Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atanmasına sert tepki gösteren Van Demokrasi Platformu üyeleri, Türkiye’de yargının iktidarın kayyım atamalarının aracı haline dönüştüğünü kaydetti.

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve ardından Esenyurt Belediyesi’ni kayyım atanması Van’da düzenlenen basın açıklaması ile protesto edildi.

Sanat Sokağı’nda Van Emek ve Demokrasi Platformu adına düzenlenen basın açıklamasında Eğitim Sen Van Şube Başkanı Murat Atabay hazırlanan basın metnini okudu.

Atabay, Türkiye’de ulusal ve uluslararası hukuk ilkelerinin; KHK’lerin, OHAL uygulamaları ve kayyum gasplarının gölgesinde kaldığına dikkat çekerek, “Kamuoyuna yansıyan ve şafak vakti yapılan ev baskını ile gözaltı uygulaması şeklindeki hukuksuzluk hali, gecenin ilerleyen saatlerinde hukuka aykırı bir tutuklama kararı ile devam etmiştir. İlgili savcılıkça davet edilmesi durumunda ifade vermeye gitmesi mümkünken, şafak operasyonuyla evinde gözaltına alınması soruşturmayı yürüten merciin, maddi gerçeği ortaya çıkarmaktan ziyade siyasi saiklerle hareket ettiğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.

Atabay, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde halkın sandığa yansıyan iradesini tanımayan kayyum uygulamasına önce Hakkâri’den başlandığına dikkat çekerek, “Bugün de Esenyurt’ta devam edilmiştir. Hakkari’deki hukuka aykırı kayyum uygulamasına karşı muhalefetin yeterli ölçüde reaksiyon göstermemesi, bugün Esenyurt’ta aynı hukuka aykırılığın uygulanmasına zemin hazırlamıştır” dedi.

‘Yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiştir’

Van’dan kayyım atamalarına sert tepki - kayyim

Atabay şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’de yargı; iktidarın kayyum uygulamalarının aracı haline gelmiş olması nedeniyle bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiştir.

Esenyurt Belediyesi’ne, Belediye Başkanı Ahmet ÖZER’e ve Esenyurtluların iradesine yönelik bu hukuk dışı saldırı, ülkedeki “çözüm ve normalleşme” sürecine duyulan umudun zayıflamasına sebep olmuştur. Kayyum gaspının olduğu bir ortamda toplumsal barış ve normalleşmeden bahsedilemez. Kayyum uygulamaları, seçimleri bertaraf etmek ve halk iradesini tanımamaktır. Yerel demokrasiyi ve yerel iradeyi yok sayan bu siyasi darbeyi tüm boyutları ile kınıyoruz. Esenyurt’ta tüm adayların aldığı oyların toplamından daha fazla oy alarak seçilen Sayın Ahmet ÖZER hakkındaki iddialar, iktidarın yargı eliyle yaptığı bir kumpasa işaret etmektedir. Kamuoyuna yansıyan iddiaların hukukla, adaletle, demokratik halk iradesine saygı ile ilgisi yoktur. Profesör Dr. Ahmet ÖZER’in bugüne kadar yürüttüğü kamu görevleri ve akademisyenliği sırasında hakkında herhangi bir iddia ve soruşturma dahi olmamıştır. Sayın ÖZER, 31 Mart Seçimlerinden önce YSK’nin denetimiyle aday olmuş ve iddia edilen herhangi bir suç isnadı kamuoyuna sunulmamıştır.

‘Yargılama süresi beklenilirse bir dönem biter’

Türkiye de bilindiği üzere kayyuma gerekçe yapılan suçlamalarda en iyi ihtimalle yargılamalar 5 yıllık bir süreyi almaktadır. Başka bir anlatımla kayyum uygulanmasının devamının değerlendirilmesi için yargılama sonucu beklenilmesi halinde bir seçim döneminin geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle her ne kadar kayyum uygulaması geçici bir tedbir olarak nitelendirilirse de; aslında seçme ve seçilme hakkını tamamen ortadan kaldıran ve geçici tedbir mahiyetinde olmayan bir uygulamadır.

‘soyut iddialarla düğmeye basıldı’

Yolsuzluk ve diğer ahlaki boyutlarla istifa ettirilen önceki dönem belediye başkanının ve yandaş basının haftalardır sayın Ahmet Özer’i hedef gösterdiği bilinmektedir. Dün sayın ÖZER e karşı yöneltilen ve suçlamaya konu edilen soyut iddiaların tamamı 31 Mart seçimlerinden önce ki süreçlere ait olmasına karşın, 31 Mart seçimlerinde sayın ÖZER aday olup seçimi kazandığında bu suçlamalar yöneltilmemişken neden ve niye şimdi geçmiş soyut iddialar ile düğmeye basıldı.

‘Kayyım varsa hukuk ve demokrasi yoktur’

Buradan bir kere daha duyuruyoruz. Kayyum varsa hukuk, demokrasi, şeffaflık ve halk iradesi yoktur. Kayyum varsa normalleşme ve hukuka dönüşte gecikme vardır. Söz konusu karar halk iradesine açık saldırı olup toplumsal infial yaratacak niteliktedir. Bu karar bir provokasyon niteliğinde olup ülkede son günlerde tartışılan toplumsal barış imkanlarını da kısıtlamaktadır. Bizler Van’dan emek ve demokrasi bileşenleri olarak bu kayyum gaspına son verilmesini, evrensel hukukun ve halk iradesinin esas alınmasını talep ediyoruz.

Tüm emek ve demokrasi güçlerini, demokratik kitle örgütlerini, baro, sendika ve dernekleri, sivil toplum kuruluşlarını, emek ve meslek örgütlerini kayyum gaspına karşı ses yükseltmeye ve hukuk dışı uygulamaların son bulması amacıyla demokratik mücadeleye davet ediyoruz.

Kayyum gasptır, talandır, halk iradesini yok sayan anti-demokratik bir uygulamadır. Bu nedenle kayyum uygulamalarına derhal son verilmelidir.”

VAN EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU

İMZACI KURUMLAR VE SİYASİ PARTİLER

1-KESK VAN ŞUBELER PLATFORMU

2-EĞİTİM SEN VAN ŞUBESİ

3-SES VAN ŞUBESİ

4-TÜM BEL SEN VAN ŞUBESİ

5-TARIM ORKAM SEN VAN ŞUBESİ

6-BES VAN ŞUBESİ

7-YAPI YOL SEN VAN ŞUBESİ

8-HABER SEN VAN ŞUBESİ

9-BTS VAN İL TEMSİLCİLİĞİ