“Van Gölü değil, Van Denizi. Öylesine geniş ki, denizden başkası yakışmaz zaten Vanlılar da deniz diyorlar. Gümüş tasta bir sudur. Kenarları oya oya işlenmiş bir gümüş tas.” Yaşar Kemal
Son yıllarda edebiyatın şehri olmaya talip olmuş Van’da birbirinden önemli etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinliklerin büyük bir çoğunluğunun organizasyonunu göğüsleyen Kıraathane-Van Edebiyat Evi ve Toranj Sanat bu kez de Van’da bir ilke imza atarak “Van’da bir çınar: Yaşar Kemal” etkinliğini düzenledi.
Sadece Van’da değil Türkiye’de edebiyatın çınarı olarak anılan Yaşar Kemal’in, kitaplarında uzunca yer verdiği ve yaşamının büyük bir bölümünü geçirdiği Çukurova’yla anılmasının yanı sıra kendisinin sık sık dile getirmesiyle de bildiğimiz gibi Van’ın Arnis Köyü’ne kadar uzanıyor kökleri.
Kıraathane-Van Edebiyat Evi ve Toranj Sanat birçok paydaşıyla birlikte düzenlediği program kapsamında Yaşar Kemal’in hayatı üzerine birkaç söz söyleyecek kadar önemli çalışmalara imza atan gazeteci ve yazarları Van’da ağırladı. Şeyhmus Diken, Tuğba Çelik, Gürsel Korat ve Ecevit Kılıç’ın katıldığı programın moderatörlüğünü Şehnaz Nigar Çelik, açılış konuşmasını Ömer Aytaç Aykaç yaptı. Elite World Otel’de düzenlenen etkinliğe katılım oldukça yüksekti.
Yaşar Kemal’in edebiyatında çocuklar
Programda ilk olarak sözü alan, çocuk edebiyatı alanında uzun zamandır çalışmalar yapan ve Everest Çocuk’un kurucularından biri olan Eğitmen-Yazar Tuğba Çelik, böylesi bir program kapsamında Van’da olduğu için çok mutlu olduğunu ve Van’a ilk kez geldiğini belirtti. Yaşar Kemal’in çocuk edebiyatı alanındaki çalışmalarında büyük bir etkisi olduğunu ifade eden Çelik, ‘Yaşar Kemal’in Çocukları’ isimli sunumunda Yaşar Kemal’in kitaplarında yer verdiği çocuk hikayelerine değindi. Bu alandaki çalışmaların önemine ve bu kitaplarda geçen çocuk portrelerinin önemini anlattı.
‘Yazarın provakatif olanını severim’
Çelik’in ardından söz alan Yazar Şeyhmus Diken, “Ben yazarın provakatif olanını severim. Yazar, dediğin biraz provakasyon yaratmalı, tartıştırmalı,” diyerek başlıyor konuşmasına. Van’a kısa sürede birkaç kez geldiğini belirten Diken, Diyarbakır’ın yanı sıra kendini artık Vanlı saydığını ifade ediyor. Diken, Yaşar Kemal’in Van açısından önemli bir değer olduğunu ve bu değerlere sahip çıkılması gerektiğini söylüyor. Yaşar Kemal’in yanı sıra Ruhi Su, Feqiye Teyran ve Arshile Gorky gibi önemli isimlerin de Van’ın bir değeri olduğunu ve bunlara da sahip çıkılması gerektiğini ifade ediyor. Diken, bu programın Van açısından oldukça önemli olduğunu ve devamının gelmesi ve bir sempozyuma dönüşmesi gerektiğini de aktarıyor.
‘Yaşar Kemal, şüphesiz Kürt’tür’
Diken’in ardından söz alan Eğitmen-Yazar Gürsel Korat, bir yazarın evrensel olmadan yerel olunamayacağını belirterek, Yaşar Kemal’in hem evrensel hemde yerel bir yazar olduğunu aktarıyor. Çocukluk yıllarından bu yana Yaşar Kemal’in hayatında büyük bir yere sahip olduğunu, farkındalık ve yazarlık anlamında kendisine birçok katkısı olduğunu ifade ediyor. Korat, “Yaşar Kemal şüphesiz Vanlıdır, şüphesiz Kürt’tür. Annesinden birçok ağıt ve hikaye dinleyerek büyümüştür. Ve yazarı yaşadığı coğrafya şekillendirdiği için en büyük yapıtları Türkçedir. Kendi gerçekliğiyle ilk vatanı olan ana kucağında buluşan Yaşar Kemal, kendi gerçekliklerinden de uzaklaşmamıştır,” diyor. Bu program kapsamında Van’da olmaktan mutluluk duyduğunu da ekliyor.
‘Zilli Kurt’ belgeselinin gösterimi yapıldı
Yapılan konuşmaların ardından Yaşar Kemal’in yazamadığı son romanından esinlenerek Gazeteci-Yazar Ecevit Kılıç’ın çektiği ve Yaşar Kemal’in kitabına vermeyi planladığı ‘Zilli Kurt’ ismini verdiği belgeselin gösterimi yapıldı. Adana Altın Koza Film Festivali’nden sonra ikinci kez yapılan belgesel gösteriminin ardından soru-cevap kısmına geçilerek, yazarların kitaplarını imzalamasıyla program tamamlandı.
Serhat News
1
