bu kadar rahatlıkla geçtiklerine dair’ oluşturulan kamuoyu algısının ardından bu defa sınırdan giriş yapan Afganlar gayriinsani ve hukuksuz bir biçimde İran sınırına geri bırakılıyor. Ne Türkiye ne İran tarafından kabul edilen bu insanlar sınırda donarak hayatlarını kaybediyor.
Tüm bu sorunları çözmesi gereken Van Valisi ise aşiret açılışlarında kurdele kesiyor. Van’da son 5 yıl içinde 18 tane aşiret derneği açıldı. Okul, hastane, yol açması gereken kentin mülki amiri aşiret derneklerinde göreve geldiğinden bu yana hiç yapmadığı konuşmaları yapıyor.
Yaşanan tüm bu sorunları kimse dile getiremiyor. HDP haricinde ne diğer siyasi partiler ne sendikalar ne STK’lar kimse çıkıp konuşamıyor, çünkü Van’da 1873 gündür eylem ve etkinlik yasağı var. 15 günde bir bildiri yayınlayarak tüm eylem ve etkinliklerin yasak olduğunu duyuruyorlar
Kimsenin derdiğini anlatamadığı anti-demokratik zamanlardan geçiyoruz. Ama bugünler de geçecek. Neleri neleri atlattık toplum olarak. Umutla, sabırla, dirençle ördük bu hayatı.
90’ların meşhur bir şarkısı vardı, Sertap Erener söylerdi: Hadi yüreğim ha gayret/Hele sıkı dur hele sabret/Başını eğme dik tut/Bu bir rüyaydı farzet!
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Serhat News editöryal politikasını yansıtmayabilir.
