Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasıyla işten çıkarılan 306 işçinin hak mücadelesi 5’nci yılında devam ediyor. İşçiler dün yapılan açıklamanın ardından Serhat News’e konuşarak, “Bolu ve İstanbul belediyesi işçileri için işleyen süreç ve adalet neden bizler için işletilmemektedir?” diye sordu.
Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından işten çıkartılıp geri alınmayan işçilerin hak arayışı sürüyor. 5’nci yılına giren fakat her defasında mülakata alınan işçilerden hiçbiri işine geri dönemedi. Bu süre zarfında işçilere verilen sözler de tutulmadı. 306 taşeron işçisi dün Van Adalet Sarayı önünde baro Başkanı Sinan Özaras ve avukatların da katılımıyla hak ihlalleri ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi. Van taşeron emek ve özgürlük mücadelesi önlüklerinin giyildiği açıklamada ‘kayyumlar gidecek biz kalacağız, 306 Van taşeron adalet hak hukuk peşinde kazanacağız’ yazılı pankartlar ve bu süreçte yaşamını yitiren işçilerin görselleri taşındı.
‘Hukuk üstünlüğünün uygulanmasını istiyoruz!’
Burada ilk olarak kısa bir konuşma yapan Van Barosu Başkanı Avukat Sinan Özaras, Van’da ve Türkiye’de birçok belediyeye kayyım atamalarının olduğunu hatırlattı. Özaras, “Kayyım atamaları hukuka aykırı olduğu kadar aynı zamanda kayyımlar yönetimi gerçekleştirirken de hukuka aykırı davrandı. Mahkeme kararlarına rağmen hukuksuzluğun kaldırılması gerektiği yönünde kararlar verilmiş ise de mülakatlar usulsüzce gerçekleştirilerek bu arkadaşlarımız mülakatlarda elenmiştir. Mahkemeler bu uygulamanın hukuksuz olduğunu belirtmiş olsa da bu kararlar kayyımlar yönetimi tarafından yerine getirilmemiş ve işçi arkadaşlarımız mağdur edilmiştir. Yöneticilere üstünlerin hukukunun değil hukukun üstünlüğünün uygulanmasını istiyoruz!” çağrısında bulundu.
‘Mülakatlarda başarısız ilan edildik’
Burada Serhat News’e konuşan taşeron işçilerinden Servet Aslan, “Bizler 306 Van taşeron işçisi olarak 2018 de çıkarılan 696 sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçiş hakkı kazandık. Türkiye’de tabii bu hukuk durumunda olan bir tek işçiler ve belediye biz olduk. 440 işçi elendi daha sonrasında itirazlar yapıldı. Mahkemelere başvurular yapıldı. Yalnız mahkemeler başlamadan 132 kişi tekrar işe alındı. Mülakat sonucunda başarısızken başarılı çevrildi. 306 işçi olarak kaldık itirazlarımızı yaptık. 2 mülakata girdik ve tekrar itiraz her mülakat sonrası 4 mülakat geçirdik. 306 işçi tümden başarısız ilan edildi” dedi.
Mülakatlarda ilginç ve komik sorular!
Mahkeme sürecini anlatan Aslan, “Her mülakat sonrası daha toplamda dördü yerel, dördü de istinaf mahkemesi olmak üzere 8 defa ayrı ayrı mahkeme kararı aldık. Mülakatların iptali yürütme durdurma kararı çıkarıldı. Umut vericiydi ama tabii ki karşımızdaki muhatap Van Büyükşehir Belediyesi kayyım yönetimi mahkeme kararlarını açıkçası takmadı. Sadece kendi yapacağı şekilde kendi kurduğu bir sistemle kat tekrarı yapmakla yetindi. 306 kişiden hiç kimse mülakatı geçmez mi? Mülakatları sınav olarak değerlendirmiyoruz mülakat tiyatrosu olarak nitelendiriyoruz. Çünkü mülakatlarda çıkmış olan sorularda daha önce de çok işlendi. Barbie bebeğin erkek arkadaşının isminden tutalım 40 haramilerin lideri kim olduğuna kadar çok değişik sorular soruldu. Halbuki olması gereken KHK maddesinde yer alan çalışan herkesin çalıştığı alana dair soruların sorulması gerekiyordu” diye belitti.
‘Kayyım kendi kişisel hırslarını ön planda tuttu’
İşten çıkartıldıklarında birçok sorunla karşılaştıklarını dile getiren Aslan, 2 veya 3 mülakatlarda kendi alanlarına dair sorular sorulduğunu ancak sonucun değişmediğini ifade etti. Bu süre zarfında yaşamını yitiren arkadaşlarının da olduğunu kaydeden Aslan, “Özellikle bir arkadaşımızın ölümü gerçekten çok trajikti. Evine giden icra memurlarının önünde arkadaşımız dayanamayarak kalp krizi geçirerek vefat etti. Yaşamamızın içine kadar, ailemizin içine kadar günlük aldığımız nefesin içerisine kadar işleyen bir durum oldu. Van büyükşehir belediyesi yönetimi şimdiye kadar var olan tüm yönetimler hukuku tanımadı. Kendi hukukunu, bireysel hırslarını, kişisel görüş ve düşüncelerini hukuk üzerinde tuttu. Bizim de en son yaptığımız çalışmalarda da artık sonuç alamayınca arkadaşlarla beraber bir etkinliğin olması ihtiyacını duyduk. Bizler gerçekten bu kentin insanlarıyız” diye konuştu.
‘Terörist değiliz’
Aslan son olarak Büyük Birlik Partisi’nin Genel Başkanı Mustafa Destici’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun Van mitingine atıfta bulunarak ‘teröristlerin işe alacağını beyan etmiş’ sözlerine tepki gösterdi. Aslan, “Bizler terörist değiliz. Biz bu yuvanın has çocuklarıyız. Van’ın sahipleriyiz ve herkesin düşüncesi kendisine aittir. Bu tarz algı operasyonları ve bakış açısı bizlere nasıl bir yaklaşımın olduğunu açığa çıkarıyor. Buna müsaade etmeyeceğiz. Hakkımızda söylenen lafları kendilerine geri iade ediyoruz” dedi.
‘Çok kötü durumdayız’
Van Büyükşehir Belediyesi’nde Makine İkmal bölümünde kaporta ustası olarak çalışan ancak işine son verilenlerden Seyithan Dinçer de, “İşten çıkartılmamız bir ötekileştirmedir başka da bir sebebi yok. Herhangi bir suçum, bir cezam yok. Hayatım boyunca sadece bir kere bir trafiği cezası yedim. Bu süreçte ailevi olarak çok sorunlar yaşadım maddi manevi çok sorun yaşadım. Yurt dışına gitmeyi düşündüm ancak ailem izin vermedi. Memlekete bakıyoruz herkes aç durumda. Kimisinin cebinde belki bir lira para da yoktur çok kötü durumdayız. Bu hukuksuzluğun bir an önce giderilmesini ve bir an önce işimize dönmek istiyoruz. Artık bu zorluğu yaşamak istemiyoruz. Biz de insanca yaşamak istiyoruz!” talebinde bulundu.
‘İşlerimize geri iade edilmek istiyoruz’
4 mülakat geçirdiklerini ve her defasında mahkemenin kendilerine mülakatın yenilenmesi gerektiğini söyleyen taşeron işçilerinden Elif Çalışkan ise şunları dile getirdi: “Mülakatlarımız hiçbir şekilde kabul edilmiyor. Bu da tamamen iktidarla ilgili bir sorun bu yüzden hakkımız olan bir şeyi istiyoruz. Bu sefer iktidar değişirse seçilecek olan cumhurbaşkanından işlerimize geri iade etmelerini talep ediyoruz” dedi.
Çalışkan ayrıca Bolu ve İstanbul Belediyesi işçileri için işleyen süreç ve adaletin neden kendileri için işletilmediğini de sordu.
Serhat News