Yeşil Sol Parti’nin Van 3’üncü sıra milletvekili adayı Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, değişimin öznesinin kadınlar olacağını vurgulayarak, tüm insanlığın eşit, özgür ve insanca yaşaması için Yeşil Sol Parti’den aday olduğunu belirtiyor.
Seçimlere sayılı günler kala siyasi partiler çalışmalarını daha da hızlandırdı. Seçim çalışmalarını hızlandıran partilerden biri olan Yeşil Sol Parti’nin milletvekili adayları her gün köy köy, mahalle mahalle gezerek katıldıkları tüm toplantılarda ülkede köklü bir değişimden yana olduklarını ifade ediyorlar. Aynı zamanda kadın adaylar sık sık kadının aile içinde sıkıştırılan kimliğine değinerek, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi için mücadele edeceklerini ifade ediyorlar.
Yeşil Sol Parti Van Milletvekili Adayı Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, bugünün dünyasında, toplumların ırkçı, milliyetçi, cinsiyetçi, muhafazakâr ve piyasacı güçlere teslim olmasına karşı durmak için geniş bir toplumsal desteğe dayanarak mücadele etmenin büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Kadınlar için her alanda mücadele edilecek
Kadın çalışmaları noktasında Yeşil Sol Parti’nin kadın beyannamesinde öne çıkan başlıklar olduğunu belirten Kaçmaz, bu başlıklar kapsamında üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini belirtiyor ve bu başlıkları şu şekilde sıralıyor:
“*Nefret cinayetleri ile şiddeti teşvik eden ve cezasızlığı doğuran yasaları değiştirecek, şiddet gören kadınların korunması için gerekli yasal önlemleri alacağız
* Bizleri evlilik, giyim, yaş, inanç, din, milliyet ve savaş siyaseti üzerinden bölmelerine, makbul/makbul olmayan kadın diye ayırmalarına izin vermeyeceğiz.
*Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz, giyimimiz üzerinde hiçbir ‘reisin’, hiçbir iktidarın, hiçbir tarikat ve cemaatin tahakkümüne boyun eğmeyeceğiz.
*Nasıl yaşayacağımıza, nereye ve kaç kilometre gideceğimize, ne giyeceğimize, başörtümüze de etek boyumuza da kendimiz karar vereceğiz.
*Üç çocuk, beş çocuk doğurma baskısına karşı koyacağız, istediğimiz kadar çocuk dünyaya getireceğiz. Doğurmak istemiyorsak da doğurmayacağız.
* İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğiz ve 6284 sayılı yasa ile birlikte etkin bir şekilde uygulanmasını kadın örgütleriyle birlikte denetleyeceğiz.
* Kadınların bakım yükünden kurtulması için yaşlı ve engelli bakım evleri açarak ücretsiz hizmet verilmesinin koşullarını oluşturacağız.
*Afet dolayısıyla evsiz, işsiz ve güvencesiz kalan milyonlarca kadının barınma ve sağlık gibi temel ihtiyaçları ile istihdamını kamu bütçesinden sağlayacağız.
*Eğitim sistemini özgürlükçü laiklik anlayışa göre yeniden düzenleyeceğiz; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği dersini zorunlu ders olarak müfredata ekleyeceğiz.”
Artan şiddetin nedenleri
Son süreçte artan kadın cinayetlerine ilişkin ise Kaçmaz, şunları kaydediyor: “Kadına yönelik şiddetin nedenleri arasında politik nedenler, cinsiyetçi toplumsal normlar, eşitliğe dayalı olmayan aile yapısı ve sosyo-ekonomik faktörler sayılabilir. Bu tür şiddet, kadınların hayatını tehdit eden bir gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır. AKP iktidarı kadınları aile kurumu içine sıkıştırmakta, kadınların ne giyeceğine, nasıl yaşayacağına dair sürekli dayatmalarda bulunarak toplumun bir kesimine şirin gözükme pahasına kadınların üzerindeki erkek egemenliğini ve ayrımcılığı körüklemektedir. Kadına yönelik şiddetin toplumda yarattığı etkiler ise oldukça ciddidir.”
‘Cezasızlık politikaları ortadan kaldırılmalıdır’
Kadına yönelik şiddet konusunda ciddi önlemlerin alınması gerektiğini ve bu önlemlerin apaçık ortada olduğunu vurgulayan Kaçmaz, öncelikle İktidarın ırkçı, cinsiyetçi ve ayrımcı politikalardan vazgeçmesi gerektiğini söylüyor. Bu sayede, kadınların erkeklerden daha aşağı bir değere sahip olduğu düşüncesinin ortadan kalkacağını ve bu şiddetin önüne bu şekilde geçilebileceğini ifade ediyor. Kaçmaz, “Cezasızlık politikasının ortadan kaldırılması gerekiyor. Ayrıca, aile yapısının eşitliğe dayalı bir yapıya dönüştürülmesi de önemlidir” diyor.
Genç kadınlara mücadele çağrısında bulunan Kaçmaz, ellerindeki kazanımların korunmasını ve geriletilmesini engellemek için bulundukları yerlerde bir bütün olarak mücadele etmeleri gerektiğini belirtiyor. Çalıştıkları iş yerlerinden, yaşadıkları mahallelere, okudukları üniversitelerden, yaşamlarının tüm alanlarına kadar örgütlülüğü sağlamaları gerektiğini vurguluyor.
Serhat News
