Bu yıl sonbahar ile birlikte yaşanan sel ve taşkınlarda ciddi düzeyde maddi hasar meydana geldi. Sel ve taşkınların vurduğu bölgelerde incelemelerde bulunan Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan, DSİ’ sorumluluklarının gereğini yerine getirmediğini söylerken, hükümete de seslenerek DSİ’nin sorumluluklarını Büyükşehir Belediyesine devretmelerini istedi. Van büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Daire Başkanı Mahmut Gedik ise geçen yıldan bu yana yaklaşık 60 sel ve taşkının meydana geldiğini, DSİ’ye yaptıkları çağrılara DSİ’den etkin bir geri dönüş olmadığını söyledi.
Küresel iklim değişikliği ile birlikte Van’da da iklim değişmeye başladı ve eskiye orana çok daha fazla yağış yağmaya, mevsim normlarının üzerindeki yağışlar ise sel ve su taşkınlarına yol açmakta, bu da beraberinde can ve mal kaybına yol açmaktadır. Van’da yaşanan su taşkınları ve sellerde hasar maddi kayıplar ile sınırlı kalırken, zamanında gerekli önlemlerin alınması durumunda maddi hasarın minimize edilip edilemeyeceği tartışmaları gündeme geldi. En son yağan yağışlarda yine sel ve su taşkınları meydana gelmiş, olay yerine yerel belediye ve Van Büyükşehir Belediyesi ekipleri anında intikal ettirilmiş, akabinde de Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan beraberindeki ekip ile birlikte olay yerine giderek incelemelerde bulundu.
Zeydan: DSİ sorumluluğunu yerine getirmiyor, yetkilerini Büyükşehir Belediyesine devredin
Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan ve beraberindeki heyet, sel felaketinden en fazla etkilenen Saray ilçesi Karahisar Mahallesi ile Başkale ilçesi Ömerdağı (Gûlik) Mahallesine geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Burada konuşan Eşbaşkan Abdullah Zeydan, DSİ ve hükümete çağrıda bulunarak, “Devlet Su İşleri sorumluluğunu yerine getirmiyor. Vatandaşlarımız büyük bir mağduriyet yaşıyor. Biz buradan hükümete bir çağrı yapıyoruz; Devlet su işlerinin yetkilerini Büyükşehir Belediyelerine devredin. Biz halkımızın bu mağduriyetlerini çok kısa sürede giderelim” dedi.
Başbakanlık Genelgesi ile sel ve su taşkınlarına dikkat çekilmiş, DSİ’ye önlem alınması talimatı verilmişti
2010 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Akarsu ve Dere Yataklarının Islahı” konulu başbakanlık genelgesi 20 Şubat 2010 tarihinde, 27499 sayısı ile Resmi Gazetede yayımlanarak kanunlaştı.
Başbakanlık genelgesinde “Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yağışların miktarında ve şiddetinde meydana gelen farklılıklar ile ülkemizde son yıllarda sıkça görülen sellerin doğurduğu taşkın felaketleri dikkate alınarak, bundan sonra yaşanması muhtemel taşkınlarla mücadele edebilmek amacıyla, akarsu ve dere yataklarının kısa sürede ıslah edilmesi gerekmektedir” tespitlerinde bulunulduktan sonra, şu hususlara dikkat çekiliyor:
“Bu amaçla, başta can kaybı olmak üzere, doğrudan ve dolaylı olarak meydana gelebilecek bütün taşkın zararlarının asgariye indirilebilmesi için daha önce yürürlüğe konulan Başbakanlık Genelgesine titizlikle uyulmaya devam edilerek, ilave olarak aşağıda belirtilen çalışmalar, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının işbirliğiyle yürütülecektir.”
Başbakanlık genelgesinde DSİ’ye net ibarelerle yapılması gerekenler ifade ediliyor
Başbakanlık genelgesinde gerekli öngörüde bulunulduktan sonra, Devlet Su İşlerine(DSİ) yapılması gerekenler konusunda net ibareler kullanılarak ilk maddede şöyle deniliyor:
“Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün (DSİ) görev, yetki ve sorumluluk alanı dahilindeki bütün akarsu ve dereler, havzaları bazında taşkın riski ve muhtemel taşkın zararları yönüyle değerlendirilerek, acil, kısa, orta ve uzun vadede ıslah edilmesi gerekli olanlar tespit edilecektir. Bu çerçevede hazırlanacak akarsu ve dere yatakları ıslah programı Çevre ve Orman Bakanlığının onayına sunulacaktır.”
