Türkiye’de son yıllarda büyük facialarla ormanlık alanlar yok olurken, bir taraftan da kampanyalar ve seferberlikler ile ormanlık alanların sayısı artırılmaya çalışıyor. Son iki yıldır ağaçlandırma seferberlikleri ile orman sayısı artarken Van’da yıllardır eksik olan yeşil oranı ise bir türlü artmıyor. Son dönemlerde yapılan yeşil alan artırma çabalarına rağmen ormanlaşma oranı hala yüzde 2 olan Van’da betonlaşma daha büyük bir hızla ilerliyor. Betonlaşma ile kent nefessiz kalmaya devam ederken kentin ormanlık alanları ise tabeladan ibaret kalmaya devam ediyor.
Şehrivan Gazetesinin haberine göre, Türkiye’nin orman fakiri illerinden biri olan Van’da yıllardır kronik hale gelen orman ve yeşil alan sorunu devam ediyor. Her yılın belli dönemlerinde gündeme gelen yeşillik sorunu gün geçtikçe daha büyük bir sorun olurken, kent ormanlaşmadan daha hızlı bir şekilde betonlaşıyor. 1 milyon 898 bin 97 hektarlık bir alanın sadece 45 bin 141 hektarı yeşil alan olan kentte ormanlaşma oranı yüzde 2 oranının üstüne bir türlü çıkmıyor. Ülkenin orman zengini illeriyle kıyaslandığında Van’ın bu noktadaki kötü sıralaması ciddi manada dikkat çekiyor. Kentte son 20 yılda yapılan ormanlaşma girişimlerinin birçoğu sadece isimden ibaret kalırken, son birkaç yılda yapılan yeşil hamleleri ise kent adına yetersiz kalıyor. Kentin yeşil ve orman ile imtihanı sürerken konuyu en çok dile getiren isimlerden birisi olan Van Çevre Derneği (ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık, konuyu bir kez daha Şehrivan aracılığı ile dile getirdi. Kalçık, kentte kişi başına düşen yeşil alanların çok az olduğunu belirterek, yeşil şehirden beton şehre dönüştüklerinin altını çizdi.
Van’da ormanlar korunmuyor yok ediliyor!
Kentteki orman varlığıyla ilgili konuşan Van Çevre Derneği (ÇEVDER) Başkanı Ali Kalçık, “Canların yaşayabilmesi ve insanların sağlıklı nefes alabilmeleri için ormanların önemi çok büyüktür. Bu anlamda Van’ın yüzdelik bakımında çok gerilerde olması ve bir türlü bu oranı düzeltmemesi ciddi bir eksikliktir. Peki, kentte neden orman yok? Orman İşletme Müdürlüğü’nün Elazığ iline bağlı olması bu sorunun cevabını barındırıyor. Özellikle Van’da insanların ormana olan duyarsızlığını da anlamış değilim. Çok geniş bir coğrafyaya sahip olmamıza rağmen çöl ve betondan başka bir şeyimiz yok. Belediyeler bu konularda çok önemli bir rol oynamalıdır.” dedi.
“Van’da fidanlar toprakla buluşturup arkamızı dönüyoruz!”
Van’da 2011-12 yılları arasında 15 bin fidanın katledildiğini söyleyen Kalçık, şunları anlattı: “Fidan toprakla buluştuğu gün bir candır. Buna bağlı olarak da kentte ormanların korunmadığının en büyük göstergesidir. Her sene milyonlarca ağaç dikiliyor ama bakım olmadığından dolayı hepsi de belli bir süre sonra kuruyup gidiyor. Öte yandan Van’da kent ormanı var ve devasa da bir tabelası var. Ancak içesinde orman yok. Tabi kentin coğrafi hava koşullarından dolayı ağaçlar da çok emek istiyor. Ağaç kültürümüz olmadığından dolayı da çok bir önem vermiyoruz. Toprakla buluşturup arkamızı dönüyoruz. Bunlarla da kalmayıp mevcut ağaçları da yok ediyoruz.”
“Yeşil şehirden beton şehre dönüştük”
Ormanların olmamasının hayati bir sorun olarak değerlendiren Kalçık, bu sorunların önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. Kalçık, “Yaz aylarında çarşının dört bir yanına hatta ilçelerinin de fidan dikimleri yapılır. Ancak ne hikmetse o ağaçlar bir türlü yeşermez. Siz diktiği ağacı denetlemezseniz, sulamazsanız ve insanlara bunu aşılayamazsanız her sene sil baştan tekrar yapmak zorunda kalırsınız. Artık nefes alamaz hale geldik. Bütün yetkililerin bu duruma artık bir el atması lazım. İskele Caddesi bir zamanlar yem yeşildi ama polenlerin hapşırmaya neden olduğunu gösterilerek bütün kavak ağaçlarını kestiler. Yeşil alanların hepsinde polenler oluşur. Bundan dolayı da Van’da çatıdan ve betondan başka bir şey gözükmüyor. Oksijensiz kaldık ve yaşanılacak bir şehir statüsünden çıktık. Kişi başına düşen yeşil alan çok az. Yeşil şehirden beton şehre dönüştük.”
Sadece tabela var, kendisi yok!
Bölge ve ildeki orman azlığından söz eden Kalçık, “Ormanlar, iklimi düzenleme, su temini, sel ve taşkınları önleme, kuraklık etkilerini azaltma işlevleri ve sahip olduğu biyolojik çeşitlilik nedeniyle, iklim kriziyle mücadele ve biyolojik çeşitliliğin korunması konularında çok önemlidir. Bu durumun sadece insan için değil, doğadaki tüm canlıların hakkının korunması için ormanların korunması ve korunan orman alanlarının artırılması gereklidir. Ormanların önemi anlatmakla bitmezken bölgenin ve ilimizin orman yetersizliği, bölgedeki mevcut ormanların yakılması ve birçoğunun söndürülmesine müsaade edilmemesi ve her yıl popülist söylem ve uygulamalarla maalesef orman yerine yalnızca tabelası kalıyor.” şeklinde konuştu.
Ormanlarla birlikte sazlıklar da yok ediliyor
Orman alanların korunmadığına dikkat çeken Kalçık, “Ağaç ölümüne terk edildiği, kent ormanı ve benzerlerin yok olduğu bir dönemden geçiyoruz. Zaten yok denecek derecede olan orman alanların korunmadığı ve geliştirilmediği, orman yerine geçecek sazlıkların korunamadığı sazlık alanlarla ilgili yanlış algılar yaratılarak (bataklık) kurutulmalı gibi söylemlerle sazlıkların imara açılması ya da tarım alanı olarak değiştirilmesi, yol yapılması, dolgu yapılması vb. uygulamalardan dolayı sazlıklarda bitme noktasına getirilmiştir. Sazlıkların, biyolojik arıtma işlevini görmesi binlerce canlıların üreme alanları olması ve en önemlisi ormandan daha fazla oksijen sağlandığı halde korunmaması ve orman alanlarının geliştirilememesi ormana ve sazlıklara verilen önemin ölçüsüdür.” diye ekledi.