Seçimler öncesi Van’daki son durumu Yazı İşleri Müdürümüz Zelal Sahidenur Sarı Evrensel gazetesine yazdı. “Kürtler de hem nefes alacak bir ara hem de tüm hakları için yeni bir muhatap arıyor” diyen Sarı’ın gözünde Van seçimi…
14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere günler kala serhat bölgesinin en büyük kenti olan Van’daki tabloyu köylerden, mahallelerden, dost meclislerinden ve mitinglerden okumaya çalışıyoruz. Bu okuma ise bizi gerilere doğru götürüyor.
Fakat kentin hafızasında geriye gitmeden önce Van da dahil olmak üzere Kürt kentlerinde yüksek oy alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepkilerin artması ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir alternatif haline gelmesinin nedenlerini naçizane aktarmaya çalışacağım.
Van’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan daha önce yaptığı mitinglerde de olduğu gibi yaklaşık 7 yıldır tutuklu olan Belediye Eş Başkanı Bekir Kaya’yı kente su getirmemekle suçluyor. Bu suçlamanın temelinde aslında ne bir su sorunu yatıyor ne de başka teknik bir mesele. Van’ın büyük bir çoğunluğunun oyunu almış Kaya, tutuklu ve tüm bu ithamlara cevap verecek durumda değil.
Kaya, kent hafızası ve Kürt seçmenler açısından önemli bir yere sahip. O günden bugüne ise kentte iktidar olan Halkların Demokratik Partisinin (HDP) yüksek oylarla kazandığı hiçbir belediyede hiçbir belediye başkanına hizmet etme müsaadesi verilmiyor ve yerine kayyum atanıyor. Kayyum, Kürt kentlerinde oldukça yakıcı bir mesele çünkü halk kendi seçtiği muhataplarına ulaşamıyor ve ulaşacak bir muhatap bulamıyor.
Bu kayyım politikaları ise kentlerin birçok anlamda gerilemesine neden oluyor ve en başta da Kürt seçmenler arasında seçimlere karşı bir güvensizlik oluşturuyor. Kılıçdaroğlu’nun bir alternatif haline gelmesinin bir ayağını ise kayyum politikalarına karşı duruşu belirliyor. Kürtler üzerinde uygulanan yıkıcı politikalar ise kayyumlarla başlamıyor ve bununla da sona erecek gibi durmuyor. Öyle ki herkesin Türkiye’nin en önemli seçimlerinden birine hazırlandığı günlerde Kürt kentlerinde büyük bir operasyon yapılarak avukatı, sanatçısı, siyasetçisi, gazetecisi derken çok sayıda insan gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor.
Türkiye’de Kürtlere uygulanan yakıcı ve yıkıcı politikalara ekonomik kriz de eklenince bu süreç Kürtler açısından daha da tıkanmış bir hale dönüşüyor. Böylelikle Kürtler de hem nefes alacak bir ara hem de tüm hakları için yeni bir muhatap arıyor ve en önemlisi de evine ekmek götürmek istiyor.
Demirtaş’ın, Kürt seçmeni üzerinde etkisi
“Kürtler evine ekmek götürmek için mi Kılıçdaroğlu’na oy verecek?” derseniz tam olarak öyledir diyemem ama elbette bu da kaygılardan biri. Selahattin Demirtaş’ın, bu süreçte Kılıçdaroğlu’na destek vermesi, son bir haftada da olsa HDP’nin açıktan Kılıçdaroğlu’na destek vermesi Kürtlerin oy vermesinde su götürmez bir gerçek.
Son bir hafta içerisinde hem Erdoğan’ın hem de Kılıçdaroğlu’nun Van’da yaptığı mitingler oldukça kalabalıktı. Fakat en son 2002 yılında Van’da milletvekili çıkaran CHP’ye büyük bir ilgi vardı. HDP seçmeni, destek çağrısını almış cebine koymuş ve miting alanına akın etmişti. Erdoğan’ın mitinginin aksine kalabalığın coşkusu “CHP, yeniden Van’da milletvekili çıkarabilir mi?” sorusunu akıllara getirdi. CHP’de Van’dan vekil çıkarmayı önemsiyor olsa gerek çünkü belediye başkanları çalıştayı başta olmak üzere Van’da çok sayıda önemli çalışma yapıldı.
Bu süreçte yapılan ittifaklar da oldukça önemliydi. Özellikle Van’da Millet İttifakının tek aday göstermesi CHP’nin aday çıkarabileceği ihtimalini de güçlendirdi. Çünkü özellikle Bahçesaray, Erciş ve Gevaş ilçelerinde bulunan çok sayıda AKP seçmeni DEVA ve Gelecek Partisine kaymış durumda. Bu durum yani ittifakın ortak aday göstermesi Van’da ocak ayından beri beklediğimiz bir durumdu ve nitekim de oldu.
Van’da aday listeleri belirlenmeden önce hepimizin birçok tahmini vardı. Fakat listelerin netleşmesi birçok tartışmayı da beraberinde getirdi.
Çelik’e alternatif Kayatürk
AKP Van’da tercihini; Burhan Kayatürk, Kayhan Türkmenoğlu, Abdulahat Arvas, Azad Kartal, Selma Biçek, Muhammed Çalağan, Ömer Faruk Karakurt ve Muhammed Affan Orhan’dan yana kullandı.