‘DSİ çağrılarımıza yeterli ve etkin cevap vermedi’
Van büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Daire Başkanı Mahmut Gedik ise göreve geldiklerinden bu yana yaklaşık 60 tane sel ve taşkının meydana geldiğine dikkat çekerek, “Bugüne dek 60’ın üzerinde kırsal mahallemizde meydana gelen taşkınlara yönelik; DSİ’ye yaptığımız çağrılara yeterli ve etkin bir dönüş olmadığından, yurttaşlarımızın mağduriyetinin giderilebilmesi adına kendi sorumluluk alanımız göz önünde bulundurularak ilçe belediyeleri ile koordineli bir şekilde ıslah, reglaj, taşkın önleyici uygulamalar, kanun çerçevesinde sosyal yardımlar vb. işlemler yapıldı” açıklamasını yaptı.
Gedik açıklamasının devamında şu tespitlerde bulundu:
“DSİ 6200 sayılı yasa ile projelendirme etüt ıslah taşkın koruma planları, taşkın alan sınırı belirleme bunların tamamı DSİ görev ve sorumluluklarında olan konulardır.”
DSİ’nin yapması gerekeni Van büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri mi yapıyor?
2010 yılındaki başbakanlık genelgesinde yapılması gerekenler açıkça belirtilmesine rağmen, şimdiye kadar DSİ’den ziyade Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin sahada görülmesi, “DSİ görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirmiyor mu” tartışmalarını beraberinde getiriyor.
Zeydan’dan hükümete çağrı: Afet bölgesi ilan edilsin
Karasihar Mahallesi sel bölgesini ziyaret eden Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan burada kısa bir konuşma yaparak DSİ, Valilik ve Hükümete seslenerek Karahisar Mahallesinin derhal afet bölgesi ilan edilmesi ve mahallenin taşınması gerektiğini kaydederek, “Öncelikle son birkaç gündür hem Saray’da hem Başkale’de hem de İpekyolu ilçemizde meydana gelen taşkınlardan dolayı halkımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hep söylüyoruz biz afetlerin önüne geçemeyiz. Fakat alacağımız tedbirlerle bunların etkilerini en aza indirebiliriz. Bizim görevimiz de budur. Ancak özellikle Karahisar köyünde bu yıl üçüncü sel felaketi ve bizim de buraya üçüncü gelişimiz. Elbette köyün durumu, konumu aslında biraz yerleşmeye müsait olmayan bir noktadadır. Taşkın risklerinin sınırları içerisinde olan yapılaşmalar da var. Şunu belirtelim ki hükümet tarafından, devlet tarafından bu köyün hızlı bir şekilde afet bölgesi ilan edilmesi, yeni bir yerleşim yerinin köylülere, vatandaşlara oluşturulması gerekiyor. Bunun da hızlı bir şekilde gerçekleşmesi lazım. Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuyla ilgili raporlarımızı, tutanaklarımızı hızlı bir şekilde ilgili kurumlara göndereceğiz. Maalesef burada devlet su işlerinin sorumluluğunda olan derelerde ıslahın olması gerektiği kadar yapılmadığını da görüyoruz” dedi.
Taşkın sınırları içerisinde olan yerleşim yerleri için Başbakanlık genelgesinde ne diyor?
Taşkın sınırları içerisinde yer alan yerleşim yerleri için 2010 yılındaki başbakanlık genelgesinde şu ifadelere yer veriliyor:
“Dereler üzerindeki halihazır yapılar, rölöveleri alınarak taşkın koruma kriterlerine göre DSİ tarafından tahkik edilecektir. Taşkın Tesisleri İşletme Tebliği hükümlerinin uygulanması, taşkın koruma kriterlerine uymayan yapıların kaldırılması ve yerine uygun yapının ilgili kurum veya kuruluş tarafından yapılması il valilerinin sorumluluğunda ve koordinasyonunda sağlanacaktır.”
Başbakanlık Genelgesinde ne diyor?
2010 yılındaki Başbakanlık genelgesini okumak için aşağıdaki linki tıklayınız
