Ramazan Ayı öncesi Serhat News olarak Van Sokaklarında halkın nabzını tuttuk: “Yemeden içmeden oruç tutacağım” diyor Rıdvan Filiz, mikron uzatıp Ramazan ayı alışverişini yapıp yapmadığını sorduğumuzda. Van’ın ekonomik krizle beraber Ramazan’ı karşıladığı şu günlerde mikrofon uzattığımız her yurttaşın ortak sözü de aynı; boş poşetler ve kriz, kriz, kriz…
Van’ın en işlek caddelerinde, Ramazan ayına günler kala, yurttaşların alışveriş maratonu başladı. Bir marketten diğerine fiyat kıyaslayanların poşetleri ise genellikle boş. Cumhuriyet Caddesi güneşin kendisini gösterdiği an dolup taşıyor. Kalabalığın içinden geçerken, kulağa takılanlar ise genelde ekonomik kriz. Normal olmayan zamanlardan geçiyor Türkiye. Geçen yıla oranla temel gıda ürünlerine yüzde 51 ile yüzde 166 zam gelmesi yurttaşların belini büktü.
Hal böyle olunca biz de kulağımıza takılan ekonomik krizi ve Ramazan alışverişini, yani yapılamayan alışverişi sorduk. Hem esnafına hem de alıcısına… Görüntülü haberimizden kısa kısa notlar şunlar:
‘Yemeden içmeden oruç tutacağım’
Rıdvan Filiz, “Hayat çok pahalı. Bu Ramazan ayında hiçbir şey yemeden oruç tutacağım. İnsanların alım gücü çok düşük. Yüzde 70 oranında düştü. Böyle giderse bu zorluklar yıllarca sürecek.”
Mehmet Ayık: “Eski Ramazanlara oranla bu yıl işimiz çok düştü. Siftah yapmadığımız günler oluyor ve Ramazan’a sayılı günler kala iş yok. Kiramızı ödeyemiyoruz, dükkân sahibi kirayı ödeyemediğimiz taktirde dükkanı boşaltmamızı söylüyor. Bir diğer konu da peynirin olmaması. Kuraklığın yaşandığı dönem peynirin üretimi çok az ve gelen peynirlerin alış fiyatı 90 lira biz ne kadara satacağız?”
Bahattin: “Şu an bir alışveriş yapmadım. Evliyim, benim 7 tane çocuğum var. Çocuklarımın 4’ünü okutuyorum. Yani ekonomik sıkıntılardan dolayı hiçbir şey yapamıyoruz. Her zaman baştakiler tok bizler hepsi açız. 10 nüfuslu bir ailenin hiçbir şekilde geçinmesi imkânsız. Ondan ziyade ülkenin hali çok berbat, düzeleceğini de tahmin etmiyorum.”
‘Bunlar iyi günlerimiz’
Selçuk: “Allah insanların yardımcısı olsun. Durum çok kötü hatta bunlar iyi günlerimiz. Daha önce ben 150 liraya gidip bütün mutfak alışverişimi yapıyordum şimdi gidip 3 parça alıp çıkıyorum. Arabam var, arabayı çalıştırmaya korkuyorum. Buradan Üniversite Hastanesi’ne gidip gelmek 50 lira. Artık arabayı bırakmışız minibüsle geziyoruz. Ben yüzde 80 fakirleştim. Ekonomi çok kötü. Hükümet değişir bir güven ortamı oluşur, ekonomik düzelebilir.”
‘Gidip bir kahvede çay bile içemiyoruz’
Mehmet: “Millet perişandır, millet açlıktan ölüyor, ekmek bulamıyor. Bir teneke yağ 800 TL olmuş. Perişandır ekonomi, devlet, millet diye bir şey kalmamış zaten hepsi bir çetenin altında kalmış. Hiçbir şey yapamıyoruz, gidip bir kahvede çay içemiyoruz. Daha Ramazan için alışveriş yapacağız. Yetkililer daha iyi biliyor buradan sesleniyorum, milletin haline bir çare bulsunlar.”
Ahmet Doğan: “4 bin 250 TL’yi ben neye vereceğim. Yağ 700 TL. Bu para kime yeter.”