Başından beri Van adaylığı için konuşulan isim Eski Bakan Hüseyin Çelik’ti. Fakat Çelik, tüm girişimlere rağmen ikna edilemedi. Çelik’in, teklifleri reddetmesi ise Eski Milletvekili Burhan Kayatürk’ün ilk sıraya yerleşmesine neden oldu. Van AKP İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu ise aday olmak için başkanlıktan istifa etti. Kentte çok da hatırı sayılır bir yere sahip olmayan Türkmenoğlu’nun kendi partilileriyle arasındaki sorunları tüm Van halkı hatırlar. AKP’nin üçüncü sırasındaki isim ise mevcut Milletvekili Abdulahat Arvas oldu. Arvas’a, bu dönemde de yer verilmesinin en büyük nedeni ise büyük ve muhafazakarlar tarafından hatırı sayılan bir aileden olmasıydı. Üçüncü isimden sonraki adayları açıklamayacağım. Çünkü Van halkı gibi bende AKP’nin Van’da o kadar şanslı olduğunu düşünmüyorum.
Buldan’ın adaylığı ve etkileri
HDP ise Van’da tercihini; Pervin Buldan, Zülküf Uçar, Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Sinan Çiftyürek, Gülderen Varlı, Mahmut Dindar, Havin Kiye ve Taylan Ertaş’dan yana kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın adaylığı çok sayıda seçmen tarafından HDP’nin iki dönem kuralının kendileri tarafından ihlal edildiği olarak değerlendirildi.
Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, KHK’li bir eğitim emekçisi ve KHK’li olduğu için mazbatası teslim edilmeyen bir belediye başkanıydı. Bugün ise Van açısından garanti diyebileceğimiz bir sıradan milletvekili adayı. Kayyum politikalarının yanı sıra böyle yakıcı hak ihlalleri ile de karşılaştık Van’da. Bu yüzden Kaçmaz’ın adaylığı oldukça sembolik ve önemliydi.
Van listesinde öne çıkan ve halkın doğrudan sahiplendiği bir diğer isim ise Havin Kiye oldu. Kiye, okuduğu okul itibarıyla Kürtçe açısından Mecliste önemli bir temsiliyet. Fakat bulunduğu sıra bu seçimde HDP’nin iddiasına göre mümkün olsa da kentin diğer dengeleri açısından pek seçilebileceği bir sıra olarak görülmüyor. Daha önce Kürtçe ile ilgili önemli çalışmalar yapan Zana Farqini’nin aday gösterilmemesi de seçmen tarafından büyük tepkilere neden olmuştu.
CHP’nin eline geçen önemli fırsat
Bu kez milletvekili çıkarmaya oldukça yakın olan CHP ise tercihini; Seracettin Bedirhanoğlu, Ercan Çiçek, Aziz Örek, Muhlis Orhan, Meral Ayhan, Nurten Taş, Süleyman Kuşman ve Mehmet Kaval’dan yana kullandı.
Seracettin Bedirhanoğlu, CHP’nin kentte güç kazandığı dönemde ilk başkanlığı yaptı. Aynı zamanda Muradiyeli ve Van’da tanınmış bir aileye mensup. Seçim sürecinde de işi oldukça zor çünkü Van’ın siyasi dengeleri tamamen iki parti üzerine kurulu ve ancak büyük bir değişim dalgası yeniden CHP’nin milletvekili çıkarmasını sağlayabilirdi. Nitekim öyle de oldu. Bu dalga Bedirhanoğlu’nu Meclise götürür mü bilemem ama bu fırsatın Van açısından bir daha CHP’nin eline geçmeyeceği de aşikar.
Peki Van’da bir milletvekili çıkarabileceğini düşündüğümüz CHP’nin listesinde başka hangi isimlere bakabiliriz? Bunlar kesinlikle Ercan Çiçek ve Muhlis Orhan. Ercan Çiçek, daha önce kaymakamlık ve vali yardımcılığı yapmış bir Ercişli. Dolayısıyla sahada yaptığı çalışmalar oldukça önemli. Öte yandan aynı listede bulunan Muhlis Orhan da Van’da hatırı sayılan ailelerden ve Bahçesaraylı. Orhan ailesinin yıllardan beridir AKP’ye verdiği destek Orhan’ın adaylığıyla birlikte tamamen kırılmasa da elbette güç kaybettirecektir.
Van’da olası senaryolar
Van’ın sokaklarında dolaşan seslere kulak verecek olursak:
– Bedirhanoğlu’nun adaylığı Van açısından önemli. Bedirhanoğlu’nun başkanlığı döneminde CHP’nin Van’da siyasi anlamda yeniden konumlanması bu adaylığın zeminini doğrudan hazırladı.
– AKP’nin, Van’da birinci sıradan bir bakan göstermesi hatta kulislerde Eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün isminin dolaşmasına karşın zayıf denilebilecek bir listeyle girmesi büyük basiretsizlikti.- HDP’nin aday adayları listesinde oldukça güçlü ve uzun yıllardır parti içerisinde emek vermiş isimler vardı. Bu seçilenlerin emek vermediği anlamına gelmiyor elbette. Ama ilçelere göre bir aday dağılımının yapılması elbette elini güçlendirecekti. Fakat HDP’nin seçmenine olan ‘Kimi aday gösterirsem göstereyim oy verirler’ güveni kritik bir seçimde işi çıkılmaz bir hale sürükleyebilir.
– HDP’nin yani dünden ve bugünden itibaren Yeşil Sol Parti diyebileceğimiz kentin iktidar partisinin bu isim değişikliği nedeniyle bir yanılgı yaratabileceği konusu gerçeklik olarak değerlendirilemez. Çünkü Kürtler iple pusula ölçerek kendi partisine oy vermiş bir seçmendir.
– Son olarak Van açısından milletvekili dağılımını değerlendirecek olursak iki senaryo üzerine konuşmak mümkün olabilir. Birincisi 6 HDP, 1 CHP, 1 AKP şeklindeyken, ikincisi 5 HDP, 2 AKP, 1 CHP şeklinde olabilir.
Serhat News