1. Haberler
  2. Güncel
  3. Emin Keşmer yazdı: Hilal Kaplan’a alkış

Emin Keşmer yazdı: Hilal Kaplan’a alkış

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir anda herkesin ağzına pelesenk olan bu konuyu sanırım en son öğrenen benim. Bunu niçin söylüyorum? Şundan: Acaba ben bir paylaşımda tesadüfen gördüğüm olayı eksik anlamış olabilir miyim? Bu akşam bu yazıyı yazarken bundan tam da emin değilim.

Eksik de olsa olay şu sanırım: Anlaşılıyor ki Hilal Hanım eski eşini aynı grubun içinde yakın çalıştıkları, kendisine ‘abla’ diyen, eşine göre daha gösterişli-yakışıklı, daha genç bir erkekle aldatmış; aldatmayla da kalmayıp herife nikahı bastırmış veya ‘gel aslan oğlum’ diyerek nikahı kendisi basmış.

Bunun şaşırılacak veya kınanacak bir şey olduğunu zinhar düşünmedim, düşünmem de.
Burada yanlış olan, anlaşılmayacak, şaşırılıp hayret edilecek bir şey yok bana göre.

Şunlara benzer şeyler söyleniyor:
-Efendim keşke kendisine ‘’abla’’ diyen biriyle değil de daha yaşıtı biriyle fingirdeyip sonra da evlenseydi.
-Hani kocasının da yakın çalışma arkadaşı olan, ailece görüştükleri de anlaşılan biri yerine başkasını bulsaydı.
-Yahut evli birini ayartacağına bekar veya boşanmış birine aşık olup evlense daha iyi olmaz mıydı?
-Üstelik aşık olduğu ve büyük ihtimalle de kendisinin ayarttığı delikanlının evli olduğunu biliyor ve karısını da tanıyorsa yaptığı hiç mi hiç hoş değil, kesinlikle doğru da değil!
-Kendisi yazılarında herkese ahlakî öğütler verirken bu ‘’ahlaksızlığı’’ nasıl yapar? Yazıklar olsun!
-Bir de mütedeyyin ve mutaassıp geçinip başını da tesettüre uygun şekilde örtüp öyle de giyinirken bu yaptığı yakışık aldı mı şimdi? Bu ne perhiz bu ne şarap?
Yavaş gel ahbap!

Bunlar boş laflar.

Bunlar erişemediği ete kokmuş diyen kedinin zavallılığını ifade eden kelimelerdir.
Bunlar olsa olsa ömründe bir kere bile aşık olamamış, gerçek aşkı yaşayamamış hödüklerin, dedikoduyla -ve belki de bilinçaltını esir almış kıskançlığıyla- tatmin yolu arayanların cümleleridir.
O sebeple de dışardan ahkam kesmeye dahildir.

İnsan aşık olmasın bir kere. 

Aşk yasa tanımaz, kural takmaz, öğüt dinlemez, gelenek bilmez.
Aşk ahlak kurallarını hiç mi hiç dinlemez.
Aşk solucan gibi yere serer, süründürür, rezil rüsvâ eder adamı.
Aşk öylesine yıkar ki gururunu, insanların yüzüne bakamaz olur, öylece kalakalırsın.
Aşk, bir kendinden geçme, bir manada delirme, kontrolden çıkma, herkese-her şeye meydan okuma, dünyanın bütün akışını-düzenini altüst etme halidir.
Eğer böyle değilse zaten o aşk değildir.

O sebeple aşığa kurallar koymak, laf anlatmak, onu ahlak derslerine tabi tutup terbiye etmek, ‘doğru’ yola getirmek… beyhude çabadır! Akıllı olan zaten buna girişmez bile.

Hilal Kaplan’a saldıranlar onun inanılmaz derecede acımasız, gerçekleri çarpıtarak muarızlarına karşı müfteri-kindar yazılar yazan, iktidara sırtını dayamış, TRT dahil birçok kurumdan haksız hukuksuz kanançlar sağlayan, ahlâksız bir gazeteci olduğunu söylüyorlar. Tamam, bu kısmı ayrı. Bunu sonuna kadar eleştirin, açığa çıkarın, toplum vicdanında ve de adalet mekanizmasında yargılanması için herkes elinden geleni yapsın. Bunda itiraz edecek birşey yok.
Ama ‘’ahlakçılık’’ yapıp aşık olmasını dilinize dolamayın, özeline saldırmayın lütfen; ayıptır, yazıktır, yakışmaz. Bir de ”kötü-yaramaz” diye nitelediğimiz bir kadının aşık olma hakkının olmadığını, aksine kocasına sadakat borcunun bulunduğunu söyleyenimiz çıkmaz herhalde.

Kaldı ki bunun aynısını yapan yığınla erkek var memlekette. Onlara gelince bütün bunları pek de ayıplanacak davranışlar olarak görmüyoruz; hatta manalı manalı içimizden ’Helal olsun ulan!’’ diyerek gülüp geçiyoruz… Ama kadın yapınca: ‘’Vay o…pu! Erkeğe bu yapılır mı? Hani nerde ahlak kuralları? Seni kaşar seni! Hiç mi erkeğinin onurunu düşünmedin be kaltak?’’ diye yükleniyoruz.

Çok çirkin, çok düzeysiz ifadeler bunlar! Kendini bilen hiç kimse bu alana sakın ola girmesin. Ben Hilal Hanımı yüreğinin sesini dinleyip ve rezil rüsvâ olmayı göze alarak aşkının peşinden koştuğu için kutluyorum. Ve bu yazıya Yunus Emre’nin diliyle nokta koymak istiyorum:

AŞKIM GALİP GELDİ YÜREĞİM HARLAR
AŞIK OLAN AR U NAMUSU NEYLER
BEHEY YUNUS SANA SÖYLEME DERLER
YA BEN ÖLEYİM Mİ SÖYLEMEYİNCE…

Serhat News

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Emin Keşmer yazdı: Hilal Kaplan’a alkış
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir