Türk-İş’in şubat ayı verilerine göre açlık sınırı 16 bin 257 TL olurken yoksulluk sınırı 53 bin TL olarak açıklandı. Ekonomik krizin geldiği nokta var olan çocuk işçiliği sayısını katlamaya alan açıyor.
Enflasyon ile birlikte artan kiralar, KDV oranları, eğitimin niteliksiz ve paralı halde sürmesi gibi nedenler ile çocuklar çalışarak giderlerini karşılamayı veya eğitimden uzaklaşarak bir meslek peşinde koşmayı umut ediyor. Van’da yaşayan S.A., lisede okumaya başladıktan sonra artan okul giderlerinde ailesine yük olmamak amacıyla okuldan artan zamanlarında kahvehanede çalışıyor. Van’ın sert soğuğunun yanı sıra soğuk suyla bulaşıkları yarım saatte bir yıkayan A., devletin eğitime daha çok destek olmasını istiyor.
‘Parasızlık çekiyorum’
Henüz 16 yaşında olan A., okuldan arda kalan zamanlarda kahvehanede çalıştığını söyleyerek, “Geçimimi sağlamak için çalışıyorum. Parasızlık çekiyorum. Test kitaplarını almam lazım. Normalde hafta sonları çalışıyorum kahvede. Bazen de okul sonrası yemek yedikten sonra işe geliyorum. 11-12 gibi evime dönüyorum. Sabah ilk işim temizliği yapıyorum. Çay demliyorum, bulaşıklarımı yıkıyorum. Günüm çay getir götür ile geçiyor. Çoğu zaman küllükleri boşaltınca ya da boş bardakları alınca sigara kokusuna maruz kalıyorum bu durum beni çok rahatsız ediyor. Soğuk suyla bardakları yıkamakta çok zor. Paramın çoğunu okul ihtiyaçlarım için harcıyorum ama bazen artıyor onunla da evin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz,” diyor.
‘Niye mi çalışmak zorundayız?’
Niye bir çocuk çalışmak zorunda kalır sorusunu kendine sorarak cevaplayan A., “Çünkü saat 08.00’da okula gidiyoruz. Kahvaltı yapıyoruz tabi ama bu birkaç saat götürüyor. Aç karın ile dersi dinleyemediğim için mecburen bir şeyler yemem gerekiyor. Bazen kalem olsun, defter olsun ihtiyaçlarını gidermen gerekiyor. Çalışma nedenim bu oluyor. Tabi özel okul ayrı. Kendi ücretini ödediğin için her şey biraz daha rahat ama devlet okulu öyle değil kendi ihtiyaçlarını kendin gideriyorsun. Kendi gelirine göre davranmak zorunda kalıyorsun. Evin maliyetine göre, test olsun kalem olsun alabiliyorsun. Bazen okulda denemeler oluyor, okul karşılayamıyor bizden istiyorlar,” cevabını veriyor.
‘Desteklenmeyen eğitimden dolayı çalışmak zorunda kalıyoruz’
A., konuşmasının devamında taleplerini şu şekilde sıralıyor: “Devletin okul sıkıntılarımızdan doğan maliyetlerde bize yardımcı olması gerekiyor. Yardımcı olmadıkları için biz kendi ihtiyaçlarımızı gidermemiz gerekiyor. Biz evde 6 kişiyiz. Benden bir küçüğü var o da MESEM öğrencisi benim gibi çalışıyor. Babam serbest meslek sahibi. Kardeşim ve ben okul ihtiyaçları dışında eve destek oluyoruz. Devletin eğitimde öğrencilere biraz ayrıcalık yapması gerekir. Düşük bütçeli ailelere yardımcı olmasını isterim.”
‘Okumak istiyorum’
A., son olarak şu sözleri söylüyor: “Yazın okula yürüyerek gitmeyi severim. Kışın servis zorunlu oluyor. Önceliğim sınava girip iyi bir not almak. Sınav sonucuna göre de iyi bir üniversiteye gitmek istiyorum. Tabi o zamanda başka bir şehre gitsem maddi yönden sıkıntılar yaşarım. O nedenle Van’da okuyabilirim üniversiteyi. Bölümümden dolayı kimya biraz ilgi alanım ya da yakın bölümler okumak isterim. Şartlar el verirse okumak hayalim ancak şartlar oluşmazsa çalışmaya devam edeceğim.”
Serhat News